- selam abi. nasılsın inşallah?
+ iyidir koçum işte koşturuyoruz her zamanki gibi.
- iyi abi allah kolaylık versin.
+ birşey var sende sökül bakalım.
- yok abi est. ne haddime. yediyim ben.
+ hee. tamam o zaman. çok koşturma sağda solda e mi? dikkat et kendine.
- tamam abi. duvarıma yazsana bu çocuk benim korumam altında falan diye.
+ kaybol!!
yazar: hadi uçursana beni zall... yiyorsa uçur lan..
zall: şey.. ne oldu ki?
+ olm, görmüyon mu? hakaret içerikli entry giriyorum. @1 ananı sikiym diyorum. hadi silsene lan beni. sana da mı küfür edeyim amk?
- şey.. olmaz, yapamam. bir ben kalırsam sözlük iş yapmaz.
+ şu anda yapıyor mu ki?
- seni mod yapıcam. yeter ki bırakma beni.
+ admin yapcan..
- tamam tamam, ben de kafa iznine çıkarım..
her sözlük yazarının zall'ı daha iyi tanımak için yaşaması gereken durum.
sene 2007, güneşli bir kış gecesiydi. soğuğun titrettiği dolma parmaklarımla google'a "uludağ sözlük" yazıp karşıma çıkan ilk siteye girdim. tek aradığım donmuş el ve ayak parmaklarımı biraz ısıtabileceğim bir yerdi. ama karşımda tanıdık bir ortam görmek beni daha da rahatlatmıştı. yıllardır görmediğim bir yerdi burası. lakin hala son gördüğüm haliyle duruyordu karşımda. hala güzeldi, hala biraz dağınıktı, hala klondu ve hala sıcaktı. çok uzaklaşmış olamazdı. yok, son cümle buraya uymadı. onu okumayın, geçin onu. ne diyorduk? hatırladım tamam. sıcaktı. parmaklarımdan tüm vücuduma müthiş bir sıcaklık dalgası yayıldı. boş sol çerçeveye baktım. etrafta kimse görünmüyordu. "kimse yok mu?" diye bağırdım birkaç kere. ama cevap veren yoktu. "lan mal, bağıracağına online listesine baksana!" dedi içimden bir ses. "bana öyle lan manlı konuşma!" diyip içimdeki sesi susturduktan sonra online listesine baktım. o da ne! bir tek ben ve zall vardık. zall, bu sözlüğün kurucusu, yıllardır tanışmak istediğim adam. hemen özel mesaj atmak istedim. ama cevap alamamaktan korktum. çok korktum sözlük. çiftleşme esnasında ilişkiden sonrasını düşünen bir peygamber devesi gibi korktum. fenerbahçe formasıyla beşiktaş çarşı'da tek başına kalan bir adam kadar korktum.
ama yendim korkumu. "merhaba, bir tek ikimiz varız galiba. ne tuhaf değil mi?" dedim. niye dedim bilmiyorum. ama dedim bunu işte. cevap gelmeyeceğinden hemen hemen emindim. hiç umudum yoktu. kendi halimde bir kaç entry girdim. sonra bir anda özel mesaj kutum parıldadı. inanamıyordum. zall bana cevap vermişti. çok sevinmiştim sözlük. solitaire'de kartlar açılırken dört as birden çıkmış gibi sevindim. üstüne bir de boşalan yerlerden birine papaz koymuş gibi sevindim. hemen mesaja baktım. "evet, çok tuhaf." yazıyordu. sadece üç kelime yazmıştı ama ben o üç kelimenin içindeki enerjiyi, arzuyu, tutkuyu, şehveti hissetmiştim. bilmiyorum, belki de ben değişik bir ruh hali içindeydim. ama beni korkutmuştu mesajı. çok korkmuştum sözlük. çiftleşme esn- bir dakika lan! yazmıştım bunları zaten. ne peygamber devesiymiş arkadaş. çocukluğumdan beri ürkerim hep erkeklerini yiyen dişi peygamber develerini hatırladıkça. korkunç hayvan ama abi. düşünsene balayında karının seni yediğini. ürktün di mi? ürkersin tabi. moonlight senaristi de kesin bundan esinlenmiştir. bak ben diyeyim. konunun içine ettim galiba yine. hadi devam edelim.
zall'ın cevabı tuhaf bir şekilde bana oldukça cüretkar ve davetkar gelmişti. tedirgin etmişti beni. kendimi savunma gereği duymuştum. hemen cevap yazdım: "ben senin bildiğin yazarlardan değilim taam mı!". çok mu sert oldu acaba diye düşünmedim değil. ama müstehaktı o terbiyesiz adama. ne hakla bana öyle şeyler söyleyebilirdi! cevabı gecikmedi zall efendi'nin. "ya işim gücüm var. manyak mısın nesin! bir git başımdan!".
