Zamane çocuklarına bakıyorum da nasıl yaramazlar yahu..
Böyle oluncada ister istemez kendi çocukluğuyla kıyaslıyor insan.
Şimdikilerde asla anne baba korkusu yok.
Galiba anne babalar çocuklarının kölesi olmuş durumundalar.
istedikleri olmayınca bide kendilerini yerden yere atmaları da neyin nesi..
Yav arkadaş çocuk istediği olmadı diye cadde,sokak,yağmur, çamur demeden kendini yerden yere, atıp ağlamaya başlıyor.
Valla şaştım kaldım ben bu işe..
Benim zamanımda öyle mi ya..
Annemin gözlerine bakmam yeterliydi ve bende gözlerine bakıp ne demek istediğini anlardım.
Özellikle gidilen komşu ziyaretlerinde yapılan ikramlardan alabilmek için annemin gözlerine bakıp ona göre hareket ederdim..
Kolonya, şeker yada çikolata ikram edilirdi.
Çeşit çeşit farklı çikolatalar,şekerler,içim giderdi yeminle, hepsinin ayrı ayrı tadına bakmak için neler vermezdim.
Öyle elimi daldırıp avç dolusu almak yok haa…Bu büyük bir terbiyezlikti bu annem için.Görmemişler gibi ne o öyle derdi.
Bir tane alıp teşekkür etmek zorunluydu.
Belli bir süre sonra çay, pasta ve börekler gelirdi.Yine aynı şekilde annemin gözüne bakardım..
Saniyenin onda birinde, bir seğirme ile kaşı yukarıya hareketlendi mi bil ki bu hayır demekti.
Sıkıyorsa anlamamazlıktan gel.
Hemen çimdiği yer olduğum yerde sinerdim.Bunuda çaktırmadan nasıl yapardı anlamış değildim ya neyse.
Şimdiki çocukları gelde çimdir sıkıyorsa.
Avazı çıktıkları kadar bağırıp ağlamaya başlıyorlar.Üstüne üstlük’‘Annem beni çimdirdi’’ diye de söylüyor yumurcaklar..
Yine de bu kadar uslu olmama rağmen ne kadar çok ceza alırdım ben yav.
Ne kadar özür dilesem, yalvarsam yakarsam bile asla taviz vermezdi annem, hemen konuşmama cezası..
Bu annemin en büyük cezasıydı.Bir diğeride sokağa çıkmama yada bırak sokağa çıkmayı, odamdan bile çıkmama izin verilmezdi.
Tek çocuk olmaktan mı bilemiyorum,evde oyun arkadaşımın olmayışı,böyle ceza aldığım zamanlarda çok sıkıcı olurdu.
Arada odamın camından bakar,sokakta oyun oynayan arkadaşlarımı izlerdim, olmadı hayal dünyama çekilirdim. Nerelere gider, kimleri kurtarır, atlar zıplar, kaçar kovalardım.
Ama asla şimdiki çocuklar gibi olmadım..
Oğlum anaokulunda yakın arkadaşı olan ayaz beyefendi ile ayrı bir eve çıkma kararı almış. 5 yaşında bana bunları söyleyen bir çocukla ileride nasıl baş edebilirim hiç bilmiyorum.
fazla akıllı olmakla beraber alakadar olunmadığı taktirde kafaları boş işlere daha çok basmaya meyilli çocuklardır.
eskiye nazaran daha az cesur, daha mızmız ve daha az paylaşımcı bir nesil olduğu da koca bir gerçektir.