zall,
Geçen gün öyle bir zallandımki tahmin edemezsin. zallım yar beni aniden terketti. Zallımca bu yaptığı hareket, tam bir zallimlikti. Zallama gibi ortada kaldık. Bende bunu üzerine kendimi sözlüğe zalldım. Zallmaz olaydım. Zallıncak gibi ortam değilmiş bu sözlük. Zallama yazıları okudukça canım sıkılmaya başladı. Bunun üzerine zallkım zallkım üzüm yemeye başladım. zallkımların her biri bittikte 2 gülhü okuyup 1 zallavat çektim. Şimdi sen merak ediyorsun bütün bunları neden sana yazdım. Zallatalık olmak böyle bişey zall.
bendeniz sözlüğünüzde koşuşturmakta olan, kendi halinde bir yazar olarak açık mektup adı altında birkaç satır iliştirivermek istiyorum. zahmet olmayacaksa oku lütfen. zira emeğime yazık.
gelişmeler kısmına, sözlüğümüzde yılbaşı temizliği adı altında yazar uçuracağını kaleme almış, saygıdeğer gammaz arkadaşlarımızdan bu konuda yardımlarını rica etmişsin.
gözlerimi kapatıp son zamanlarda sol framenin aldığı şekli, büründüğü ruh halini zihnimde canlandırdıkça, açılan başlıkların ve girilen entrylerin ( sözde tanımların ) hakaretten, küfürden, pornografik kelamlardan malesef öteye geçemediği gerçeğiyle bir kere daha karşılaşıyorum.
uludağ sözlük için ne dersin diye soracak olsan bana... derim ki;
inanç özgürlüğü, düşünce özgürlüğü adı altında kişilerin birbirine saldırdığı, küfretmekten çekinmediği, en mahrem konuları sözlük içinde paylaşmaktan sıkılmadığı bir sanal ortam uludağ.
zira öyle de. efendim ? yo yo mübalağa değil, hakikaten vaziyet bu.
taşı gediğine oturtacak bir karar vermişsin aferin. seni kutluyorum azizim.
lakin, yılbaşı temizliğinde dikkat etmeni istediğim küçücük naçizhane bir husus var.
uçuracağın yazarları seçerken, hakettiğinden emin olasın. ettiği küfre değil , yaptığı hakarete bakasın. hoş, ben yine de sözlükten kimsenin uçurulmasına razı değilim ya neyse... iyisiyle kötüsüyleuludağ burası. uludağı uludağ yapanlar da bizleriz. sözlüğün rengiyiz, kalbiyiz, ayrı pencerelerden aynı sokağa bakan mahalle sakinleriyiz, bu yüzden kimimiz maviyiz, kimimiz pembe, kimimiz mor, kimimiz yeşiliz. ama tek tip insanlar değiliz, olamayız. oldurulamayız.
bir sınıfta öğretmenlik yaptığını varsayarsak eğer, haylaz ve sesi çok çıkan öğrencilerini dersten atarak tek adım ilerleyemezsin evlat. öğretmenlik sesi çıkanın sesini kesmek, sindirmek, püskürtmek, hötletmek, zötletmek değil... yakında ata ata bi sen kalırsın bi de oturduğun masa. nasıl olur da bu haliyle daha düzgün hale getiririm onu düşün sen. bu konu da biraz kafa yor istersen. zahmet olacak sana da. kendim için birşey istiyorsam namerdim.
satırlarıma burada son vermek zorundayım. zira ellerim üşüdü. ben kendime çay doldururken senin de önerilerimi dikkate alacağın düşüncesiyle arsızca gülümseyeceğim. hoş parmaklarım yoruldu onca da satır yazdım ama ne önerdim, daha doğrusu birşey önerebildim mi bilmiyorum.
başlığı gördüm, yazmadan edemedim. iki kelam da ben döşemek istedim. dikkat ettiysen çabucak yazdım. hakaret de yok. bla bla bla...
hava hakikaten soğuk, sıkı giyin üşütme. sen bu satırları okurken ben çayıma bisküvi banıyor olacağım.
bu toplamda yazdığım 30 küsürüncü yazı. üstelik üç aydır sözlüğe de girmemişim. elimin altında her an internet olmasına rağmen buraya uğramamış olmam burayla şuana kadar duygusal bir ilişkiye girmediğimin göstergesidir sanırım. Belki hata bendedir ama sahiplenememişim demek ki.
neyse, sözlüğün son zamanlardaki halinden, sol frame'in şeklinden falan bahsedecek değilim. malum bilmiyorum işte sözlük neyi, nasıl yaşadı, ne tür badireler atlattı haberim yok. Bu karar niye alındı, madem alındı kullanıcısına neden böyle tuhaf bir duyuruyla açıklandı onu da bilmiyorum.
