bak beyim, sana iki çift lafım var. koskoca adminsin. paran var, sözlüğün var, her şeyin var. onlarca moderatör calışıyor emrinde. yakışır mı sana emekle oynamak? yakışır mı bunca başlığı, entryi, hiç düşünmeden silmek atmak? ama nasıl yakışmasın! sen değil misin eski yazarlara bile acımayan, bir damlacık saadeti çok gören. anlamıyor musun beyim, bu yazarlar adaleti seviyor. ama ben boşuna konuşuyorum. adaleti tanımayan adama, adaleti öğretmeye çalışıyorum. hıh, sen, büyük admin, milyarder, sözlükler sahibi zall bey! sen mi büyüksün? hayır, ben büyüğüm! ben, dertler derya olmus! sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç! gözümde eksi oy kadar bile değerin yok. ama şunu iyi bil, ne yazarlara ne de entryme hiçbir şey yapamayacaksın. yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi. çünkü biz birbirimizr parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız. bizler birbirimizi seviyoruz. biz bir aileyiz. biz güzel bir aileyiz. bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun? dokunma artık yazarlara! dokunma çarkadaşlarıma! dokunma başlığıma! dokunma entryme! eğer onların kılına zarar gelirse, ben, ömründe bir küfür bile etmemiş olan ben, dertler derya olmuş, hiç düşünmeden ana avrat söverim sana! anlıyor musun, söverim ve dönüp entryme bakmam bile!
--spoiler--
Sana ağa dedik, büyük bildik. bir bildiği vardır dedik, emir almadan iş yapmaz Dedik.
Bizi aleme madara etmez dedik, sen bizi kepaze ettin.
--spoiler--
şunu iyi bilin ki; ilgi orospusu yazarlardan, sesli entrylerden, başlık açıp kaçanlardan hiç hoşlanmam! bu, bir… kibirden, kendini beğenmişlikten, “bütün bu sözlüğü ben yarattım” havalarından, süslü kişiliklerden nefret ederim! bu, iki… yalaka yazarlardan, yalakalıktan, yalakaca girilen nick altlarından ve nickli başlıklardan da nefret ederim! bu, üç…
dördüncüsü… gerçek trolleri, yaran ve geren başlıkları çok severim. ve dostoyevski’nin dediği gibi; gammazların, her şeyin üstünde, zavallı moderatörlerin bile üstünde tutulmasını isterim. trollüğün eğlenceli, komik ve özgün olanı için canımı veririm! evet buna bayılırım sayın adminim! trollük, zeka ve incelik isteyen bir iştir; öyle kabalığa, sikimsonik başlıklara, sapıklığa gelmez!
daha ne söyleyecektim… neyse, niye uzatıyorum ki? yine de şerefinize sayın adminim! güle güle gidin istanbul’a. o kahpe reklam sektörünü bizim için fethedin! oradan da sürün atınızı batıya, viyana’ya. yapı kredi'ydi, nike’tı ne bulursanız getirin uludağ'a! şerefinize sayın adminim! şerefinize!
