Benimde aralarında olduğum zorluğa göğüs veremeyen gençliktir. Her şey laylaylom gelir ve hazıra alışmışlardır. Küçücük bir zoru görünce topuk yaparlar. Hepsi öyle değildir ama geneli böyle maalesef.
içinde bulunulan zamana ait genç nesili ifade ederler. yıllar yılı bir önce ki nesil, bir sonraki nesile bok atmılştır. benim gördüklerim;
seksenler de çocukluk yaşayanlar, doksanlar da çocukluk yaşayanları beğenmezdi, "bizim zamanımız da.." diye başlarlardı konuşmaya. seksen ortası ve doksanların ilk yıllarında doğanlar ise, doksanların sonunda, milenyum un başında doğanları eleştirirdi.
nedir bu bok atma eğiliminin sebebi?
sebep bilinmez, kime ne kanıtlanmaya çalışılır biinmez ama özellikle; "biz zamanın da okurduk, vay şunu okumayan adam, bu müziği dinlemeyen bir gençlik..." laaaannn!!! bu laflara illet oluyorum artık.
elimizden edebiyat kitaplarını düşürmezken , internetten bok atar mı olduk yani millete?
abi aramızda taş çatlasa 10, bilemedin 15 yaş var adamlarla, amk sanki kağnılarla kurtuluş savaşına gidiyormuşuz, mum ışığında ince memed'in iki cildini de bitiriyormuşuz...
aslında boklu da sidikliyi beğenmiyor durumu var bu 80 li yıllardan sonra...
peder 1950 doğumlu valide 63, onların anlattıkları beni inanılmaz cezbediyor. gerçekten fakirliği görenlerin, darbelere birebir şahit olanların ve bu güne nazaran ziyadesiyle bilinçli insanların zamanıymış sonra amcamlar olmuş, onlarda imrenileck cinsten fakat biz ve şu son 30 yıl içinde çocukluğunu yaşayanlar hep aynı.
sadece fark teknoloji.
"bizim zamanımızda fesbookmu vardı? nede güzel kitaplar okurduk, arkadaşlarımızla sinemaya giderdik" diyen dostlara bakıyorum da; twitter sayfalarını paylaşıyorlar artık sözlüklerde orda burda..
hele 55 inden sonra facebook u zorlayanlar var *. hele bi dur bana, benim yok facebook um sana ne oluyor? hani sizin zamanınızda mektup vardı?
telefon gelmişti de çok şaşırmıştınız?
şimdi bizim doksanlarda çocuk olanlarda aynı bizim çocuk olduğumuz yıllarda doğan arkadaşlara bok atma eğilimindeyiz. gerek liseli, gerek yoz, gerek asosyal!
e bunlara bide internet üzerinden laf atılınca insanın canı sıkılıyor, ulan bok attığın mecra beğenmediğin interneet!!? mantıksız değil mi şimdi yani bu ...
bizde farkındayız zamanın değişip insanların farklı uğraşlar bulduğunu ama bokunu çıkarmayın, farklı bişeler bulmuş, atomu parçalamış gibi yeni nesile bok atarak prim yapmaya çalışmayın. ne yapacak adam ? zamanında o dap dar pantolonları giydiğin için hiç mi annenden fırça yemedin? oğlum o ayakkabı bez yahu, o kadar para verilir mi dediğin de " yaa anne sen ne anlarsın moda bu, bi karışma" diye iğrenç sesinle bağırıp çemkirmedin mi anaya? ee şimdi bebeler saçlarını yana yatırıp cahit sıtkı okumadıkları için mi canınız sıkılıyor?
bende sevmiyorum, beğenime ters ama ne yapacaksın zamanın şartları onlar için bunu gerektiriyor. parası olmayan bu çocuklar genelde "emo"
diye tabir edilen şekle giriyorlar sebebi ise gerçekten maddi eksiklik, bir şekilde kendilerini kanıtlamak ve ortamda kabul görmek için en masrafsızca dikkat çekme, arkadaş ortamında saygınlık görme yoluna gidiyorlar. aslında toplu bi şekilde bırakılsa fena olmaz ama onların gözünden göremeyiz tabi. insan hayatında 1 yılın bile çok önemli yeri varken olgunlaşma açısından nerde kaldı 10 küsur yıl!
çok gereksiz işlerle uğrasan, saç uzatan ve bitli bitli gezip, gusul aptestini bile bilmeyen beynamaz gençlik. hepsinin saçlarını 3 numara olması gereken, atalarından örnek almayı bir an önce öğrenmesi gereken nesil.
zamane çocuklarının büyümüş versiyonudur.
dinlediğimiz bangır bangır müzikle, öss telaşıyla, okul maceralarımızla, kariyer planlarımızla, aşka inancımız ya da inançsızlığımla, siyasi görüşlerimiz ya da görüşsüzlüğümüzle, hayata takındığımız tavırla, mükemmeliyetçi ebeveynlerimizi memnun edemememizle kısaca bizleriz.