klişe de olsa doğruluğu olan bir sözdür. içinizi acıtan şey yıllar geçtikçe belki etkisini yitirmesinden ya da onunla yaşamayı öğrenmenizden daha az yakar canınızı.
dermansız dertlerle yüzleşip yerle bir olduktan sonra kişinin kendi kendisini iyi hissetmesi konusunda ikna etmeye çalışırken tekrarladığı veciz ifadenin kısa söylenişi.
çok doğrudur. zaman her kötü olayı unutturacak bir ilaçtır. deli gibi sevdiğimiz kişiden ayrılmışsak aylar boyu deli gibi ağlar zırlarız, ölceğimiz dahi düşünürüz. ama bi süre sonra gözyaşımız akmamaya başlar. her gün güneşin yeniden doğduğunu yeniden farkederiz ve eskisi gibi acı çekmediğimizi anlarız. zaman işte zaman, en güzel çare.
yalandır. kişiden kişiye göre değişir ama benim için hiçbir zaman ilaç olamamıştır zaman. şu sözü hiç unutmuyorum daha air20 nin yedisinde camce adlı yazar yanıma gelip; eğer acını uzun zamana yayarsan hiç atlatamazsın demişti. çok doğru demiş şimdi daha yeni anlayabiliyorum. elimde değil tabi bu ama zaman bazı şeyleri unutturmaz, hafızadan silemez. o yüzden zaman bir teselli değil bir süreçtir sadece zaman kavramı ifade eder. bazı duyguların değişmesini sağlayamaz zaman, kötü hissetmenizi geçiremez. size bir ilaç değildir zaman ilaç sizin beyninizdir. zaten zaman iyi bir şey olsa, insana belli bir süre sonra iyi gelse kimse birtakım şeylere geri dönmek istemez, zamanı geri sarmak istemezdi. ama o kadar lanet bir şey ki hem imakansız hem de en büyük istektir zamanı geriye sarmak.
öldürülmek istenen bir insanın yiyeceklerine zehir katılarak uzunca bir zaman diliminde, sabır ile sonucu beklemek isteyen bir katilin çizdiği yol gibidir zamanın ilaç olması.
hiç farkında olmazsiniz içinize karışanlardan, hep aynı kalıcak sanırsınız ama zaman içinize içinize işlemeye başlamıştır. farkında olmadan hazin sona doğru yaklaşırsınız ruhunuzun serbest kalacağı...
Zaman acıları iyileştirmez. Yara kabuk bağlar. iyileşti sanırsınız. Sadece acılarınız hafiflemiştir ama o yara o kabuğun altındadır, hiç geçmez. Tabi yine de ilaçtır zaman bir bakıma.
bunu söyleyen kişinin gözlerine imalı bir şekilde bakarak, "peki neremize süreceğiz?" denmesi halinde verilmek istenilen duygu ve on satırlık açıklamayı üç kelimeyle anlatabilmiş olabilirsiniz.
"bana zamandan söz ediyorlar
gelip size zamandan söz ederler
yaraları nasıl sardığından,
ya da her şeye nasıl iyi geldiğinden.
zamanla ilgili
bütün atasözleri gündeme gelir yeniden.
hepsini bilirsiniz zaten,
bir işe yaramadığını bildiğiniz gibi.
dahası onalar da bilirler.
ama yine de güç verir bazı sözler, sözcükler,
öyle düşünürler.
bittiğine kendini inandirmak,
ayrılığın gerçeğine katlanmak,
sırtınızdaki hançeri çıkartmak,
yüreğinizin unuttuğunuz yerleriyle yeniden karşılaşmak
kolay değildir elbet.
kolay değildir
bunlarla baş etmek, uğruna içinizi öldürmek.
zaman alır.
zaman,
alır sizden bunların yükünü
o boşluk dolar elbet,
yaralar kabuk bağlar,
sızılar diner, acılar dibe çöker.
hayatta sevinilecek şeyler yeniden fark edilir.
bir yerlerden bulunup yeni mutluluklar edinilir.
o boşluk doldu sanırsınız
oysa o boşluğu dolduran eksilmenizdir"
zamanın en iyi ilaç olduğunu sanmak kendini kandırmaktır sadece.
büyüyünce unutursun tarzında gıcık bir söylemdir. zaman geçmek bilmezken nasıl olacak da zaman bana ilaç olacaktır. ayrıca bazen zaman geçtikçe bazı durumlar daha da boka sarar ki bu da çok uyuz bir durumdur. hani en iyi ilaçtı lan kandırdınız beni.