okuyan, okumayi seven insan zekasidir. bu evrensel okuyan icin de, cumhuriyet okuyan icin de aynidir. hele hepsini de okuyorsa, ben onunde ceketimin dugmelerini iliklerim.
solcu sadece sol, sağcı sadece sağ gazeteleri okursa ne solcu solcu olur, ne sağcı sağcı. tez, anti tezi doğurur doğal olarak. bunu anlayamayan zekalarda pazar günleri iş bulmak için alır gazeteyi sadece.
olayları, haberleri bütün taraflarıyla, sağcısıyla, solcusuyla, dincisiyle, dindarıyla algılamaya çalışan bireyin cumhuriyet gazetesinden önce ya da sonra okuduğu gazetedir. sığ beyinlere, olaylara at gözlüğüyle ve sadece bu ülkede kendi düşüncesinde insanlar yaşadığını zanneden bünyelere fazla gelen zekadır.
sonuçta gazete ideolojini belli eden değil, bütün ideolojilerden haber almayı sağlamayı amaçlayan haberleşme aracıdır değil mi kuzum?
posta gazetesi okuyarak haydar dümen'le aydınlanan,
cumhuriyet gazetesi okuyarak cumhuriyeti koruduğunu sanan,
hürriyet ve milliyet gibi gazeteler okuyarak tarafsız basın okuduğunu sanan,
ve en kötüsü de bir kez bile alıp okumadan zaman gazetesi okurlarına salak muamelesi çeken insandan epey ileri insan zekasıdır.
(bkz: satırlarıma başlamadan önce)
yaptığı şey bok atmaktan öte geçmeyen, bunu hırs haline getirmiş, yaşam tarzı edinmiş tiplerin küçük gördüğü zekadır. oysaki bu herşeye körü körüne inanmayan bir insana aitse gayet yerinde olan zekadır. hatta bunu zekasızlık belirtisi sayandan daha daha zekidir o insan. insanda analiz etme, doğruyu yanlışı kendi sınırlarına göre çizebilme becerisi varsa istediği her gazeteyi okur. bazı kendini süper zeki sanan sığ insanlarsa içeriğin kendi korkuları olan zırvalıklarla dolu olduğunu sanıp okumaz okusa da yine kendi bildiğini anlar. hem türkiyede tarafsız yazan gazete var mı lan. neymiş zamanın bi ideolojisi varmış falan. oyunmuş cart curt. diğer gazetelerde öyle değil sanki. insanlar kendi düşüncesini savunacak ürünler çıkaracaklar elbette. analiz yeteneğinize kalmış gerisi.
ayrıca ancak zaman'ın yorum sayfalarına pek göz atmamış insan bu zekadan şüphe edebilir . zira bir çok farklı yabancı basından gazetecilerin, ya da akademisyenlerin çeşitli güncel konulardaki yazıları da zaman'da yer alıyor. artı olarak ekonomi gibi tamamen verilere dayanan bi bölümde de haber içeriğinde öznellik aranması ne kadar normaldir bilinmez. çizgisi birbirine yakın yazarların köşelerini de okumazsın olur biter. ya da arada bi oku belki farklı bi bakış açısı kazanırsın. en azından beğenmdiğin görüşlere, yorumlara karşı daha farklı cevaplar verebilecek kıvama gelmiş olursun.
bir gazeteyi okumakla, fikirlerini desteklemek arasında dağlar kadar fark vardır. mümkün olduğunca değişik fikirleri okumak insanın ancak kültürünü geliştirir, başkasına sadece okuduklarından dolayı bok atmayı engeller. bu zaman okuyan için de geçerlidir, cumhuriyet okuyan için de.
cumhuriyet gazetesini okuyan insanın zekası ile zaman gazetesini okuyan insan zekası birbirinden farklı değildir. bilgi edinme hakkını kullanan bir vatandaşın bilgi edinmek için kullandığı araçlardan biridir zaman gazetesi. kitap, gazete, dergi okuma oranının nijerya'nın bile altında olduğu ülkemizde zaman gazetesini okuyanları sorgulamak anlamsızdır. magazin sayfalarını, haydar dümen'in alaycı seks öğretilerini okumaktansa zaman gazetesini okumayı yeğlerim. geçenlerde bir tv kanalında peygamber efendimizin anne ve babasının isimlerini sordular. sadece 9-10 yaşlarında bir çocuk doğru cevap verdi. ve yine ulu önder'in anne ve babasının isimlerini sordular. sonuç yine aynı terane. bırakın zaman gazetesi de okunsun cumhuriyet gazetesi de okunsun. bırakın biri birkaç din bilgisi versin, diğeri cumhuriyet bilgisi versin. versin ki insanlar bir şeyler öğrensin. ne din ve vicdan hürriyeti zaman gazetesinin tekelinde, ne laiklik ve Atatürkçülük cumhuriyet gazetesinin tekelindedir. tarafsız bir gazete bilen varsa söylesin hepimiz onu okuyalım. gazeteleri fanatik ideolojilerinizde değil zekanızla okuyun. insanları okumaktan soğuttuğunuzun farkında mısınız?
insan dediğin farklı görüşlere açık olmalı. sen bir görüşe karşıysan, o görüşe katılanların okuduğu gazeteye de karışamazsın. ayrıca bir gazete sadece yandaşları tarafından okunmamalı, muhalefetler tarafından da okunmalı ki fikir alışverişi yapılsın. her değişik fikir insanın kültürünü ve bilgi dağarcığını geliştirir. bir insana sadece okuduğu gazeteden dolayı çamur atmak, ezmek ne kadar iğrenç ve laubalice bir tavırdır. bu hangi akla mantığa sığar? şekil a daki diyalog gibi:
- sen hangi gazeteyi okuyorsun?
- zaman.
- aaa zaman mı okuyorsun? tayyipçi, fethullahçı, dinci! bööö
- ?!
bu diyalog hem zaman okuyucuları, hem de cumhuriyet okuyucuları için geçerlidir. hem şunu söylemek istiyorum, bir gazeteyi düzenli satın alan kişi ya bu gazetenin başındaki kişi veya kişileri çok iyi biliyordur ya da kültürünü geliştirmek için satın alıyordur. ama emin olun zaman gazetesini okumak, darbecilere ve cuntacılara destek veren ergenekon medyasının yalan yanlış iftira dolu haberlerini okumaktan kat kat daha iyidir.
türkiye medyasında hangi gazete finansörsüz ayakta kalabiliyor ki zaman bu yönüyle eleştirilmiş.
hangisi tarafsız haber yapıyor.
onuda geçtim hangisi haber yapıyor.
Zaman gazetesi okumak suçmuş gibi algılanır nedense. Ama açıp gazetelere bakalım, sayfa düzenine, yazarlarına ve hergün alanında uzman kişilerin yorum yaptığı yorum sayfalarına... Bu düzen ve tertip cumhuriyet hariç diğer gazetelerde yoktur. Ayrıca bu beğenilmeyen gazete avrupa'da tasarım ödülü almıştır. ideolojisinden dolayı okunmuyorsa ona da sözüm var: eğer siz sadece kendi ideolojinizden olan gazeteler okuyorsanız, at gözlüğünüzü çoktan takmışsınız demektir. Oysa demokratik bir insan iki ideolojiyi de okur kendi terazisinde kararını verir.
Bir de yazarlara değinmek istiyorum ; ahmet turan alkan, bejan matur, nedim hazar, selim ileri, nazan bekiroğlu, ali ural, hilmi yavuz, hekimoğlu ismail... Yani şu kadroyu görmek bile benim için bu gazeteyi okuma sebebidir.