Değer verdiğim şeylerden olan uykumdan fırlayıp gecenin bir vakti yanına tek telefonuyla gideceğim arkadaşımdı. Çok canım sıkkındı, ihtiyacım vardı. Sen yaz ben yazıcam sana dedi. Üstünden haftalar geçti saat başı çevrimiçi oldu bende hüngür hüngür dostumu bekliyordum. Haftalar sonra o uzun mesajımın hemen altında naber mesajı vardı. O an dedim ki artık içinde yaşa her şeyi.
siz değer verdiniz diye ille de karşılık beklediniz değil mi ? sonra gitti,şerefsiz falan diyorsunuzdur... bi karşılığını beklemeden değer verin sonrası gelir gibi, hayat dersi verdim yazın bi kenara.
"Eski filmler gibisin , zamanında güzeldin." Sözunu hatra getiren durum. Vermeyin arkadaşlar değer falan çok ciddiyim kendinizi sevin, sokak köpeklerini sevin, mandalinayı sevin, kitapları falan sevin. Bi başkasını sevmeyin.
bir ateş düşünün bütün kızıllığı ile birlikte yanıyor, ateş yanarken duman çıkmaz. ateş sönmeye başladığında küllerini kucaklayıp dumanıyla uçmak ister, lâkin ateş yanılmıştır külleri onun giderken yanında götüremeyeceği kadar ağırdır.
peki giden duman mıdır, yoksa kül mü?