zaman

entry2173 galeri104 ses2
    471.
  1. alanı çok ama okuyanı çok az olan gazete ismidir.
    0 ...
  2. 472.
  3. entrylerimizi tarihin tozlu yapraklarına saklayacak olandır.
    0 ...
  4. 473.
  5. her şeyin ilacı olduğu söylenir ...
    0 ...
  6. 474.
  7. adamın elini kolunu uyuşturan bir asfalt dünya şarkısı. yatmadan evvel dinlemeyiniz. uyanamama riski var.
    0 ...
  8. 475.
  9. en iyi tasarım ödülleri almasına rağmen, silme yazıdan oluşması dolayısıyla itici gelen gazete.
    0 ...
  10. 476.
  11. bedava dağıtılanlar çıkarıldığında tirajı 100 bine dayanan iddialı bir cemaat gazetesi.
    0 ...
  12. 477.
  13. daha önce "okuduklarını anlayamayan bireylerin görev yaptığı gazete" olarak tanımlamıştım (bkz: #3222840)

    fakat bugünkü "duymak istedikleri gibi yorumlama" arzuları, söylenenleri de anlamadıklarını ortaya çıkardı, ilgili bireylerin.

    http://img163.imagevenue....8961_zaman_122_1160lo.jpg

    http://www.zaman.com.tr/h...edavi-olmasi-ihtimal-disi bağlantısındaki haber incelendiğinde başlığın tek kelimeyle "yanlış" olduğu ortaya çıkıyor.

    Haberin son cümlesine bakıyoruz: "ilker Başbuğ'un, beyin kanaması geçiren Ergenekon tutuklusu Emekli Orgeneral Şener Eruygur'un GATA ya da başka bir askerî hastanede tedavi görmesinin de ihtimal dışı olmadığını söylediği aktarıldı."

    peki başlıkta ne yazıyor dersiniz: "eruygur'un askeri hastanede tedavi olması ihtimal dışı"

    ne yazılacak kelime kalıyor, ne de söylenecek söz!

    küçük bir dersle yazımı sonlandırıyorum:
    ihtimal dışı = ihtimal dışı ("mümkün değil" manasında söylenebilir)
    ihtimal dışı değil = ihtimal içi ("ihtimaller dahilinde", "mümkündür" manasında söylenebilir)

    .(nokta)

    edit: ilgili hata, bu entry girildikten 30 dakika sonra gazete birimlerince düzeltilmiştir; bu durumda bize de teşekkür etmek düşer.
    2 ...
  14. 478.
  15. yemek yerken sofra bezi olmasının dışında cam silerken bez yerine de kullanabilecek tarafsız gazete.
    2 ...
  16. 479.
  17. her türlü ilacın hammaddesi.
    0 ...
  18. 480.
  19. "en azından hürriyet gibi göt bacak gösterip boş şeyler yazmıyor; düşünce yazısı okuruz bari" diyerek alınan gazetelerden. zaman okuyanları bu yönleri itibariyle eleştirmezdim, hürriyet okuyan ilerici olmadığı gibi zaman okuyan da gerici değildir derdim. fakat bugünün gazetesinde gördüğüm bir haber ağız dolusu küfretmeme sebep oldu. 30. sayfanın başında, inanmayan açsın baksın. türkiye gibi bir ülkede çıkan gazete, imla hatalarına, dikkatsizliğe bakın, küçücük bir yer:

    --spoiler--
    mehmet 'güven'leri boşa çıkardı

    sakatlığı bulunan aydın'ın yerine forma giyen mehmet güven, şansını iyi değerlendiremedi. bu sezon sadece ligde en son oynanan kocaelispor maçının son 5 dakikasında oynayan mehmet güven, çok fazla top kaybeden ve rakiplerine gereksiz fauller yaptı. michael, ikinci yarıda yerini volkan yaman'a bıraktı.
    --spoiler--

    şimdi sayalım. öncelikle, bir kişiden bahsederken iki kere üst üste isim kullanılması kelime tekrarı gibi gözükeceğinden hoş olmaz. "mehmet güven sıçtı. sıçan kişi mehmet güven'di" yerine "mehmet güven sıçtı. sıçan kişi oydu" gibi bir ifade kullanılması daha doğru olur; gazetenin buna dikkat etmesi lazım, ne yapıyor editörleriniz?

    ikincisi, "çok fazla top kaybeden ve rakiplerine gereksiz fauller yaptı". dikkatsizlikten olduğu belli, fakat 5 satır yazıda böyle göze batan bir hata nasıl gözden kaçırılabiliyor anlamış değilim.

    üçüncüsü, michael ikinci yarıda yerini volkan yaman'a bıraktı. taşak geçer bir edayla "maykıl" falan mı diyor bunlar mehmet'e? yoksa michael skibbe ikinci yarı oyuna volkan yaman'ı mı aldı diyeceklerdi? ikisini ayırt edecek kadar akıllı değiller sanki.

    yuh diyoruz.
    0 ...
  20. 481.
  21. nihayet son bir aydir 2.siraya dustugu tiraj siralamasinda yne yeniden zirveye oturmustur.

    (bkz: hastasiyiz)
    1 ...
  22. 482.
  23. deniz feneri konusundaki garabetine bizzat şakirtleri bile şaşırdı zaman'ın. tirajlarındaki düşüşe bu garabetlerinden başka sebep aramamalı.

    ha tekrar yükseldi diyecekler sebebini biliyoruz cancağızlarım.
    3 ...
  24. 483.
  25. zaman büyük bir öğretmendir. ne yazık ki bütün öğrencilerini öldürür. *
    1 ...
  26. 484.
  27. 30 bin bayii satışı olup da günlük 700 bin tirajı olan gazete!
    2 ...
  28. 485.
  29. saatlerden gunlerden aylardan yillardan vs olusan yasam sayaci.

    bir de aklima bir sarkiyi getirdi sezen aksu soyluyor;

    zaman sadece birazcik zaman
    gecici bu hirs bu ofke bu intikam
    acilarimiz tarih kadar eski
    nefes alip vermek misali olagan...

