zamanın yavaşlaması

entry8 galeri0
    1.
  1. bazı psikolojik etkiler sonucu hissedilen duygu.
    1 ...
  2. 2.
  3. sılovboğşı, sılavbağşın ... her neyse. olmayacak galiba.

    zamanın ağır cekimde akması gibi.
    aheste aheste böyle.
    karnı burnunda bir kadın yürüyüşü.
    başı önde.
    düşmekten telaşlı.
    gözlerini sana kaydırmaktan telaşlı.
    acaba yanlış bir seçim mi yaptım sorgusundan telaşlı.
    hayatı marangoz atölyesinden çıkmışcasına telaşlı(a).
    0 ...
  4. 3.
  5. asla demek gerekir.
    verilen bir örnek var saçma ötesi ve dayanağı yok. aynştayn ın görecelilik teorisinin de temeliymiş. yerim öyle temeli.
    örnek şu.

    ışık hızıyla hareket eden bir denek dünya zamanıyla 10 yıl yolculuk yapsa dünyadakiler 10 yıl yaşlanmış ama kendisi yaşlanmamış olur, muş.

    hiç akılmantık var mı ?

    zaman sabit hızla akıp giden bir boyut. hızın arttıkça ancak daha cabuk bir yerlere gidip gelirsin. ona hükmetmen için daha milyar fırın ekmek yemen lazım.
    ışık hızına çıkarak zamana hükmetmek aşırı iyimserlik olmaz mı ?
    kaldı ki ışık hızına bile çıkabilmiş değiliz.
    2 ...
  6. 4.
  7. süper güç denilen devletlerin global management hedeflerine ulaşmak için üzerine yoğunlaştıkları çalışmalardır. görecelilik kuramı temelli darpa pegasus project buna örnek bir cia programıdır.
    1 ...
  8. 5.
  9. ışık hızında hareket etmek deyim yerindeyse zamana meydan okumak olarak değerlendirilebilir. ama bir yanılgıdır. zamanda herhangi bir yavaşlamadan söz edebilmemiz için ışık hızında bir düşüş tespit etmemiz gerekmektedir. bilim adamları laboratuvarlarda vakumlu ortamlarda lazer ışınlarının hızını ölçerek ışık hızını şuan bildiğimiz değeri ile 1972 yılında tespit etmişlerdir. peki yüz bin yıl önce ışık hızı ölçülmüş olsaydı acaba on basamak - yirmi basamak küsuratına kadar bugünkü değerle aynı değer mi tespit edilecekti?

    edwin hubble 1929 yılında uzak galaksilerin ışınlarının dalga boyunun arttığını keşfetti. dalga boyunun artmasını şöyle düşünebiliriz. göle bir taş attık, attığımız noktadan çevreye dairesel şekilde dalgalar oluştu. dalga merkezine yakın yerlerde dalgalar arası mesafe daha kısadır. dalga merkezinden uzaklaştıkça dalgalar arası mesafe de artar. hubble bunu nasıl keşfetti? uzak galaksilerden gelen ışınların dalga boyunun kırmızıya kaydığını keşfetti. bir ışığın dalga boyunun kırmızıya kayması demek dalga boyunun arttığı anlamına gelir. göle geri dönelim. dalga merkezinden 10 metre ilerde küçük bir kurbağa nilüfer yaprağından adacığında osurarak keyif çatıyor ve 2 saniyede bir attığımız taşın dalgasıyla adacığı hafif sarsılıyor. sonra dalga duruldu diyelim. bu sefer kurbağacıktan 20 metre uzakta bir yere aynı şiddette dalga oluşturacak şekilde taş atalım. kurbağacık bu sefer 3 saniyede bir dalganın etkisiyle sarsılacaktır. çünkü aynı şiddette attığımız taşın dalga boyu kurbağacığa gelene kadar uzamıştır. işte hubble da bunu keşfetmiş. bir ışık kaynağının dalga boyu uzuyorsa kaynaktan uzaklaşıyoruz demiş.

