sadece 1 kere kullanırdım. süper loto'nun 3-4 hafta devretmesinden sonra çekileceği akşama gider, sayıları öğrenir, bulunduğum zamana geri dönerdim. sonra kötülerin eline geçmesin diye makineyi parçalar. keyfime bakardım.
çok değil 2 sene öncesine kadar elimde çıkmış tüm sayısal loto numaralarıyla gider aynı hayatı daha zengin bir şekilde yaşardım. ne işim var daha eskilerde...
1900'lerin başlarındaki prag'a giderdim. kafka ile, yazmalarını bana yakması için emanet etmesini sağlayacak kadar yakın arkadaş olup, o öldükten sonra kendi ismimle tüm eserleri yayınlatırdım. kısacası zaman makinesi beni tam bir şerefsiz ederdi.
baltacı mehmet paşa'nın yanına gidip "manyak mısın olum, ne yapıyorsun? senin şeyinin keyfi yüzünden koca milletin kaderi değişecek." deyip, iki tokat atmak. kellemi alırlardı herhalde.