    (bkz: gidiyorum).
    0 ...
  30. 486.
  31. çok kurnaz bir gazetedir. ordunun tepesine vurur vurur vurur. tam ortam gerilir, bu kez şöyle der: "noluyor yaw bu asker düşmanlığıda neyin nesi !" hatta golf oynayan paşayı bile savunur, ondan sonra ortada mal gibi kalan taraftır, yeni şafaktır. bu aslında korkaklıktır, saman altında su yürütmedir.
    1 ...
  32. 487.
  33. zamanın iki boyutu vardır; biri uzunluğu diğeri genişliği. uzunluğunu güneş belirler, genişliğini ise tutkularımız.
    ömer hayyam
    7 ...
  34. 488.
  35. serap. hemen yanıbaşında, uzansan yakalayabilecekmiş gibi düşündüğün ama elinden kayıp giden değer.
    0 ...
  36. 489.
  37. sıradışı ve alışkın olmadığımız bir reklam politikasına sahip gazete, yıllardır yalnızca bizi okuyun demek yerine her ne okuyorsanız okuyun birde bizi okuyun diyorlar. birbirine çok yakınmış gibi gözüken ancak birbirinden çok uzak bu iki cümle arasında müthiş farklar mevcuttur ve bu asla gözlerden kaçmaması gereken bir detaydır.
    1 ...
  38. 490.
  39. son yayınlanan reklamı düşündürücü olan gazete.

    edit: reklam için;

    http://www.zaman.com.tr/m...itle=yaftalamadan-dusunun
    2 ...
  40. 491.
  41. evde sıkılarak dersime gitmeyi beklerken geçmesi zorunlu olan hede.
    0 ...
  42. 492.
  43. zaman hayatın ta kendisidir...

    akışına hayret ettiğimiz ve çoğu zaman bir film şeridi gözlerimizin önünde geçip gidiyormuşçasına izlediklerimiz zaman...

    durdurmayı dilediğimiz ama durduramadığımız kum saati...

    evet zaman durmaz belki, ama bazı anlarda sanki durmuş gibi hissederiz ve o anların sonunda zamanın nasıl akıp gittiğine şaşırırız...

    belki aşık olduğumuz anlardır bu anlar, belki çok sevdiğimiz dostlarımızla görüştüğünüz anlar, belki uzun zamandır görmediğimiz aile bireylerini gördüğümüz tüm özlediklerimizle geçirdiğimiz anlar...

    mümkün olsaydı durdurabilmesi o en çok mutlu olduğum ana gidip çocukluğumda, o anı durdurmayı ve sürekli o mutluluğu yaşamayı dilerdim ...

    o anın ne olduğunu sormayın sırrı bende kalsın...

    masum olmayı, çocuk olmayı, bulutlu ve güneşli bir sonbahar gününde uçurtma uçurmayı özledim belki ondandır bu dileğim...

    işte yitip giden düşlerin ve zamanın hikayesi:

    --spoiler--

    Çok zaman önceydi.

    O kadar zaman önceydi ki zaman diye bir şey yoktu.

    insanlar güneş doğup batıncaya kadar yaşıyorlardı hayatı.

    Bir daha hiç olmayacakmış gibi dolu ve anlamlı.

    Derken zaman diye üç parçalı bir şey icat etti insan.

    Bir parçasına dün dedi, diğer parcasına bugün, öteki parçasına da yarın.

    Sonra fesat karıştı zamana ve insan bugünü unuttu.

    Dünü düsünüp pişman oldu, yarını düşünüp telaşlandı; ama işin ilginç tarafı
    tüm telaş ve pişmanlıkları güneş doğup batıncaya kadar yaşadı.

    Farkında olmadan rezil etti bu gününü.

    Oysa yarın, bugüne dün diyor, dünde bu gün için yarın diyordu.

    Bir türlü beceremedi. Bir eliyle yarına, diğer eliyle düne yapıştı.

    Bu günü eline yüzüne bulaştırdı... Mutsuz oldu insan.

    Ve ne gariptir ki yarının telaşı da, dünün pişmanlığını da hep bugün
    yaşadı; ama bugünü hiç yaşayamadı.

    Ne yarın ne de dün!
    --spoiler--
    1 ...
  44. 493.
  45. reklamlar çok cilalı ama eleştirilmeye gelemiyorlar. okur yorumlarına yazıyorsun yayınlamıyorlar yalakalık yapmaszsan
    2 ...
  46. 494.
  47. yeni reklamlarında ergenekoncu ile yaftalamayı eleştirmediğini gördüğüm gazete. çünkü kendisi her fırsatta herkesi ergenekoncu yapıyor. dikkat edin beyler dava bitmedi demek geliyor insanın içinden bu adamlara. ergenekon yaftalamasını eleştirse bile bu yaftalama ile ancak kendilerini eleştirmeliler.
    1 ...
  48. 495.
  49. yeni devletimizin entelijansını barındıran gazete. Liberalizmi sadece serbest piyasada görüp, vakit gibi enettelktüeliteden yoksun silahşör görünümündeki yayının yerine; sola göz kırparak tahlilcilikle modern ve rahat çevrenin beyaz müslümanların gazetesi.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük