zahi

entry7 galeri0 video2
    1.
  1. hoşgelmiş yazar mrl tln den kurtarılmıştır. koştursun sözlükte.
    1 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. (#17230308) aha ben dediğim yazar. hoş gelmiş.
    0 ...
  5. 4.
  6. zahi;

    -dönem ödevi konularını sözlükte araştırmaya çalışan ancak birşey bulamayınca boynu bükük ve mahsun bir şekilde çıkış yapan yazardır efendim.

    -bir liseli değildir, liseden mezun olalı çok olmuş bir yazardır.

    -beton duvarlar arasına sıkışmış, metropolün kargaşası içerisinde kendi halinde yaşam mücadelesi veren bir yazardır.

    -aylık akbil kullanan, şebeke suyu içen, kendi sigarsını kendi saran ve metrobüste hiçbir zaman oturarak seyahat edememiş bir yazardır.

    -çevresindeki insanlar tarafından anlaşılamamış ve anlaşılmayı da beklemeyen, bir nevi iplenmeyen adamdır.

    -büyüyünce müslüm gürses in 100 kişilik orkestrasında kemancı olmak isteyen ancak keman çalmayı bilmeyen bir yazardır.



    -iddaa oynamayı bilmeyen bir yazardır.

    -keşfedilmeyi bekleyen bir hazine değildir.

    -........ devamını getirecek olan yazardır.

    hoşbulmuştur efendim. Programımıza güzel bir parçayla başlıyor herkese esenlikler diliyoruz diyen yazardır.

    0 ...
  7. 5.
  8. Küçük istavrit, yiyecek bir şey sanıp
    hızla atıldı çapariye
    önce müthiş bir acı duydu dudağında
    gümbür gümbür oldu yüreği
    sonra hızla çekildi yukarıya...
    ...
    Aslında hep merak etmişti
    denizlerin üstünü
    neye benzerdi acep gökyüzü.
    Bir yanda büyük bir merak
    bir yanda ölüm korkusu.

    "Dudağı yarıklar " denir,
    şanslıdır onlar, hani
    görüp de gökyüzünü , insanı
    oltadan son anda kurtulanlar.

    Ne çare balıkçının parmakları
    hoyratça kavradı onu
    küçük istavrit anladı yolun sonu.
    Koca denizlere sığmazdı yüreği.
    Oysa, şimdi yüzerken
    küçücük yeşil leğende,
    ansız uzanıvermiş dostlarına
    değiyordu minik yüzgeci.

    insanlar gelip geçtiler önünden
    bir kedi yalanarak baktı gözünün içine
    yavaşça karardı dünya,
    başı da dönüyordu.
    Son bir kez düşündü derin maviyi,
    beyaz mercanı bir de yeşil yosunu.

    işte tam o anda eğilip aldım onu.
    Yürüdüm deniz kenarına
    bir öpücük kondurdum başına,
    iki damla gözyaşından ibaret sade
    bir törenle, saldım denizin sularına.

    Bir an öylece baka-kaldı
    Sonra sevinçle dibe daldı.
    Gitti tüm kederimi söküp atarak,
    teşekkürü de ihmal etmemişti.
    Bir kaç değerli pulunu
    Elime, avuçlarıma bırakarak.

    Balıkçı ve kedi şaşkın baktılar yüzüme.
    Sorar gibiydiler, neden yaptın bunu niye?
    " Bir gün dedim, bulursam kendimi
    yeşil leğendeki
    küçük istavrit kadar çaresiz,
    Son ana kadar
    hep bir umudum olsun diye... "
    1 ...
  9. 6.
  10. 7.
© 2025 uludağ sözlük