büyük patronun, dünkü tarih itibari ile yani 12 mayıs 2015 günü gelişmeler butonundan yapmış olduğu oldukça nazik bir ayardır. buna, zaman zaman benim ve arkadaşlarımızın da düştüğü çaylaklık modu olsun, başka antin kuntin işler olsun cevap niteliğndeki bir yazı diyelim. konu bir derdim var butonunun hassasiyetle kullanılması hakkındadır. ayrıntılar aşağıdadır, arz ederim.
keşke sadece 'düzelttim' temalı bir duyuru yapıyor olsaydım. bu sefer çok uzatmayacağım ama, düzeltmem gereken konular var zira.
bir derdim var butonundan lütfen gerekli olmayan konular dışında yazmayınız. çünkü o kadar çok birikiyor ki, çok önemli bir konu arada kalabiliyor, günlerce göremeyebiliyoruz. bu hepimiz için önemli.
sıklıkla 'neden çaylak oldum, kaç gün' konulu mesajlar geliyor oradan. ben ve ya arkadaşlarım cevap veriyoruz, 'şu sebeple şu kadar gün' diye. ondan sonra tekrar "ben şöyle yaptım ama bu böyle oldu, şunu derken bunu demek istemiştim, ya şimdi o iş öyle olmadı' gibi cevaplar geliyor tekrar tekrar. bunu maç esnasında hakemin verdiği karar olarak düşünün. kırmızı kart gören futbolcunun ve arkadaşlarının itirazları sonucu değiştirmiyor.
bu konuda hassasiyetinizi bekliyor hepinize iyi günler diliyorum.
düzeltme: çok açık olmasına rağmen, anlaşılmamış sanırım. arkadaşlar özetle diyorum ki; çaylak olan arkadaşlar bir derdim var'dan sorabilirler sebebini ve süresini. biz de cevap veririz, vermek zorundayız. ama sonrasındaki muhabbetler uzadıkça, acil olan, gerekli olan bir konuyu süresinde çözmemizi engelleniyor. bir haksızlık olduğunu düşünüyorsanız, kanıtınızla sunarsınız. hepimizin hata yapma durumu elbette var. onu da değerlendirir gerekeni yaparız.
çok uzatmamak için sadece çaylaklıkla ilgili örneği verdim ama, bir derdim var yaşanmışlıkları ile ilgili başlık var, oradan bile bakabilirsiniz, bize nelerin sorulduğuna.
"yumurta haşlamak istiyorum, ne kadar kaynatmam gerek?", "bana seni seviyor der misiniz?", "betül beni neden terk etti", "patronumu nasıl öldürebilirim" gibi mesajlar alıyoruz. espri mahiyetinde değerlendirip, nezaketen cevap veriyoruz bunlara bile. ama çok ciddi bir konuda bir şey soran insanın derdine bunlara cevap verirken geç kalıyoruz. göremeyebiliyoruz. konu bu. lütfen çarpıtmayalım.