zall a açık davet

    1.
  1. sevgili zall;

    bundan tam 1 yıl önce, ironi nedir bilmeyen, nesil farkı nedir aylar sonra idrak eden, ayar verilir mi alınır mı sorusunun cevabını veremeyen, sol frame-entry-nickaltı-şukela gibi terimleri hayatında ilk defa görmüş bir acemi olarak gelmiştim sözlüğüne.

    hatırlar mısın bir keresinde radyo uluydağ'da sen 1.nesillerle muhabbetin damına koyarken bende muhabbete girmek için sana birkaç soru yöneltmiştim. ziklememiştin beni. "zall kardeş, türkçe karakterlerle ilgili bi sorun mu var?" diye sorduğumda ise "ya zikerim engelleyin şu salağı" demiştin bir moderatöre. o da acımadan beni banlamıştı sohbetten. kızmadım, kızamadım sana. zaten kimse de benimle konuşmadığı için hayatımda pek bir şey değişmemişti...

    2 gün geçtikten sonra o beni banlayan moderatör arkadaşa bi mesaj atmıştım, bilmem haberin var mı? "ya benim banı açar mısınız? lütfen! bakın, benim gibi genç yazarların geleceğiyle oynuyorsunuz, beni sözlükten soğutuyorsunuz, öteki yazarlarla kaynaşıp çevre edinmem lazım, kimse artı martı vermiyor yoksa" diyerek, moderatör olabilirsin ama bende sözlük için gelecek vadeden yazarlar arasındayım, uludağ sözlüğe en iyi giriş yapan yazarlardan biriyim, harcamayın bu genç yeteneği havası estirmiştim. "evet aslında ben sizi banlarken hiç de isteyerek yapmadım biliyor musunuz? sizin gibi değerli yazarları sözlükten soğutuyor böyle yaklaşımlar, zaten zall bu konularda biraz fevri davranıyor ve hep mantıksız kararlar veriyor, hemen banınızı açıyorum" diyerek her gün yüzüne güldüğü adamı dakikasında satmıştı. bu durum çok zoruma gitmişti canım dostum zall. "açma ban falan arkadaş, açma! banımı açıp da beni o riya yuvasına sokma, sen ve senin gibi ikiyüzlülerle beni muhatap etme, o arkasından konuştuğun adam burada kaç kişiye ekmek veriyor farkında değil misin?" dedim ve tavrımı koydum. "artizlik yapma lan" dedi. korktum. sustum.

    hep senin sağ kolun olmayı hayal etmiştim. bir "zall" olmam imkansızdı ama en azından "zall gibi" olmaya çalışıyordum. kritik anlarda verdiğin mantıklı kararlarla sözlüğü kaç kere ipten aldığına hep beraber şahit olmuştuk. her hareketin sana olan hayranlığımı gün be gün arttırıyordu. bir gün ofise geldiğinde klavyenin temizlenmediğini görüp "hypeeeer, la namına koduğum 50 kere dedim şu klavye her gün temizlenecek diye ama yine pis yine pis, sözlük yönetiyoz şurda dalyarağı bu iş şakaya gelmez" diye bağırmandan sonra sana olan hayranlığım gittikçe arttı. kendini değil sözlüğü düşünmen gözlerimi yaşartmıştı. o an verdiğin hayat dersi beni adam etti desem yeridir. o kadar yazarı, o kadar moderatörü sırf kendi tembelliğim yüzünden riske atmıştım. artık çevreme karşı daha duyarlıyım. sağol dostum. iyi ki varsın...

    yine bir gün sohbette sözlüğün taşaklı yazarlarından biriyle tartışıyordum. feci şekilde ezilip altta kalmaya başlamıştım. sen bunu gördüğünde öteki yazara "ya bırak olum salağın teki, uğraşmaya değmez" demiştin. o an seninde beni ne kadar sevdiğini anladım. beni o zor durumdan kurtarmak için, sırf o ortamda rezil olmamam için yapmıştın bunu. aslında orada bana salak diyormuşsun gibi görünsede öteki yazara dediğini biliyordum. "arkadaş bi insan ironi yapar ama bu kadar da olmaz, pes valla" dedirtmiştin bana.

