cansıkan yaz sıcağında çalışmak zorunda olan insanın, gözlerini her saate çevirdiğinde sadece beş dakika ileriye gittiğini görmesi.
(bkz: beklemek)
bu duruma karşın akşam saatlerinin bir o kadar hızlı geçmesi de ayrı bir konudur.
aslında sevmediğin, zorunlu olduğun, sana dikte ettirilen şeyleri yaparken zaman geçmez. sevdiğin şeyleri yaparken ise zamanın nasıl geçtiğini bile anlamazsın.
çalışan insanlar için söylüyorum, emin olun boş boş oturmak da adamı deli ediyor. boş oturduğum ve oturmadığım yaz günlerini kıyaslıyorum da, kesinlikle boş geçenlerde zaman geçmek bilmiyor. dünden beri sanki 1 hafta geçmiş gibi.
işte bugün tam olarak düşündüğüm konudur. Zaman kavramı olmasa her şey yaşanmış ve bitmiş olsa. Yani daha anlaşılırı biz ölmüş öbür tarafa gitmiş olsak her şey daha mı iyi olurdu daha mı kötü olurdu?