bir mola istemektir. öyle hikayeden kırışık kremleriyle falan değil, yaşı değil, geçen zamanı az biraz durdurmaktır. bir an gelse herşey dursa, trafik, terör, okul, mesailer, tüm sorumluluklar.. sadece doğanın seslerini duysak, bir de derinnn derinnn alınan nefeslerin sesini..sonra etrafımızdakilere baksak, onları tanıdığımız gibi, hani zamanın yaşanmışlığıyla üzerlerine yapıştırdığımız etiketleriyle değil de oldukları gibi görebilsek.. yine zamanın getirdikleriyle yüklendiklerinden arınmış olarak..
bu konuda yapabileceğim pek bir şey yok maalesef.tek yapabildiğim kol saatimi durdurabilmek.onu bile yapamadığım zamanlar oluyor.ama yinede zamanı durdurmak kulağa hoş geliyor.yani entrysi bile güzel.
sevgilinin yanındayken olmasını istediğimiz şeydir. o bunu istemiyorsa, yanınızda ekstradan 5 dakika bile kalmak istemiyorsa, bahaneler yaratıp gidiyorsa yapacak br şey yok; varsın durmasın zaman, geçip gitsin bir an önce.
durmayacagına inanacaksın. takıldıgını hissettigin kontrol edemedigin yerde kendine 3. sahıs gozuyle bakıp yapman gerekenleri ertelemeyeceksin. kosmalısın durmasını bekledikce daha da hızlanacaktır. sonra da ne oldu diye aglamayacaksın. hersey olabilir kabullen ve yoluna devam et. yapman gerekeni yaptıysan yurumene devam et yoluna cıkan cıkar cıkmayan da cıkmasın.
bazı anlarda yıllardır bıkmadan usanmadan denediğim.
zamanın durmasını istediğim o anlarda parmak şıklatarak zamanı durdurabileceğime inanırım. oynamak için parmak şıklatmam ben, zaten oynayamam. parmak şıklatmak ciddi bir iş benim için. amacıma ulaştım mı, hayır ulaşamadım. zamanı durduramasamda sanırım yakında oynamaya başlarım.
insanlar için çok cezbedici bir durum. zamanında böyle temalı bir abd dizisi vardı. kız istediği an zamanı durduruyordu. çocuk aklımızla bolca hayal kurmamıza sebep olmuştu.
heroes da bir hiro nakamura vardı biraz ıkınsak onun gibi başaracağımız eylem. ama ya osurursak o zaman da duracağı yerde hızlanır belkim yanlışlıkla. tehlikeli yani.