    işte böyle pek sevgili dostum zall. isterdim ki ilişkimiz admin-yazar ilişkisinden daha öte olsun, seninle daha çok vakit geçirip hayata dair, aşktan, sevgiden, dostoyevskiden, oblomov karakterlerinden, küresel ısınmadan... konuşup sohbet edelim. belki de sen bu mektubu okuduğun zaman ben çoktan uludağ sözlüğü satıp başka sözlüklerde "uludağsözlük" başlığı altında ağza alınmayacak derecede kötü sözler sarfedeceğim. "uludağsözlük moderatörlerinin bitmek bilmeyen sanal seks mesajları" diye başlıklar açacağım. belli mi olur belki de bu mektubu okuduğun zaman seninle çoktaaan kanka olup "kızılay'da güneş tutulması eşliğinde sevişiyoruz zirvesinde" beraber abaza abaza takılıp biralarımızı yudumlarız.

    dostun hyper

    29.10.2007
    127 ...
  2. 32.
  3. zall,

    biliyorum şu sıralar sol frame'i saniyede milyon kere yenileyip yazılanları bir merakla okuyorsun. oluşturduğun tabloya gururla bakıyorsun belki de kim bilir? zall etik değerlere ve düşünceye saygı nedir bilir misin sen? ya da yöneticiliğin nasıl olması gerektiği hakkında en ufak bir düşüncen var mı? coder olmanın insana aynı zamanda yöneticilik vasfı kazandırmadığını da biliyorsun değil mi? biz artık biliyoruz. daha önce de çok kez tekrarlanan moderasyonla ilgili dileklerimizi sözlüğün bürokrasisi içinde sıkıştırıp kayda değer olmadığını düşündüğünü biliyorduk ama bu son reklam olayıyla söylenenlerden ders çıkarmamanın yanında, kendini gerisin geriye götürdüğünü farkettik. yalakalarının haddi hesabı yok, şu durumda bile "adam yardım edecekmiş yauuu" pişkinliğini gösterenler var. yazık... saygısızsın zall, burdaki binlerce kişiye karşı işlediğin bir ayıp var ortada ve sen üstüne özür borçlu olduğun bu ayıbı bir de üstüne hayır işi işlemek için yapılmış süsü vererek işe bir de komiklik katıyorsun. sattın bizi zall. yine küçük düşürdün bizi. sene 2009'da sözlük hakkında girdiğim bir entryde geçen cümleleri aynen aktarmak yine hiçbir sonucu değiştirmeyecek olsa da olayı özetlemek için güzel olacaktır;

    --spoiler--
    22 mart 2009 gecesi yine diğer birçok gecede olduğu gibi talihsiz geçen ve moderasyonun sözlüğü ne derece önemsediğini gösteren bir gündür sözlük adına. yazarın biri çıkar ve ona, buna, şuna, diğerine, ötekine saydırmaya başlar. yazar ve okur sayısı binlerce olan bir oluşumu bu derece başı boş bırakılması doğru mudur? bu nasıl bir rahatlıktır ki saatlerce moderatörlerden biri bile sözlüğe uğramıyor. götü boklu forum sitelerinde bile sürekli online bir yönetici duruyorken uludağ sözlük'te c.tesi gecesi ne demeye bir moderatör durmuyor? diğer sözlüklerde yazılıp, çizilenler... neredeyse hepsinin haklılık payı var. yazık ettiler bu oluşuma. rezil ettiler bu oluşumu. beklenen sert tavrı sergileyememenin cezasını çekiyor bu sözlük. peki bu sizce bazılarının umurunda mı? bence zerre umurunda değil. (#4900522)
    --spoiler--

