hadi diyelim çok satılmakla çok okunmayı karıştırdık.
17 aralıktan sonra 7 seçeneğin çoğu kafadan iptal zaten.
"tarafsız olması" gülünç, "yazarların uzman olmaları" kahkaha tufanı, "her kesime hitap etmesi" gülmekten yarılma vs..
şeklinde değerlendirebileceğim bir durumdur.
Kendi kendilerine aldıkları içindir. Ayrıca onlara bağlı her türlü kurumda dershane, kurs, büro yada ne varsa orada gazeteden ellişer yüzer tane vardır e birde orayla işi olan herkes zorla abone yapılmaya çalışılır. Yedi nedene gerek yoktur bu nedenler onları daha yıllarca götürür.
1-yazarlarinin cok kaliteli olmasi.
2-haberlerinin ilgi cekici olmasi.
3-ahmet cakir.
4-4 tam sayfa bulmaca.
5-ek iddia dergisi.
6-magazin haberleri.
7-ironi?
çok okunmasının değil çok satılmasının nedenleri olabilir. zaman denemesi olayını herkes söylemiş zaten. bir de cemaatçi milyonerlere aldırıyorlar, adam diyelim ki günlük 5 bin tanesinin parasını ödüyor ve onun parasını ödediği gazeteler evlerin kapılarına iliştiriliyor. zaten cemaat mensubu esnafa da mecburidir abonelik. sonuçta iş adamına da esnafa da büyük faydası dokunuyor cemaatin onlar da bir abonelik meselesini çok görmezler.
okunmasının değil tirajının yüksek görülme sebepleridir.
1-zorla abone yapılması
2-zorla etrafındakilerin de abone yaptırmaya çalışılması
3-öğrencilere bedava olması
4-öğrencilere bedava olması
5-öğrencilere bedava olması
6-öğrencilere bedava olması
7-öğrencilere bedava olması
sanırım 7 sebep bulmak biraz zor olcak ama ben yinede en azından bir tane bulayım; gazete nasıl olmaz görmek için. misal bu sektöre gireceksiniz; bakın ve öyle olmayın.
1.şakirt dayanışması.
2.sabah sessizce kapınıza veya posta kutunuza sıkıştırılmış olması.
3.esnafsanız eğer çevre dükkanlarda abonelik durumu varsa sizide kaynaştırmış olmaları.
4.haberlerin içerik olarak kendileri gibi olan tek bir zihniyete hitap etmesi.
5.dini içerikli haberler hakkında daha yoğun haber yapılması.
6.gündemi kendi yaşam tarzıyla bütünleştirerek ağız yapma taktiği.
7.''benim ev arkadaşım gibi sabah ekmek almaya giderken posta kutularından çalması gibi''
hiç alakalamız yok eve gelen herkeze bunu söylüyoruz. temizlik sırasında cam siliyoruz mesela.