bir zamanlar pop müziğimizin nerelerde olduğunu hatırlatan harika bi levent yüksel şarkısı. çok hoş bi klibi vardı.
Ten beyaz saç kizil güller kahkahasinda bülbüller
Kirpigi kapkara tüller ben o afete vuruldum
Göz degil nakis mübarek bendeki ask degil ibadet
Elleri sevdi nihayet ben ebedi saadetten kovuldum
Avare oldum serseri oldum terki diyarda
Zalim senin Allah'in yok mu
Yarin gözü yüksekte benim bir kuru askim var
Yagdi saçlarima genç yasimda lapa lapa kar
Zalim senin Allah'in yok
şahane sezen aksu parçası, levent yuksel de çok baba söylemiştir. denyonun birisi de buna teee zamanında animasyon klip yapmış.. nerde flash o zamanlar.. gitmiş autodesk animator ile yapmis...
sözleri sezen aksu'ya müziği eldar mansurov'a ait olan, her ne kadar sezen aksu sonradan düş bahçeleri adlı toplama albümünde okumuş olsa da, kesinlikle levent yüksel'in içtenliğine, sıcaklığına yaklaşamadığı, sözleri itibariyle de süper ötesi şarkıdır... ayrıca klibi de ayrı bir güzeldir, daha ilk girişinde, kamyonun önünde yazar ''Zalim; senin allah'ın yok mu'' diye. sonlarına doğru dai keman taksimi, izleyenlerin de dinleyenlerin de, her yerine işler, o anda kişi dünyasını karartmak, acılara doğmak, kendisini bilmek ister, sonunda da, levent yüksel'in okkalı tokadı da sağlamıno oturur, sarı gömlekli elemanın suratına...
levent yükselin en güzel şarkısı denebilir. bu kadar güzel olmasında levent yüksel yorumuda tartışılmaz tabiiki. kanımca en güzel sözleri ise " ten beyaz saç kızıl güller, kahkahasında bülbüller " kısmıdır.
yamulmuyorsam bir mahsun kırmızıgül dizisi idi. mahsun kırmızıgül hitman codename 47 tarzında etrafta dolaşıyor, o dublajlı sesi ile ağalık taslıyordu. o zamanlarda kroydu. şimdi ise r&kro.
levent yüksel, şarkının nakaratını söylerken zorlandığını belirtmiştir bir konserinde. isteyen deneyebilir şarkının nakaratını söylemek için bayaa sağlam bir akciğere ihtiyaç var.
Yaşamımızı ipotek eden stresin kaynaklarından biri de olumsuz düşünmedir. Olumsuz düşünme, hoşgörüsüzlük,sinir. Bu kavramlar bir yerde birleşip, birleşim kümesine eleman veren ömür törpüleridirler.
insanların birbirleriyle farklı düşünmesini bir zenginlik olarak alıp hoşnut olmak, mizahi öğeler bulup gülümsemek mümkünken;durumu abartarak egosu abartılı küçük diktatör sınıf öğretmeni gibi "niye herkes benim gibi düşünmüyor" evhamına kapılıp kendinizi kahretme lüksünüz de var.Ama mutsuzluk kapısından içeri girmiş olacaksınız bilesiniz. Halbuki bebelerin bile yapabildiği bir mantık oyunuyla olayı tersinden düşünürseniz kendi çapınızda bir standup ınız bile olur. Yani hem yazdım hem yönettim hem de oynadım durumu.Ya da teoride ve pratikte siz.
Alın mesela zalim kavramını. Öncelikle bu kavramı TDK ve diğer tüm sözlüklerin anlamı dışında ele alma cüretiyle başlayalım.
Bütün garibanları öldürmeyi düşünürken bir ata acıyıp kafasından darbe alan Nitzche ye sorarsanız zalim, insanlarını deşerek işkence yapan atalarıdır.
Fransız devriminin yoksul ve aç halkına sorarsanız zalim; "Ekmek bulamıyorsanız pasta yiyin" diyen kraliçe Mary ANTONYET tir.
Güzel yurdum yoksulunun gözü zengin cebinde olanına sorarsanız zalim; zekatını vermeyen zengindir.
Yurdum delikanlısına sorarsanız zalim, pas vermeyen komşu kızıdır.
Yurdum muhalefetine sorarsanız zalim; oy vermeyip baraj altında bırakan seçmendir.
Reha MUHTAR'a sorarsanız zalim; programlarını izlemeyip ratingin dibe vurmasına neden olan seyircidir.
3.sınıf öğrencisi Ahmet'e sorarsanız zalim; harçlığı az veren babadır zalim.
Altı kere gidip yedi kere gelen Dolaksızoğlu Süleyman Sami ye sorarsanız zalim, 2. kez cumbaba seçilmesine engel olanlardır.
Ortadoğunun ve balkanların ve dahi güzel yurdumun gelmiş geçmiş en büyük düşünürü ibrahim TATLISES'e sorarsanız zalim;dansöz Asena, Mahso'yu alkışlayan seyirci ve kendisi dışındaki herkestir.
Misali uzatmak kabil lakin bu satırları yazanın vakti ve sizin tahammülünüz geniş zamanlara açılmıyor.
Sonuç mu? Farklılığın güzelliğini görmek için sadece pencereden dışarıya bakmanız yeterlidir. Bir ağaçtaki renk cümbüşüyle coşmuşsanız farklılığın yaşamımızdaki ehemmiyetini yeniden düşününüz efendim. Güzellikleri görmeye başlamışsanız; o sizin gözlerinizin güzelliğidir efendim!
Unutmadan,bu satırların yazarına sorarsanız zalim; Yardır. Ki yar onun yüreğine yaradır.