    yine aynı noktaya geldik zall. bak gördün mü? hergün olan olaylardan sadece durum farklı, sonuç yine aynı. ama senin için önemli olan reklam değil mi? önemli olan para? aslında bu şekilde de yine reklamını yaptın sözlüğün değil mi? hem de aklı başında bir yöneticinin cesaret edemeyeceği bir şekilde. söylediklerim gücüne gitmesin zall. bunlar gerçekler, bunlar farketmen gerekenler. biz niye burda yazıyoruz biliyor musun? biz burayı çok sevdik de o yüzden. şöyle ekşi sözlük'e bir göz gezdir bakalım, çoğu yazarının aynı nickle orda dokuzuncu, onuncu nesil yazar olduğunu göreceksin. farklı nickle yazar olanları saymıyorum bile. peki bu adamlar neden israrla uludağ sözlük'te entry giriyor bunu düşündün mü? burayı seviyorlar, burada buluyorlar kendilerini ve buraya verdikleri bir emek, burda kurdukları dostlukları var çünkü. ama sen bunları hep görmezden geliyorsun zall. sözlüğe bugün girdiğimde gelişmeler butonunu tıkladım ve "allah allah bu ne saçma bir duyuru böyle zall'ın kafa güzel heralde" dedim. uludağ sözlük'ü kapatmaya teknik aksaklıklar dışında kimsenin gücü yetmezler, haiti'ye yardımlar... sonra olanları uzun uzadıya okuyup yorumlara baktıktan sonra anladım ki zall kapatmış sözlüğü zaten başka birine ne gerek!! para karşılığı. satmış. bir saatliğine. merak ediyorum doğrusu kaça satıldık? bu olayın haiti ile ilgisi olmadığı besbelliyken "yaa abartılı bi reklam ama bi sor niye yaptık? olum paranın amına koyum lan yardım için yaptık biz onu" ayağı gerçekten çok çok çok komik. oysa madem böyle bu iş, o reklam metnine bir not düşseydin ya, "bu reklam gelirinin tamamı haiti'de madur olan insanlara yardım amaçlı kullanılacaktır, anlayışınız için teşekkürler" diye? ya da bunu daha önceden haber verseydin? ama kazın ayağı öyle değil işte. sonra makbuzu göstericem v.s. çok mu zor bir olay bu? elbetteki yardımı yaparsın ve makbuzu gösterirsin. ama bu eylem, bu reklam rezaletini bunun için yaptığın anlamına gelmez ki! keşke, arkadaşlar reklamın böyle bir tepkiyle karşılaşacağını tahmin etmemiştik, gönülden bir özür diliyoruz. deseydin biraz laflar sıralar geçerdik ve delikanlı adam en azından kıvırmıyor derdik. peki ya şimdi? merak ediyorum haiti depremi olmasaydı ne yapacaktın! bu reklam gelirini sokak hayvanları için kullanacağız makbuzunu da sözlükte yayınlıyacağız filan derdin heralde. başka bir şeyi de merak ediyorum. misal x liraya bir saatliğine reklamını yaptı ya bu vodofone, başka bir firma ya da şahıs alsana 5x lira sözlüğü kapat 1 gün boyunca reklamımı yap dese yapar mısın acaba? http://www.uludagsozluk.com/hacked.php muhabbeti ise ayrı bir komedi. son zamanlardaki ne zaman gelişmeler butonu yansa evvet bakalım bu sefer ne olmuş diyorum. daha 15 gün geçmedi july4th'un yaptığı ayıbın ardından senden daha güzel bir ayıp geldi. (bkz: july4th/#6969268)

