bu düşünceyi göğsümle şöyle yumuşatıyorum; olay ayağını yorganına göre uzatma olayıdır.
şimdi de voleyle geri şutluyorum; madem öyle ötv den etkilenen tüm ürünlere aynı şekilde bu fikri uygulamalıyız. ya bırakırsın arkadaş, yada inadına devam edersin öyle mi?
ya cep telefonu alalım, ya da hiç kullanmayalım. ya araba kullanalım ya da hepten yaya kalalım.
şimdi şöyle bir söz kullanırdım ama ayıp kaçar: siktir git la burdan.
(bkz: siktir git la burdan)
o değil de vatandaş ne yapsın anlamıyorum. ne yapsa kabahat... zam gelir, sesini çıkarır, kabahat. bırakıcam der, kabahat. bırakmicam içicem onlara inat der, yine kabahat! susar, içmeye devam eder sessiz sedasız, bu sefer sesini çıkarmadı diye söylenirler...
davulun sesi uzaktan hoş gelir hesabı olmuş bu. çoğu tiryaki ara ara bırakayım artık ben şu mereti hebele hübele gibi fikirlerle boğuşur. e gelen zamlarda az biraz değil hani. hadi bu seferki bırakma bahanem de zamlar olsun anlayışıdır, fazlası değil.
koca bir iradesizliğin göstergesidir. ne yani sigara 1 liraya düşse günde 5 paket mi içeceksin? ha 1 lira ha 10 lira, bırakmak isteyen her şekilde bırakır. zam geldi bırakayım kadar saçma bir düşünce de nadir olsa gerek.