Uzayı düz bir kağıt gibi düşünelim , uzay yüksek enerjide bükülebiliyor. Bu noktada uzayı büküp 74 ışık yılı uzaklıkta bir gezegene gittik diyelim orada da über üst seviye bir teleskop olsun. Dünyamızın 74 sene önceki halini o gezegenden görebileceğimiz için.
ikinci dünya savaşına bizzat şahit olabiliyoruz çok ilginç bir açıdan teorileri varsayımlar konuşturmak lazım. Bir şeyler çıkar belki ortaya.
Saçma. Zaman gerçek bir şey değil yapaydır şöyle ki dünyanın güneş etrafında döndüğü süre bizim için belirli bir zamandır ama sen diyorsun ki zamanın olmadığı bir evren, dünya herneyse. Öyle bişey olması için tüm nesnelerin hareket etmemesi demek örneğin yere düştüğün de kırılan bir yumurtayı zamanı geri alarak hatayı düzeltmek isteyen birisi aslında zamanı değil yumurtayı kıran kuvveti tam tersten vermesi gerekir.
Kuramsal fizikten pek anlamamamakla beraber daha önceki yarım yamalak okumalarımla beraber zaman zaman düşündüğüm hede.
Biz insanlar zamanı sadece geleceğe doğru akıyormuş gibi hissederiz ancak zaman akmaz aslında o hep oradadır der kimileri.
Kimileri ise zaman diye bir kavramın olmadığını , tamamen bir yanılsamadan ibaret olduğunu savunur. Zira görecelik kuramına göre de dünyadaki zaman ile bir karadeliğin yanındaki zaman da bir değil.
Kutsal kitaplarda sonsuz yaşamdan bahsediliyor belki de sonsuz yaşamdan kasıt aslında zaman kavramının var olmadığı bir boyuta geçmemizdir. Biz sonsuzluğu şu an idrak edemiyoruz ancak belki de sonsuzluktur asıl olan ve 3 boyutlu evrene sıkışmışızdır.
Düşmüş melekler deyimi var bir de bazı dinlerde , bu düşmüş melekler boyut düşmüş melekler olabilir mi?
Evrende anlaşılması gereken o kadar çok şey var ve o kadar bilgisiziz ki bu konularda...