    4 tane moderatörle bu iş yürümez, moderatör sayısını arttır da şu sözlük bir toparlansın kendine gelsin temalı bir entry girmeyi planlıyordum bugün, fakat vazgeçtim. gerek yokmuş. sen bu şekilde keskin ve sözlük adına saygısız kararlar alabiliyorsan moderasyonun hiç umrunda bile olmaz ki. adam demez mi sana: "ismail önce o sözlükteki ve diğer sözlükte yazılanları bir sindir, milletin ayarlarına, laflarına adam akıllı bir cevap ver de ondan sonra bana ne yapacağımı öğret" diye. zira önlerinde rehber alacakları bir zall yok. ki esasında buna gerek de yok. son olarak şu "yahu arkadaşım sözlük adamın değil mi ister bir saatliğine kapatır, ister hep kapatır" lafı edenlere birkaç bir şey söylemek istiyorum. eğer amacınız yalakalıksa zall'a yalakalık size ne getirir bilmiyorum. ama düşüncenizde samimi iseniz fazla diyecek bir şey yok. uludağ sözlük'ü bir şahıs üzerinden değerlendirmeye alabilecek kadarsa algılama kapasiteniz, çok fazla söz söylemeye gerek yok. tekrar tekrar yazık ettin bu oluşuma zall, saygısızca bir davranış gösterip üstüne türlü oyunlara girdin, insanlar bu sözlüğü ne derece seviyorsa sen de o derece sözlükten soğuttun ve soğutmaya devam ediyorsun. bu eleştiri sadece bugünkü olay için. eğer sözlüğün gidişatı, şu an içinde bulunduğu durum, yapılan hatalar v.s temalı bir entry olsaydı bu ve uludağ sözlük şu 3 yılda nerden nereye geldi ama kalite anlamında nerden nereye düştü bunu anlatsaydım heralde bundan çok daha uzun bir entry olurdu.

    ne denir ki zall? hoca yine bildiğini okuyacak...
    ne denir ki, sözün bittiği yerdeyiz yine...
    22 ...
  4. 45.
  5. koskoca sözlüğün kalitesi aylardır ayaklar altına alınıyor zall, şakirtlerle kemalistler arasındaki amansız savaş yobaz nickli bir yazarın kemalistlerin listesini çıkarmasına kadar vardı, atatürk aşağılanıyor, allah neden filistin e yardım etmiyor diye eleştiriliyor, kutsala hakaret tavan değerleri zorluyor, moderasyon hala entry sözlüğün genel hali ile ilgili diye veri siliyor...

    sevgili zall..

    ekşi sözlük eriyor, iü sözlük zaten kapalı kutu göremiyormusun 700-800 online yazarla ekşi ye belli kulvarlarda tek ciddi rakip senin uludağ sözlüğün ayın 30 gününün 23 günü reklam alması işte buna sebep alexa verileri iyi kadrosu sağlam...

    neden izin veriyorsun trollere ve sözlüğe zarar vermekten başka amacı olmayan yazarlara, bizlere istediğin konseptin kölelerine hiç mi değer vermiyorsun,

    senin moderatörlerini ekşi fest te görüyorum doğrudur yapacak fazla birşeyin yok kdv de ödemiyorsun şirket fransa'da neden dinleyesin ki bizi yazdıklarımla amacım bağcıyı dövmek meyvelere zarar vermek değil titremen ve kendimize gelmemimizi sağlaman şart artık şart!

    kendine iiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii bak.
    23 ...
  6. 5.
  7. ulan allahsız!

    iki gram sözlüğe bak, dünyanın teması birikti, hata buldum ona yazılan rapor zall gelince ilgilenir tarzında. paşam server ı cami avlusuna kurdun da haberimiz mi yok?
    çocuklar evde aç.
    sözlüğü hackliycem diye tutturmuş serdarın teki, bizi sakinleştiriyorsunuz anca.

    kutupsal form, 2007

    kutup karargahı.
    8 ...
  8. 54.
  9. bi laf vardı nasıldı tam hatırlamıyorum ama şuna benzer bir şeydi ekmek teknene bakmazsan aç kalırsın şeklinde. zall'ın durumda aynı şey.