Bir sözlük yabancısı olarak aklıma ilk gelen şey şu oldu. 3 ay sonra ilk kez online olmuşum ve bir temizlik yapılacakmış. bu temizliğin kriterleri nelermiş, neden temilik yapılacakmış anlamadım. böyle bir mesajla karşılandığım bir sözlükte yaklaşık 15 dakikadır yazı yazıyor olmam da tuhaf tabi. demokles'in kılıcını falan boynumda hissetmiyorum. Sonuçta internet sonsuz bir deniz. öyle bir ihtiyacım olmasa da buradan kanatlanıp başka bir yere konma ihtimalim illaki var.
kapıya "ihtiyarlara yer yok" filminin afişini asmak gibi birşey yapmışsınız. damsız girilmez bari deseydini en azından...
biliyorum şu sıralar sol frame'i saniyede milyon kere yenileyip yazılanları bir merakla okuyorsun. oluşturduğun tabloya gururla bakıyorsun belki de kim bilir? zall etik değerlere ve düşünceye saygı nedir bilir misin sen? ya da yöneticiliğin nasıl olması gerektiği hakkında en ufak bir düşüncen var mı? coder olmanın insana aynı zamanda yöneticilik vasfı kazandırmadığını da biliyorsun değil mi? biz artık biliyoruz. daha önce de çok kez tekrarlanan moderasyonla ilgili dileklerimizi sözlüğün bürokrasisi içinde sıkıştırıp kayda değer olmadığını düşündüğünü biliyorduk ama bu son reklam olayıyla söylenenlerden ders çıkarmamanın yanında, kendini gerisin geriye götürdüğünü farkettik. yalakalarının haddi hesabı yok, şu durumda bile "adam yardım edecekmiş yauuu" pişkinliğini gösterenler var. yazık... saygısızsın zall, burdaki binlerce kişiye karşı işlediğin bir ayıp var ortada ve sen üstüne özür borçlu olduğun bu ayıbı bir de üstüne hayır işi işlemek için yapılmış süsü vererek işe bir de komiklik katıyorsun. sattın bizi zall. yine küçük düşürdün bizi. sene 2009'da sözlük hakkında girdiğim bir entryde geçen cümleleri aynen aktarmak yine hiçbir sonucu değiştirmeyecek olsa da olayı özetlemek için güzel olacaktır;
--spoiler--
22 mart 2009 gecesi yine diğer birçok gecede olduğu gibi talihsiz geçen ve moderasyonun sözlüğü ne derece önemsediğini gösteren bir gündür sözlük adına. yazarın biri çıkar ve ona, buna, şuna, diğerine, ötekine saydırmaya başlar. yazar ve okur sayısı binlerce olan bir oluşumu bu derece başı boş bırakılması doğru mudur? bu nasıl bir rahatlıktır ki saatlerce moderatörlerden biri bile sözlüğe uğramıyor. götü boklu forum sitelerinde bile sürekli online bir yönetici duruyorken uludağ sözlük'te c.tesi gecesi ne demeye bir moderatör durmuyor? diğer sözlüklerde yazılıp, çizilenler... neredeyse hepsinin haklılık payı var. yazık ettiler bu oluşuma. rezil ettiler bu oluşumu. beklenen sert tavrı sergileyememenin cezasını çekiyor bu sözlük. peki bu sizce bazılarının umurunda mı? bence zerre umurunda değil. (#4900522)
--spoiler--
yine aynı noktaya geldik zall. bak gördün mü? hergün olan olaylardan sadece durum farklı, sonuç yine aynı. ama senin için önemli olan reklam değil mi? önemli olan para? aslında bu şekilde de yine reklamını yaptın sözlüğün değil mi? hem de aklı başında bir yöneticinin cesaret edemeyeceği bir şekilde. söylediklerim gücüne gitmesin zall. bunlar gerçekler, bunlar farketmen gerekenler. biz niye burda yazıyoruz biliyor musun? biz burayı çok sevdik de o yüzden. şöyle ekşi sözlük'e bir göz gezdir bakalım, çoğu yazarının aynı nickle orda dokuzuncu, onuncu nesil yazar olduğunu göreceksin. farklı nickle yazar olanları saymıyorum bile. peki bu adamlar neden israrla uludağ sözlük'te entry giriyor bunu düşündün mü? burayı seviyorlar, burada buluyorlar kendilerini ve buraya verdikleri bir emek, burda kurdukları dostlukları var çünkü. ama sen bunları hep görmezden geliyorsun zall. sözlüğe bugün girdiğimde gelişmeler butonunu tıkladım ve "allah allah bu ne saçma bir duyuru böyle zall'ın kafa güzel heralde" dedim. uludağ sözlük'ü kapatmaya teknik aksaklıklar dışında kimsenin gücü yetmezler, haiti'ye yardımlar... sonra olanları uzun uzadıya okuyup yorumlara baktıktan sonra anladım ki zall kapatmış sözlüğü zaten başka birine ne