Haydi, öncelikle bende geleneğe uyayım:
(bkz: imdb ilk 250)
izlediğiniz filmin size, kendinizde olmayan bir yeteneği kazandırmasını beklemiyorsanız -ki böyle bir film bulamazsınız- bütün filmler zaman kaybıdır. Yüzüklerin Efendisi izledikten sonra bir anda at sürmeyi mi öğrendik hayır, kill bill'den sonra kılıç sallamayı mı öğrendik, hayır. O zaman "zaman kaybı" mantığıyla gidersek, bu iki film/seri de zaman kaybıdır. Evet, bok vardı da uzattım. Efenim, "zaman kaybı" üzerinden gidersek, her yaptığımız (izlediğimiz/okuduğumuz...) her halükarda zaman kaybıdır. Ortalama 70 yılın sonunda, istediğiniz kadar uğraşın yine X adet film izlemiş olacaksınız.
açık deniz.
film boyu denizde 2 kişi..
--spoiler--
kurtuldu kurtulacak derken bir bakıyorsun birini balık yiyiyor diğeri pes ediyor... pes. 1.5 saat boyunca kurtuldu-kurtulacak psikolojisi ile seyrettikten sonra olacak iş mi?
--spoiler--
Başına oturup , kurdeşen çıkarana kadar kendisini seyrettiren filmlerdir. Bir de kalabalıksanız ve herkes zevk alıyomuş gibi görünüyosa insanı bunalıma kadar götürür. izleme kardeşim o zaman demeyin inada biniyor olacak birşey olacak diye beklerken bir bakmışsınız film bitmiş. mağarayı göz kırpmadan izledim ben şahsen sevmediğim insanlara da tavsiye ettim.
(bkz: requiem for a dream) barda filmini sevmeyen zihniyet, bu filmi sever. neymiş efendim uyuşturucunun zararlarını anlatıyormus. ulan denyo, sen akşam haberlerini izle hele, zaten görürsün ne bok olduğunu. bu film tamamen zaman kaybıdır, izlemeyin.