    zaten sözlük amı götü dağıttı, ne kadar kaliteli yazar varsa bi süre sonra ne haliniz varsa görün, hepinizin amk diyip gidiyor.

    zall piyasada yok. siktiğimin şu gelişmeler kısmında iki ayda bir boy gösteriyor sonrasında ara ki bulasın. bu durumdan şikayetçi yazarların sayısı hiç birşey ifade etmiyor mu?

    kaç defa çaylak oldum şu sözlükte elbetteki büyüklü küçüklü hatalarım olduğunun farkındayım. adaletin kestiği parmak acımaz deyip sabırla bekledim. ama bu adalet zannımca herkese geçmiyor. sikik sikik başlıklar dönüyor ortalıkta moderasyon sadece izlemekle yetiniyor. amk bu kadar mı dinsiz kitapsız insanlarsınız resmen dine hakaret ediyorlar. hadi onu geçtim, dinsiz kitapsız da olabilirsiniz. ama hiç mi insanlık yok içinizde ki yapılan saygısızlıklara göz yumuyorsunuz.

    hani şu sözlük yönetimini gördükçe insan evladı bu kadar mı mal olur diyorum kendi kendime. diğer bütün sözlüklerde yazarlığım olmasına rağmen sürekli buraya giriyorum.

    hiç bir sözlük uludağ'ın yerini tutamıyor. görsel tasarımıyla olsun, script düzeniyle olsun, hiç olmasın şu sol framenin akışkanlığıyla olsun bütün sözlüklere gözü kapalı fark atıyor. bunlar bir yana ne ekşi gibi akademisyen, 40 yaş üstü entel dantel kesime hitap ediyor, nede inci gibi lise 2.-3. sınıf veletlerine. geriye itü kalıyor orasıda buradan bunalıp oraya transfer olan yazarlardan olmasa pek bişey ifade etmiyor. burası tamamiyen genç kesime hitap ediyor, normal sohbet dilinde takılıyoruz. aşırı küfürde yok aşırı edebiyatta. kısacası olması gerektiği gibi.

    bakın yeminle söylüyorum zall'ın şu sözlüğü siklememesinden olmasa, bide şu moderasyonun çalışma şekli insani nitelikte olsa sözlük bugün ekşiyi yani kendisinin iki katı yaşı olan bir sözlüğü bile tarihe gömerdi, diğer sözlüklerden bahsetmiyorum bile.

    malsınız olum başkada bişey değilsiniz. elindeki hazinenin kıymetini bilmeyen mal değildir nedir.
    5 ...
  10. 7.
  11. ''uludağ üniversitesi' nde öğrenciyim'' dedin, mahallemize geldin. ben kahvede okeyi masaya vuracakken, yanıma hamdi' yle bir çay gönderdin.

    + hamdi ne la bu çay? ben çay istemedim ki..
    - abi zall diye bir arkadaş gelmiş mahalleye, o gönderdi sana. bak karşı masada ..

    geldim yanına, ''hoş geldin kardeş'' dedim. oturduk, lafladık. sohbetin biraz yavandı ama sevmiştim seni. meğer henüz mahalleye taşınmamış, sadece ev arıyormuşsun. yardımcı oldum sana, 300 + yakıta en güzel evi buldum.

    derken benim bakkala sık sık uğramaya başladın. okul çıkışları geliyor, dükkan önünde taburede beraber tavla atarken, gazoz içip salamlı ekmeği miğdene yuvarlıyordun. akşamları da, '' abi arkadaşlar gelecek '' deyip biraları dolduruyordun. ben de nasıl olsa '' öğrenci lan bu, parası yoktur, elbet olunca verir '' diye, deftere karalıyordum.

    yanılmışım ..