    ışık farklı özellikteki ortamlarda farklı hızlarda ilerler. ortamın yoğunluğu ve karakteri değiştikçe ışık hızında da değişim gözlenecektir. peki uzak galaksilerden gelen ışığın kat ettiği yolun yapısında bir değişim yaşanmış olması mümkün müdür? uzay-zamanın yoğunluğunda bir değişim yaşanmış olabilir mi? yani galaksiler birbirlerinden uzaklaşmak yerine birbirlerine yaklaşıyor olabilirler mi? peki ya bu yüzden ışığın hızı düşmüşse? laboratuvarlarda vakumlu ortamlarda ölçtüğümüz ışık hızı ile uzay-zaman dokusunda ilerleyen ışık hızı ne kadar örtüşmektedir? lazerlerle sınırlı mesafelerde ölçtüğümüz ışık hızı, milyarlarca ışık yılı uzaklıktan gelen ışıkların hızına ne kadar hatasız uyarlanabilmektedir? o değil de, foton yorulur mu lan? onun da canı yok mu? milyarlarca ışık yılı uzaktan gelmiş, bi soluklanayım, azcık yavaşlayayım demeye hakkı yok mu? çok adisiniz bilim adamları:(
    6 ...
  10. 6.
  11. bir üst entryde ki arkadaş güzel seyler yazmış oncelikle onun bu kadar ciddi giris yaptigi bir konuda sacmalayacagim icin gerçekten cok üzgünüm. ama bugum sacmalayasim var, finallere çalışmak icin izin aldığım halde sacmalamak icin mobilden girip entry giriyorum.
    ulan boyle deyince de ne pis adammisim ben, kendi keyfim icin ciddiyetini bozuyorum ortamin.
    üzgünüm :(

    benim bebelik-çocukluk aram bucur cadi gibi dudak bukerek sihir yapmaya calismakla, sihirli annemdeki tuna gibi sihir yapmaya.calismakla geçti. tuvalette sicarken bile edanin kaybolma hareketiyle isinlanmaya calisirdim.

    ne salakmisim amk.

    büyüdükçe aklimizda buyudu, ama artik istegim degisti.
    hani sihirli degnegim olsa meselesi var ya,
    heh iste ben onu hep zamanla ilgili kullanirdima dondu olay.
    zamani durdurmak, zamani ileri almak, zamani yavaşlatmak, zamani geri akitmak vs icin seyler icin isterdim sihirli degnegimin olmasini.
    bu kadar problemliyiz zamanla.

    cocukken ne guzel isteklerim vardi, annemin yanina isinlanmak, tavuk doner(o zamanlar pahalıydı amk),
    cerenle sevgili olmak, odamin olmasi, cizgi film baslamasi vs.

    her sey benden olsa olsa kofteci abbas ya avni olacagini anlamamla basladi halbuki.

    neyse efendim. zaman diyorduk.
    zamani yavaslatmak.

    aci cekin, o zaman gorun zamanin nasil yavasladigini.
    4 ...
  12. 6.
  13. genel görelelik'e göre evren içindeki hızla ters orantılı olarak zamanın yavaşlaması mümkündür. seyahat hızı arttıkça zamanın akışı da yavaşlayacaktır. ışık hızına ulaşıldığında ise zaman duracaktır. ancak einstein, kütlesi olan cisimlerin bu hıza ulaşmasının mümkün olamayacağını söylemiştir. zaman, hıza bağlı olduğu kadar kütleçekim kuvvetine de bağlı bir kavramdır. evren, üç uzay ve bir zaman boyutundan oluşmaktadır. kütle, bu uzay-zamanı eğip bükmektedir. zamanın bükülmesi ise akış hızını etkilemektedir. kütleden uzaklaşıldıkça zamanın akış hızı da artmaktadır. bu durum çok hassas atom saatleri ile yapılan deneylerle ispatlanmıştır. ayrıca güneşin arkasında bulunan uydudan gönderilen sinyallerin hesaplanan süreden daha geç dünyaya ulaştığı da gözlemlenmiştir. einstein'ın 1905 yılındaki bu kuramı bugün bütün fizikçiler tarafından kabul edilmektedir.
    1 ...
  14. 7.
© 2025 uludağ sözlük