zamana dair

entry1 galeri0
    1.
  1. can dündar' a ait bir denemedir. şöyle ki:
    Zamanla yarışıyoruz.
    Yolun başından bir an önce büyüme telaşıyla, sonraları ayak dirememize rağmen artan bir tempoda ve sona doğru zamanın nasıl böyle çabuk akıp gittiğine akıl erdiremeden, çokça pişman ve bir hayli küskün bir edayla tüketiyoruz onu...
    Biz onu tükettik sanırken, aslında onun bizi tükettiğini fark ettiğimizde vakit çok geç oluyor.
    Sanki zaman geçmiyor, biz faniler geçiyoruz zamanın önünden, ah vah edip inleyerek...
    Daha hızlı yaşarsak zamanı öldürebileceğimizi sanıyoruz, oysa hızlandıkça o daha çabuk öldürüyor bizi...
    Vakti kötü kullandıkça, vakit de bizi kötü kullanıyor.
    Zamanla, zamana yeniliyoruz.
    Ama zamanla yaşamayı öğreniyor insan...

    Zaman, bize yaşamayı öğretiyor.
    Zamanla yarışmamak, zamanla barışmak gerektiğini anlıyor.
    Onu çoğaltmanın tek yolunun onunla iyi geçinmek ve sevdikleriyle paylaşmak olduğunu öğreniyor.
    Zaman, bu sırra erenlerin en yakın dostu oluyor ve kestiği cezadan pişman olmuş gibi, zamanında kendi açtığı yaraları onarıyor birer birer...

    Sırrı çözemeyenler ise, o zalim çarkın acımasız dişlileri arasında yitip giden yıllarına dövünerek vedalaşıyorlar hayatla...
    Zaman "Hiç vaktim yok" diyenleri değil, "Benim vaktim çok" diyenleri önemsiyor.
    çünkü zaman satın alınamaz, yakalanabilir ancak.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük