sübjektiflik sıralamasında vakit'ten sonra gelmekte olan ama bazen zirveye oynayan, ünlü birisiyle yaptıkları röportajlarda genelde hep o kişinin laf arasında 'oyumu akp'ye verebilirim' sözünü yazmaya çalışan, bu röportajlar esnasında ille de namaza dine konuyu getirmeye çalışan gazetedir. bu konuyu illa dine getirme işini o kadar zorlarlar ki ciddi manada tiksinirsiniz ve bunaltırlar. mesela eskiden çöktüğüm ve şimdi odamda bulduğu şöyle bir pazar ekine göz gezdirdiğimde gördüklerim, özetle:
-erkin koray ile bir röportaj yapmışlar ve hani normal bir röportajda olması gerekenlerin yanında 'erkin koray ın şu sıralar çok inşallah kullandığı', 'oyunu geçmişte chp ye ve mhp ye vermiş olup şimdi de akp ye verebileceği, zira muhalefetin beceriksiz olduğu', 'erkin koray ın kendi yaşındakilerin diğer dünyaya göç etmeye başlamasının onu etkileyip etkilemediği'(bunun hemen ardından inşallah meselesi geliyor,ölüm yakın olduğu için çok inşallah demeye başlamış falan), 'samanyolu tv nin kendisine en çok sevgi ve saygı gösteren televizyon kanalı olduğu' bilgilerini de özenle aralara serpiştirmiş fakat bunları yaparken artık bu kadar bu konulardan bahsetmeye çalışmasıyla tiksindirmiş gazetedir. konuyu devamlı din açısından ve daha da önemlisi gülen açısından(zira din ile bu adamınkiler farklı şeylerdir) değerlendirmeye çalışan bir kadrosu, samanyolu tv ve risale-i nur reklamları ile dolu sayfaları bulunan bu gazete malum kitle, topluluk ve daha doğrusu cemaat kontrolündedir ve midesi hassas olan bünyelere tavsiye edilmemektedir zira kusturma katsayısı yüksektir.
vaktiyle cumhuriyet gazetesi yazarı erdoğan aydın roj tv'ye çıktı diye linç kapmanyası başlatan faşizan gazete parçası.cumhuriyet gazetesi de nitekim haklı itirazları! yerinde bulmuş gururla kapı önüne koymuştur yazarını.her şey güzel de geçen gün roj tv'ye akpli rüstem zeydan konuk olarak katıldı.çoğu haber sitesinde, gazetede bununla ilgili haber verildi.ama zaman ve türevi gazete ve sitelerde nedense tek bir kelime dahi geçmedi.ilginç değil mi?biri gazetecilik mi dedi?biri gerçekler zamanla anlaşılır mı dedi? bi siktirin gidin yaw.
Zamanı meydana getirmeye Tanrının sebep olduğunu söylemek ne manaya gelir?
Sebeplilik zamansal bir etkinliktir. Zaman daima sebep olunmuş şeyden önce var olmalıdır. Tanrının naiv imgesinin evrenden önce var olması," zaman"; önceden yok idiyse, açıkça saçmalıktır.
Bu durum, zamanın, her şeyin başlangıcı olduğu anlamına gelir. Her şeyin nasıl başladığını anlayabilmek için evrenin dışında bir güç aramaya çalışmamalıyız.*
içinde bulunduğumuz anda kıymetini bilmediğimiz , geçip gittikten sonra hep hayıflandığımız şeydir. eskisini geri getiremeceğimiz geleceği istesekte alamayacağımız sadece içinde bulunduğumuz anı yaşayabilieceğimiz olgudur.
zaman bizi degistiriyor. hayata bakisimizi degistiryor.
herkesin icinde kesin dogrular vardir ya. aslinda kesin dogru yok. zaman ogretiyor bunu. cogunlukla basimizi oksaya oksaya ama inat edersek burnumuzu surte surte ama mutlaka ogretiyor.
halkevlerini illegal örgütlerin yuvası şeklinde haber yaptığı için tazminat ödemeye mahkum edilen, pennsylvania güneşinde ömrünü uzatan gülen'in gazetesidir.
kütahya ilinde apartmanların kapılarına topluca bırakılan bir gazetedir. apartmandaki daire sayısına göre bırakıldığına, bu apartmanın dörtte üçü zaman almadığına göre dağıtımcılarının kovulması gereken gazetedir. bazen kapıdan alıp okurum, bu durumda en azından bu apartman ve aynı sitedeki diğer 3 apartmana bedava dağıtılan gazetedir.
su geçirmez özelliğiyle bilinen kaliteli bir kağıda sahip okurken rengi eline çıkmayan* her kesimden yazarların da bulunduğu* türkiyenin en çok satan gazetesidir.bedava dağıtıldığı yalandır
(bkz: bu devirde kim kime bedava bişey verir)
en sağlam ve garanti çözümdür. kullanmak basittir, sadece uğranılan hayalkırıklığından sonra veya krılmalardan sonra kendini unutup zamana teslim etmek yeterlidir. zor geçer günler ve geceler, ilerlemez sanki. ama zaman bu, geçtimi tam geçer, bir bakarsın geçmiş, her şey kendi yoluna girmiş, herkes kendi yönüne gitmiş.
geriye ise zamanın geçerken yarattığı yeni bir sen kalmışındır.
misafirliğie gittiğimiz bir akrabamızın oturduğu apartmanın tüm dairelerine ortalama beşer adet bırakıldığını görünce tirajının nasıl bu kadar yüksek olduğunu anladığım gazete. normal bayi satışları milli gazete'nin bile altındadır.
Zamanın ne olduğunu anlayabilmek için " zaman olmasaydı ne olurdu " sorusunu sormak gerekir. Zaman olmasaydı her şey yerinde dururdu, hiç bir şey değişmezdi hareket olmazdı. Demek ki zamana maddenin hareketinin, değişiminin ifadesi demek yanlış olmaz. Zaman maddenin zorunlu bir özelliğidir. Çünkü madde sürekli değişir, dönüşür. Bir durumdan başka bir duruma geçer. Maddesiz zaman, zamansız madde mümkün değildir.
yeni reklamı ile yine aynı konuya parmak basmış gazetedir.
yıl 2009 önyargılarımızı yıkmanın zamanı gelmedi mi?
yıl 2008 yaftalamadan düşünün !
yıl 2007 biz ne zaman ayrı düştük? anlamaktan vazgeçtiğimiz zaman...
.
.
.