gerek!! para karşılığı. satmış. bir saatliğine. merak ediyorum doğrusu kaça satıldık? bu olayın haiti ile ilgisi olmadığı besbelliyken "yaa abartılı bi reklam ama bi sor niye yaptık? olum paranın amına koyum lan yardım için yaptık biz onu" ayağı gerçekten çok çok çok komik. oysa madem böyle bu iş, o reklam metnine bir not düşseydin ya, "bu reklam gelirinin tamamı haiti'de madur olan insanlara yardım amaçlı kullanılacaktır, anlayışınız için teşekkürler" diye? ya da bunu daha önceden haber verseydin? ama kazın ayağı öyle değil işte. sonra makbuzu göstericem v.s. çok mu zor bir olay bu? elbetteki yardımı yaparsın ve makbuzu gösterirsin. ama bu eylem, bu reklam rezaletini bunun için yaptığın anlamına gelmez ki! keşke, arkadaşlar reklamın böyle bir tepkiyle karşılaşacağını tahmin etmemiştik, gönülden bir özür diliyoruz. deseydin biraz laflar sıralar geçerdik ve delikanlı adam en azından kıvırmıyor derdik. peki ya şimdi? merak ediyorum haiti depremi olmasaydı ne yapacaktın! bu reklam gelirini sokak hayvanları için kullanacağız makbuzunu da sözlükte yayınlıyacağız filan derdin heralde. başka bir şeyi de merak ediyorum. misal x liraya bir saatliğine reklamını yaptı ya bu vodofone, başka bir firma ya da şahıs alsana 5x lira sözlüğü kapat 1 gün boyunca reklamımı yap dese yapar mısın acaba? http://www.uludagsozluk.com/hacked.php muhabbeti ise ayrı bir komedi. son zamanlardaki ne zaman gelişmeler butonu yansa evvet bakalım bu sefer ne olmuş diyorum. daha 15 gün geçmedi july4th'un yaptığı ayıbın ardından senden daha güzel bir ayıp geldi. (bkz: july4th/#6969268)
4 tane moderatörle bu iş yürümez, moderatör sayısını arttır da şu sözlük bir toparlansın kendine gelsin temalı bir entry girmeyi planlıyordum bugün, fakat vazgeçtim. gerek yokmuş. sen bu şekilde keskin ve sözlük adına saygısız kararlar alabiliyorsan moderasyonun hiç umrunda bile olmaz ki. adam demez mi sana: "ismail önce o sözlükteki ve diğer sözlükte yazılanları bir sindir, milletin ayarlarına, laflarına adam akıllı bir cevap ver de ondan sonra bana ne yapacağımı öğret" diye. zira önlerinde rehber alacakları bir zall yok. ki esasında buna gerek de yok. son olarak şu "yahu arkadaşım sözlük adamın değil mi ister bir saatliğine kapatır, ister hep kapatır" lafı edenlere birkaç bir şey söylemek istiyorum. eğer amacınız yalakalıksa zall'a yalakalık size ne getirir bilmiyorum. ama düşüncenizde samimi iseniz fazla diyecek bir şey yok. uludağ sözlük'ü bir şahıs üzerinden değerlendirmeye alabilecek kadarsa algılama kapasiteniz, çok fazla söz söylemeye gerek yok. tekrar tekrar yazık ettin bu oluşuma zall, saygısızca bir davranış gösterip üstüne türlü oyunlara girdin, insanlar bu sözlüğü ne derece seviyorsa sen de o derece sözlükten soğuttun ve soğutmaya devam ediyorsun. bu eleştiri sadece bugünkü olay için. eğer sözlüğün gidişatı, şu an içinde bulunduğu durum, yapılan hatalar v.s temalı bir entry olsaydı bu ve uludağ sözlük şu 3 yılda nerden nereye geldi ama kalite anlamında nerden nereye düştü bunu anlatsaydım heralde bundan çok daha uzun bir entry olurdu.
ne denir ki zall? hoca yine bildiğini okuyacak...
ne denir ki, sözün bittiği yerdeyiz yine...
sevgili zall sittiret haitiyi reklamdan aldığın parayı ukraynalı kızlarla yemezsen topsun:) boşver be olm dünyanın derdi seni mi gerdi(topa tutar sözlük ahalisi beni) bak işine sözlük senin para senin kime ne.
sana bu gün ''naber la yarraam?'' diye özel mesaj attım. cevap vermedin. nedir lan havan! kırarım seni zall! akıllı ol! Haddini bil! çabuk özür mesajı bekliyorum senden! allah allah adama bak ya! (bkz: tutmayın lan beni)
(bkz: vurdum tekmeyi girdim zall ın odasına)
yukarıdaki bakınızları vermemin nedenini senin de vaktini almadan kısaca açıklamak istiyorum.
artık bıktım, gerçekten bıktım.
bizlere bu ülkeyi hediye eden, kapital güçlerin pençelerinden zar zor kurtaran dünyada eşi benzeri olmayan bir lidere bu başlıklar yakışıyor mu ?