çok koymuştu bu cevap bana. reddetmişti beni zall. nasıl yapabilirdi böyle bir şeyi? önce umut verip sonra da naza gelemeyip hemen terketmek ne demekti? yakışıyor muydu koca admine? acımı içime attım ve zall'a cevap vermedim. belki de veremedim, bilmiyorum. ama o kara geceyi asla unutmam. hep içim yanar.
nsm: merhaba, 2 ekmek 1 tane de süt lütfen.
zall: anlamadım?
nsm: öff not al o zaman! 2 ekmek, 1 süt.
zall: yine anlamadım!
nsm: hay allahım... çocuğum, bakkala gidip şunları alsana, misafir gelcek.
zall: anlatamadım sanırım.
nsm: kapıcı değil misin sen?
zall: ne kapıcısı ya?
nsm: ee ne zaman gelsem sen varsın, hatta şu an bir tek sen ve ben varız. içeri gir falan dedin kapıyı açtın bana...
zall: ben zall, sözlüğün sahibi.
nsm: haa ben de uludağ, sözlüğün ta kendisi. akşam akşam delirtirsin sen adamı!
zall: inanman için ne yapabilirim? mesela 1 aylık çaylaklık kafi mi?
nsm: çaylaklık? ehehe öhöh şaka şaka zallcım, şakaa!
zall: aferin.
nsm: kimse yokken yerleri de sileyim mi? temiz olsun...
pv: sözlük sana kalcak mı sandın?
zall: nasıl yaa?
pv: bu sözlük ikimize dar arkadaşım
zall: ben senin sözlükten uçabilme ihtimalini sevdim
pv: ne zaman?
zall: ne diyosun bee
pv: neden?
zall: #½#£
pv: kim?
zall: hay ben...
pv: nasıl?
zall: yeter!
pv: peki..
sonuç olarak tanım beklentisini gidermek için; ihtimali bile zall kişisinin kulaklarını çınlatmaya yetecek olan durumdur. ben zall la yalnız kalabilme ihtimalini sevdim belki, gaz yaptıysa soda için geçer. *
- merhaba zall,yine sadece sen ve ben varız... ne garip değil mi? sözlükte in cin top oynuyor.
+ pardon kimsiniz?
- ahaha banlamıştın ya beni, yeni nickimle karşındayım, bambaşka biriyim...
+ nşm?
- beni unutamadığını biliyordum.
+ @!ss?
- kadınlar güce taparmış, kol kaslarını gösterir misin?
+ ...
- çekinme benden, istersen sohbetimize kaldığımız yerden devam ederiz. utandın sanırım...
+ bak! çok işim var, uğraşma benle...
- şarap?
+ hay şarabına da sana da...
- hmm gelenekselci bir çizgin var. rakı da olur ?
+ sabrımı zorluyorsun! kız arkadaşım yanımda, onla konuşmaya ne dersin?
- kız arkadaşın mı?? ne kızı! zall! unutma kontrolsüz güç güç değildir!
özel msj ( 1 )
sayın xxx nam-ı diğer nevi sahsina munhasir! uygunsuz mesajlarınızdan dolayı zall' ın kız arkadaşı tarafından kicklendiniz. paraşütünüzü açmayı unutmayınız.
iyi inişler!
kontrolünü kaybeden zall' ın kız arkadaşından sevgiler...
iç ses: acaba yeni nickim ne olsa? ssz çok orijinal gibi *
-slm insan yazdıgı sözlüğün sahibini merak ediyo. öyle bi tanışmak istedim. ben esengül.
+biraz yogunum ben de hamdi ** memnun oldum. iyi entryler
-ya aslında az daha alıkoyacaktım seni. nerelisin hangi şehir? bi de ögrenci misin. nasıl bi zeka ya bravo sana. kodlar falan yani. ama aslına bakarsan sözlük senin de eglenmekten cok yorulmuşsundur artık. sacma sapan insanlar var malum. abuk subuk entryler giriyolar. bi de her durumda kabak modlara patlıyo.
+ evet haklısın ama yine de eglenceli. severek yaptım bu sözlüğü ve halen de severek yazıyo ve emek ve zaman harcıyorum üstünde. ben bilmem nereden. bilmem nerde okuyo ya da çalışıyorum:)
- memnun oldum ben de:) uludagda okuyorum hemşeri sayılırız yani:p e anlatsana biraz nerden aklına geldi bu sözlüğü yapmak.
+ uzun hikaye aslında. istersen msne gecelim. zall@uludagsozluk.com
ziki tutma durumudur. zall sizden başkası olmadığından sizi inceler bir yerde muhakkak açık bulur uçurur. allah korusundur. zall-mall - mall derken- istemem olacaksa july4th olsun salça olsun ne bilim adriana lima, salma hayek olsun.
soğuk bir kış gününde eve haps olduğumu düşünerek girmiştim sözlüğe. aman ya rabbi! bir de ne göreyim karşımda rüyalarımın erkeği zall. inanamadım önce, bilgisayar kullanırken taktığım gözlüğü sildim, gözlerimi ovdum ama gerçekti. bütün edeleleriyle karşımda duruyordu. tek hücreli kocam numanı silik yapmasını istemiştim ki bir an bile düşünmedi sildi o idiot canlıyı. ihtişamlı erkeğim, edeleleri siber alem dahi her yerden görüküyordu. o edeleleriyle beni kollarına alsa "feriştahım seni yirin" dese daha ne isterim geçiyordu ki içimden yaptı bunu.
şimdi mutlu bir ilişkimiz var, iyi varsın uludağ.
