zaman kaygısının olmadığı, organik-doğal zamanı yaşayabilmek. benim anlayabildiğim.
ama âdetullah kanunlarına bi aykırılık durumularıda var gibi. zamanı gelince daha ayrıntılı yazarız.
neyse...
belkide tüm zamansal planlamalarımızı unutup, 3 dakikalığınada olsa zamansız bir alemdeymişiz gibi yaşamak gerek.
Bahane üretme konusunda ısrarlı zihniyetlerin, sıklıkla başvurdukları neden.
Herşeye zaman var lakin kitap okumaya, hobi edinmeye, spor yapmaya, eski bir dostu görmeye zaman yok...
Ha babam de babam, diziler, angut yarışmalar, vatsap, feysbuk, tivitır...
aklımı deli gibi kurcalayan, tanrının varlığına yönelik kanıtlama girişimlerinden önce çözülmesi gereken bir konu olarak durmaktadır. kutsal metin okumaları yaparsanız tanrının zaman içerisinde yer alıyor gibi göründüğünü düşünebilirsiniz. diyelim ki tanrı kutsal metinlerde insana hitap ederken, insanın zaman ve mekanla sınırlı algısını düşünerek ,insanın anlayacağı dilden konuşarak kendisini zamanın içindeymiş gibi tasvir etmiş olsun ama gerçekte zamanı ve mekanı aşkın olsun. böyle bir önermenin savunulması bana çok uçuk gelmiyor. ancak bu sefer zamansızlığı kavramak diye bir durum var
zamanı ve mekanı aşkın bir varlık nasıl olup da zaman ve mekanın olduğu bir evrenle nedensel ilişkiye girebilir ?
