zakkum ağacı

entry4 galeri0
    4.
  1. 44/DUHÂN-43: inne şeceretez zakkûm(zakkûmi).
    Muhakkak ki zakkum ağacı.
    44/DUHÂN-44: Taâmul esîm(esîmi).
    Günahkârların yemeğidir.
    44/DUHÂN-45: Kel muhl(muhli), yaglî fîl butûn(butûni).
    Erimiş maden gibi karınlarında kaynar.
    44/DUHÂN-46: Ke galyil hamîm(hamîmi).
    Kaynar suyun kaynaması gibi.
    44/DUHÂN-47: Huzûhu fa’tilûhu ilâ sevâil cahîm(cahîmi).
    Onu tutun (yakalayın)! Hemen cehennemin ortasına sürükleyin.
    44/DUHÂN-48: Summe subbû fevka re’sihî min azâbil hamîm(hamîmi).
    Sonra başının üstüne azap olarak kaynar su dökün.
    44/DUHÂN-49: Zuk, inneke entel azîzul kerîm(kerîmu).
    (Azabı) tat! (Hani) sen, gerçekten azîzdin ve kerimdin (kendini öyle zannediyordun).
    44/DUHÂN-50: inne hâzâ mâ kuntum bihî temterûn(temterûne).
    Muhakkak ki bu azap, sizin şüphe ettiğiniz şeydir.
    0 ...
  2. 3.
  3. bodrum yöresindeki bir halk inanışına göre her nev'i otu çalıyı yiyen keçilerin yılda bir defa tadına baktıkları bitki.
    bunu da acaba tatlanmışmı diye yaparlarmış.
    0 ...
  4. 2.
  5. cehennemin dibinde bitip, yetişen bir ağaçtır. Tomurcukları şeytanların başları gibidir. Cehennemdekiler ondan yerler ve karınlarını onunla doldururlar. Sonra onun üzerine kaynar su karıştırılmış bir içki içerler. Sonra çılgın bir ateşe girerler. günahkarların yemeğidir. O, karınlarda maden eriyiği gibi, suyun kaynaması gibi kaynar.
    2 ...
  6. 1.
  7. kur-an'ı kerim 'e göre cehennemin ortasında bulunan ağaçtır.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük