çok yaygın bir geleneği ve bu geleneğin öncülerinin götünü başını dağıtmış. helal olsun denilesi, birkaç aydır takip etmekten zevk aldığım yazar. ara ara mesajlaşıyoruz ama ismini bile bilmiyorum lan daha.
--spoiler--
kişiye adeta tevbe suresinin 5. ayetindeki gibi, vahyedilmiş gibidir. "onları nerde görürseniz eksileyin", beyin kıvrımlarında dolaşan zangoç sürekli kafanızın içinde bunu hatırlatır size
--spoiler--
yazarak yeni bir iskender evrenesoğlu'nu bize müjdelemiş kıymetli kardeşimiz.
bir eliyle dostluk, sevgi dağıtırken diğer elini vücudumda gezindirmesini, diğer taraftan da yar yaren dinlemeden feodalist giysisinden soyunmasını istediğim çılgın.
daha bugüne kadar varlığından bile haberdar olmadığım biri.
bugün getirdi gözümüze bir yazısını soktu.
ne şekermiş lan bu dedik.
geldik şurda oynuyoruz. dört cümledir ciddiye almakla alakalı bir şey yazmadım ciddiye alırsan.
entrysinde de şunu diyor: ben bunları görünce ne yazdıklarına bakmadan eksiliyorum.
eyvallah, mümkündür. yadırgayacak değiliz, kimse çişini tutabilmek zorunda da değil.
ama bununla dalga geçmemizi "eleştiri kaldıramıyorsunuz siz" diye göğüste yumuşatıp da bize gol atmaya çalışmak da nedir. ne demişsin, neyi eleştirmişsin, ciddiye alınacak ne söylemişsin? hiçbiri. ama biz eleştiri kaldıramayan adamlar olmuşuz. gelip bana "sevi yordun beni cok düşüncelerindeki tutarsızlık dikkatten kaçmayacak kadar göze batıcı veya cümle kurmakta zorlandığın öylesine açık ki kendini geliştirmek için sana biraz kitap okumanı tavsiye ediyorum" demiş de biz de "ne diyon la sen" demişiz sanki.
bunları görünce eksiliyorum. süper eleştiriymiş. kendime hemen çeki düzen vereyim.
aslan-sırtlan benzetmesi ise apayrı güzel.
kartallar tek başına kargalar sürüyle uçar da yazsın. o şimdi asker de yazsın. herkes asker olabilir ama herkes komando olamaz da yazsın. yazsın yani.
Genel kabule göre kurucusu Davûd el-Isbehânî olan Zahiri mezhebi, fıkıh yani islam hukukunun tek kaynağının nasslar, yani Kur'an ve Sünnet, olduğunu iddia eder ve hükümler üzerinde re'yin mümkün olmayacağını belirtmişlerdir. Bu mezheb tüm re'y çeşitlerine karşı çıkar; kıyas, istihsan, mesalih-i mürsele veya zerâyi' prensibini reddeder, delil olarak kabul etmez. Sadece nassı kabul eden Zahiri mezhebi hakkında nass bulunmayan konularda istishab denilen mübah olmak (ibahat-i asliye) prensibini uygular.