zaman

ölmeden muhakkak en az bir kere dinlenmesi gereken erdem ergün'ün firar albümündeki müthiş parça.. söz müzik erdem ergün'e aittir..

--spoiler--
dünya döner durur, durur.
sen zannetme zaman durur.
küllerim yeniden beni bulur.
hem fanidir, hem bakidir,
ademoğluna sakidir,
gökyüzünden hakikidir.
onu bile kuşatır zaman...

gölgede var neler neler.
ışıkla gelir gölgeler.
gidiyor bildiğin aslen döner.
hem şifadır, hem devadır,
sabretmeyene beladır.
kaç mekanda kaç defadır,
ol deneni yaşatır zaman

her hesabı kapatır zaman.
bir gün sur'a üfletir, zaman...
--spoiler--

https://www.youtube.com/watch?v=GwGHHYnhW6A

görsel

(bkz: Aristoteles) tarafından tanımı şöyle olan kavramdır :

Gelmekte olan zaman asla kalmak icin gelmez, onun gelisi gitmek icindir.
Heidegger

Zaman, giden bir seydir. Ve zaman, gectikce giden bir seydir.
Heidegger

Hem dost hem düşman bazen doktor bazen katil.

" bana zamandan söz ediyorlar,
gelip size zamandan söz ederler.
yaraları nasıl sardığından,
ya da her şeye nasıl iyi geldiğinden.
zamanla ilgili bütün atasözleri gündeme gelir yeniden.
hepsini bilirsiniz zaten, bir işe yaramadığını bildiğiniz gibi. "

Murathan Mungan

Bir an diyelim.

Başlığı açan vatandaş zaman gazetesinden bahsetmiş. ilginç.

görsel

geçmiş olan. sürekli geçen. yakalanamayan.

Mutlak olmayan yolu bulunabilirse içinde seyahat edilebilen bir boyuttur kütle çekimine bağlıdır.

görsel
Wild strawberries'den bir sahne üzerinden şu şekilde ele alınabilir eğer yaşlı biriyseniz. Gençken hayat uzun soluklu bir serüven gibi gelir ve ölüm yaşlıların sorunudur. Hayatı sonuna kadar görme fırsatını vermeden ölüm gelemez bize,daha yolun başındayızdır. Yaşlandığında ise insan, zaman daralır aslında. Kendisi için ne kadar vakit kaldığı sorusunun cevabı,gençken olduğundaki gibi uzun değildir. Artık o kadar belirsizdir ki ölümün ne zaman geleceği,saatler saati göstermez olur. Oysa gençken daha çok vakti olduğunu düşünürken neden yaşlanınca ölüme yaklaştığı gerçeğini göz ardı eder?

ileriye akan bir zaman yoktur. eski kendisi olmak isteyen insan ya da hayalindeki kendisi olmak isteyen bunu da zamanın başarabileceğini sanan garip insan vardır. tüm bunların içerisinde zaman, sadece ne kadar başarılı olduğunuzu ya da ne kadar tökezlediğinizi anlatan küçük bir kol aynasından başka bir şey değildir. bir çok insanın onuncu yaş günü ile kırkıncı yaş günü arasında eskimeye yüz tutmuş bir beden dışında hiç fark olmazken, bazı insanların bir yılda gösterdiği inanılmaz değişiklikleri açıklamak için zamandan daha görecesiz faktörlere ihtiyacımız var.
anılar ve hayaller arasında incecik bir ana sıkışmış olan insanın zamana karşı biriktirdiği beklentilerinin ya da anı defterine attığı çöplerin zaman tarafından pek umursanmadığını anlamak zorundayız. zamandan beklediğimiz şeyleri aynanın karşısına geçip yüksek sesle söylemek, doğru olan kişiyle muhatap olduğumuzu anlamamızı sağlayacaktır.

zamanın bugüne kadar istenilen şeyi cömertçe bahşettiği tek insanoğlu einstein'dır. einstein'ın da zamandan istediği tek şey ne kadar yalancı olduğunu söylemesidir.

Herşeyin ilacıdır derler ne kadar ilaç gibi gelmesede..

galaksinin en büyük yalanıdır.

dünyada daha hızlısının olmadığını düşündüğüm kavram.

Değerli oluşta değeri bilinemeyen. Ayrıca bilindiği zannedilen.

Bin saniye yaklaşık 16 dakika, bir milyon saniye yaklaşık 11 gün, bir milyar saniye yaklaşık 32 yıl ve bir trilyon saniye yaklaşık 32.000 yıl eder.

kaybedilince değeri anlaşılır elinden kayıp giderken farkına bile varmazsın.

hareketin ölçümü sonucu ortaya çıkan soyut kavram.

Ne içindeyim zamanın
ne de büsbütün dışında
Yekpare, geniş bir anın
Parçalanmaz akışında.

Bir Ahmet Hamdi Tanpınar şiiri.

aah zaman, zaman... akışı atomlarımızın kaotik bir biçimde dağılma çabası içerisinde olma isteği iken, durması aynı atomların hareket etme faaliyetini sonlandırması ile eş değerdir öyle değil mi. peki bu umarsızca çırpınan atomlar, hangi an gelir de biteviye bir şekilde hareket etme faaliyetlerini bitirir? sıfır kelvine soğutulduklarında değil mi. teorik olarak bu mümkün müdür peki? yani, evet. pratikte? şaka yapıyor olmalısın. o halde atomlar birbirleriyle çarpışmak suretiyle sevişip kaotik bir şekilde dağılmaya mahkumdur sevgili yazar. içinde yaşadığımız evrenin katı kuralları dolayısıyla zamanın sonsuza yakın bir seviyede yavaşlatılabilmesi her ne kadar teoride ve pratikte mümkün olsa bile bu gerçek, evrenin yalnızca belli bir bölgesinde gerçekleşecek şekilde mikro düzeyde bir entropi artışına sebep olup kozmosun totalinde yaşanmaya devam eden pozitif yöndeki entropik artışı tersine çevirecek seviyede herhangi bir etkide bulunmayacağından ötürü zamanı durdurmaya dair tüm çabalarımız tavşanın dağa küsmesinden başka bir şey olmayacaktır.

işin fizikçesi kısaca budur tatlı yazar.

çok hızlı geçendir.

bu hız içerisinde boş şeylere vakit harcamak yerine daha faydalı ve eğlenceli şeylerle uğraşırsak daha mutlu olabiliriz.

yani 80-70 yaşına geldiğimizde ahh be... keşke gençken şunu yapabileydim,
şuraya gidebileydim. demek yerine
oh mis gibi hayatımı yaşadım, mutluyum. diyebiliriz. evet.

zamanı güzel kullanın. yepyeni sabahlara uyanın. hiçbir yarını, dün gibi yaşamayın. kendinize bir şeyler katın. yeni bilgiler öğrenin. yeni arkadaşlıklar kurun, farklı şeyler deneyin.

her anı dolu dolu yaşayın.
Çünkü geçmişe bir daha geri dönebilme şansınız olmayacak.

ben seni zamandan da bağımsızsin sanmıştım.

fakat gerçekci yapım bir süre sonra bu yanılgimi yok etti.

eminim sende şuan bir şeylerle dolusun.

Değişimin diğer adıdır.

Herşeyi yalan eden mekanizma. Gün gelir bir varmış bir yokmuş derler adama.

zaman, iyi ve kötü şeylerin en büyük habercisidir. zamanı en büyük dostumuz edinmeliyiz çünkü olacakları o belirler. zaman iyidir aslında. ah birde zamanı geldiğinde öleceğimizin bilincinde olup yaşasak..