şimdi diyeceksin ki "burası sözlük sitesi, ve burada herkes düşüncelerini özgürce belirtebilir"
eğer düşünce özgürlüğü buysa, konuşma özgürlüğü buysa ben bu özgürlüğü istemiyorum ve bu özgürlüğe de nalet ediyorum.
beni bilen bilir.
her alanda demokrat, eşit ve adaletten yana olan bir kişiyim ve size bu konuda da referans verebilirim.
fakat yukarıdaki bakınız parantezlerinde yer alan düşünceler tamamen kara bir düşüncenin mahsulüdür ve kınanması gerekmektedir.
uzun lafın kısası gereği acilen yapılmalıdır.
eğer bir şey yapılmaz ise uludağ sözlük bu yolda ilerler ise sözlükteki tüm yazarların hain, molla, atatürk düşmanı insanlar olarak adlandırılması kaçınılmazdır.
ne yapacağınız konusunda size yol gösterme ukalalığı bana düşmez, ben her zaman her yerde haddimi bilen bir kişiyim, fakat bıçak kemiğe dayandı.
bu konuda somut bir adım atmanızı beklemekteyim.
öncelikle bu mektubumu okuyanlardan türkce klavyem olmadigi icin özür diliyerek basliyorum
eyyyyy zall efendi,
kendi nick altinda onlarca haraket iceren entry var ve hicbirini silmiyorsun, sen ne bicim lidersin.
insan olarak iyi olabilirsin ama bir lider olarak cok iyi niyetlisin, sözlügümüzü bir kac kendini bilmez agzi kokan it sürüsü hackliyor ve senin buna yanitin " cok güzel bir saldiri oldu.. "
ve o hackleyenlerin sözlüklerinin sahibide sen sayilirsin. kapat bakalim onlarin sayfasini sözlükspotdan bakalim ne yapacaklar , kapinda köle olur o papaganlar.
ama sen ne son zamandir bir entry giriyorsun nede baska birsey, sen ssg den daha önemli bir yerin var bu sözlük ortaminda senin sözlükspotun var. elinde olan seylerin biraz farkina var biraz daha atilgan ol, sebebsiz yere entry siliniyor bu sözlükde, moderatörler kafasina göre davraniyor.
seni cok severim zall , tanimadigim halde, iyi niyetli insanlari cok severim ama bu seyler bize zarar veriyor. kendini toparla lider ol. inci kapinda köle olsun korkut su kendini bilmezleri.
sevgili zall, gaza geldim yazıyorum. birbirimizi tanımayız. tanısak da sevmeyiz zaten. ben insan sevmem çünkü. ben seni sevmeyeceğim için sen de beni sevmeyeceksindir.
birlikte güzel günlerimiz geçti diyeceğim o da olmayacak.
özet geçmek zorundayım çünkü uzatacak bir şey yok.
saygılarımla.
şimdiden edit: bir zirve falan olur da tanışırsak bir daha ki sefere adam gibi birşey yazabilirim.
koskoca sözlüğün kalitesi aylardır ayaklar altına alınıyor zall, şakirtlerle kemalistler arasındaki amansız savaş yobaz nickli bir yazarın kemalistlerin listesini çıkarmasına kadar vardı, atatürk aşağılanıyor, allah neden filistin e yardım etmiyor diye eleştiriliyor, kutsala hakaret tavan değerleri zorluyor, moderasyon hala entry sözlüğün genel hali ile ilgili diye veri siliyor...
sevgili zall..
ekşi sözlük eriyor, iü sözlük zaten kapalı kutu göremiyormusun 700-800 online yazarla ekşi ye belli kulvarlarda tek ciddi rakip senin uludağ sözlüğün ayın 30 gününün 23 günü reklam alması işte buna sebep alexa verileri iyi kadrosu sağlam...
neden izin veriyorsun trollere ve sözlüğe zarar vermekten başka amacı olmayan yazarlara, bizlere istediğin konseptin kölelerine hiç mi değer vermiyorsun,
senin moderatörlerini ekşi fest te görüyorum doğrudur yapacak fazla birşeyin yok kdv de ödemiyorsun şirket fransa'da neden dinleyesin ki bizi yazdıklarımla amacım bağcıyı dövmek meyvelere zarar vermek değil titremen ve kendimize gelmemimizi sağlaman şart artık şart!