Serkan Ölçer orkestrasıyla Gökhan Türkmen'in mükemmel olmuş parçası. Aldatmanın, aldatılmanın, iki kişiyi aynı anda yürütmenin çok güzel anlatıldığı parça. Sözler, melodi, o uyum çok iyi olmuş be.
fars'lılardan aldığımız tavla oyunu sebebiyle en çok 6 yüzlü olanıyla haşır neşir olduğumuz, halbuki binbir türlüsü olan, insanların tamamen adil ve şansın tek parametre olduğu kararlar vermesini sağlayan obje.
yalnızca kızlık zarı değildir, soğan zarları hatta hatta tavla zarları da mevcuttur. kafayı kızlık zarıyla bozanlara az biraz oyalanmaları için duyurulur. rahat bırakın artık şu kızlık zarlarını abi ya.
--spoiler--
sevmedim ve sevmeyi de hiç istemiyorum.
hani hatra binaen, hoşluk güzellik olsun diyerek sevgiliyi kırmamış o zar denilen alete bindim. hoş binmeden evveli sevgiliden onay aldım ki, sadece yan yan dönüyor dedi bana.
bindik, kasklar takıldı, omuzluklar takıldı. noluyor lan diyemeden de sevgilimin gözlerindeki şeytanı gördüm. meğer 3d imiş. sağ sol geriye ileriye çapraz...
anladım ki, kaçınılmaz bir tecavüz.
adrenalin nirvana dolaylarında, akıl sağlığım mide ile beraber hareket ederken bağırmaya başladım;
-bu mu lan zar? hızlandırın şunu. makinist. hüüoop..
meğer millet kopmanın eşiğindeymiş. ben kendi cesedimi yukarıdan seyrederek hızlan nidaları atarken, çığlıklar kopmaya başladı. 'yeter artık dur','imdaat'...
zar lan. bildiğin tavla oynarken köşelere çarpıp fılfır fıldır dönen zar.
hay bin kunduz!
--spoiler--