    '' zall ver lan paramı allahsız '' .. '' abi finaller bitti, memlekete gideyim haftaya burdayım '' dedin, yoksun hala ortalıklarda, 4 ay oldu ..
    5 ...
  12. 15.
  13. sevgili zall;

    bu satırları sana belki haddim olmayarak, belki tam da haddim olarak yazıyorum. ben şurda birkaç aylık yeni yetme bir yazar sayılırım. uludağ sözlüğü, yazar olmadan önce de takip ediyor, kah gülüyor, kah birşeyler öğreniyordum. halen de öğreniyorum..

    buradaki her bir yazar arkadaşımı, fahri öğretmen olarak değerlendiriyorum. bugüne kadar öğrendiklerini bizimle paylaşmalarını görmek gerçekten güzel. sözlüğümüzde bazen futbol tartışıyor, bazen siyaset tartışıyor, bilgilerin arasına espriler serpiştiriyor ve insanlara eğlenceli bir şekilde bilgi lanse etmeye çalışıyoruz. ben de birşeyler katabiliyorsam ne mutlu bana...

    buraya kadar herşey güzel hoş da, son moderatör alımı oldukça canımı/canımızı sıktı. hangini kastettiğimi anlamış olmanı umuyor ve yine de tekrarlama ihtiyacı hissediyorum,alimacgraw. sözlük formatını delen demiyorum, bize öngörülen sözlük formatını yerle bir eden birini mod yapman, biz yazarları ve moderatörleri oldukça sıkıntıya soktu. yazarları şu açıdan zora soktu:
    "moderatör bile bu tarz girdi yapmış, ben niye yapmıyayım." "madem moderatör yapıyor, kötü birşey olsaydı o'nu mod yapmazlardı, demek ki doğru yapıyorum, hadi ben de küfürlü girdi yapayım ve hatta tanım da içermesin." vs.

    moderatörleri de şu açıdan zora soktu (tabi ki bu şahsi fikrim ama benimle aynı düşünselere sahip olan yazarların da olduğunu tahmin ediyorum):

    "şimdi ben bu girdiyi sözlüğe zerre kadar faydası olmaması gerekçesiyle silicem, ya da küfür içerdiği için silicem, ya da formata aykırı diye silicem, inandırıcı olacak mı? zaten içimizde mod olan bir arkadaşımız yapmıştı, bunu yapan yazar arkadaşa haksızlık olmaz mı?"

    hadi diyelim bu gerekçeyle sildi ya da çaylak yaptı, vicdanı rahat olacak mı?

    sözlüğe ilk günden beri emek veren, gerçekten de birşeyler katan birinin mod olmasını isterdi gönül. kadınları aşağılayıp, olmayan bilgilerini bu şekilde kapatmaya çalışan, bir nevi ego tatmini yapan birinin değil.

    tabi ki sözlüğümüz adına en doğru kararı vereceğini umuyor, mod kavramının eski saygınlığına ulaşmasını diliyor, ve saygılarımı sunuyorum...
    10 ...
  14. 10.
  15. sevgili zall

    seovinin kimliğini açıkla.onu bize ver.şüphesiz ki sen merhamet ve adalet sahibi bir kimsesin.
    6 ...
  16. 2.
  17. sevgi dolu zall,
    öncelikle sana böyle hitap ettiğim için özür dilerim ama bu nicki sen seçmişsin, ki değiştirme imkanın olmasına rağmen de değiştirmemişsin. halbuki benim bu dandik nicki, "özzall" olarak değiştirir misin yollu mesajıma cevap bile vermedim. seni şakacı bahar çiçeği.
    hatırlar mısın lise yıllarındaki o naif hallerimizi, hani kuşlar çinko damı gagalardı ya. mintaks kokulu öğle sonlarında buhurlar tüterdi at örgülü saçlarımızda. hem biz korkmayız öyle toptan tüfekten.

    sen sözlüğü düşmandan kurtardın ama biz değerini bilemedik.
    5 ...
  18. 14.
  19. Zall; hala var mısın, yok musun daki hamdi bey olduğuna inanıyorum. bunun böyle olmadığını iddia ediyorsan, kamuoyuna ispat etmelisin. yoksa yoksa!
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük