geçmişe giderdim ve merak ettiğim, öğrenmek istediğim, kafamda soru işareti yaratan herşeyi yerinde izlerdim, günümüzde çözülemeyen sırların özüne inerdim.
h. wells kitabı şimdi adı aklıma gelemz zorlamam da zaten şöyle bir olayı var ben bu kitabı distopya diye okudum ama o kadar da distopya değil fakat insan ırkının bölnme ve ayrılma evresi çok hoşuma gitti. bu arada bu kitapta dikkatimi çeken iki şey oldu.
biri kitabın yazarının soyadı bu flash dizisinde harrison wells ismindeki profesörü aklıma getirdi. acaba mı lan dedim
ikinicisi bu kitapta harriet porter diye bi karater var tabi ben yine acaba mı lan dedim.
6 yıl öncesine gidip eski sevgilimi karşılaşma anında benimle tanışmamış olması için zorlardım o salak muhabbeti yapmasaydım hiç tanışmamış olacaktık. Ve kafam 5 yıl boyunca rahat olacaktı.
Ya geçmişe gidip hatalarımı düzeltip temizden başlarım ya da ileriye gidip mutlu olduğum günler varsa oralardan devam ederim. Tek seçenek sunulursa geçmişe dönerim. Ama şimdiki aklım geçmişte kullanılabilir olmalı. Yoksa yine mallıklar yaparım.
6-7 yıl önce Trt1'de yayınlanan "Yamak Ahmet" adında bi dizi vardı. Eğer zaman makinesi bulunsaydı o yıllara gitmek isterdim. insanların birbirlerine ve tüm canlılara karşı saygılı, naif davranışlarını, muhabbetlerindeki samimiyeti görüp yaşamak isterdim. Eski zaman insanları bana daha kaliteli, duyarlı, içten gibi geliyo her zaman. Bu yüzden onlarla aynı havayı solumak isterdim sanırım.
Sonundaki senaryonun aynısını olacağını bile bile 16.04.2009 A gitmeyi çok isterdim. 8 aylık bir süre ardından yıllarca yaşanan uykusuzluk. Son 3 senedir böyle bir durum yok elin eşini mi hayal edelim?