real time filminde çok güzel işlenmiş bir konu zamanı gelince vazgeçmek.
mafya elemanı: hayatımda tek bir kez golf oynadım ve aslında nefret ederdim. zorla götürdüler etrafımda çok kaliteli insanlar vardı. yüksek tabakada bulunan insanlar. zor bir şekilde topa vurdum ve ilk oynamama ragmen zor bir sayı elde ettim. tebrikleri kabul ettim sonra patronuma bu 5 numaralı sopa bende kalabilirmi dedim. o günden bu yana bir daha hiç oynamadım.
Vazgeçtim gözlerinden
Vazgeçtim sözlerinden
Bir ah de yeter
Sessisce kimsesizce
Gönderdim dudaklarımı
Öpme al yeter!
hiç tanımaz tenim ellerini
Bilmez yüreğim bilmez yüreğini
Ah bu koku, bu ten, bu dokunuş
Ah bu delilik sarsar bedenimi
Yok olmak anıdır şimdi...
..ben sonunda
V a z g e ç t i m ...
nolur sende
v a z g e ç
artık benden...
eğer istediğiniz karşılığın verilmediği bir aşk yaşıyorsanız ve aşık olduğunuz kişiyi haftanın beş günü görüyorsanız zor olandır. vazgeçmek için gereken gücü toplayamazsınız. kişiyi görmediğiniz iki gün boyunca düşünürsünüz, "vazgeçebilirim" dersiniz kendi kendinize. ama yapamazsınız.
zamanlı gidişi anlamaktır. gidişin zamanını anlamak güçtür, çünkü düşüncenin önüne engel olan sevgi vardır her zaman. beynin işlevini kalp engeller. kişi beynini hiçe saydığı bu gibi durumlarda ağır ağır acı çekmeye doğru gitmektedir farkında olmadan. çünkü kalp sadece vücutta kan pompalayan bir organ olmasına rağmen, aşkını, sevgisini, masumiyetini orada sakladığına inandığı birçok mantıksız şeyler için beynini engeller. gitme zamanı geldiği halde gitmeyen kişi büyük ihtimalle zamansız bir anda terkedilir. gitme zamanı önemlidir çünkü an itibariyle o zamanda gidilirse hiçbir acı çekilmeyecektir, ama kişi bunu anlamakta güçlük çeker. bazende gitme zamanı gelmeden gidenler vardır, genellikle acı çeken kişilerdir zamansızca gittikleri içi uygun zamanı beklemedikleri için birşeyler ters gider ve acı çekilir. önemli olan sadece kalp yada sadece beyni dinlemek değil ikisini uyumlu götürebilmektir.
"Çok basamaklı bir merdiveni çıkmak gibi, alışkanlıklarımızı değiştirmek de, gençken daha kolaylıkla yapabileceğimiz bir şeydir. Alışkanlıklar ya olta mantarı veya olta kurşunu, ya da mantar veya kurşun gibidirler. Sizi ya yukarı çekerler, ya da aşağı" diye bir söz okudum bugün. Çok doğru geldi bana da. '' *
Zamanı gelince alışkanlıklardan vazgeçmeyi de bilmeli sanırım...