yıl 2001, zafer üskül kemalizm ideolojisini içermeyen renksiz bir anayasa hazırlıyor.
tabi o zamanlar ne ak parti var, ne de mersin milletvekilliği.
zaten birileri ak parti diye bir parti kurulacak, kırk yıllık sosyal demokrat bu partiye katılacak dese kimse inanmazdı.
üstelik bu taslak, Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, CHP Parti Meclisi Üyesi Atilla Sav ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Prof. Dr. Fazıl Sağlam'ın aralarında bulunduğu 11 kişilik bir komisyon tarafından hazırlandı..
tabi o zaman şahsı üzerinden yerden yere vurulacak bir parti yok.
zafer üskül'ün sosyal demokratlığı, solculuğu o tarihlerde sorgulanmıyor.
kimsenin itirazı çıkmıyor, haber dahi olmuyor.
bugün aynı duruş devam ettiği halde, çark eden edene.
maksat üzüm yemek değil bağcı dövmek.
o yüzden değersiz bir dik duruştur.
hayır zaten değişsen kabahat, değişmesen kabahat.
kaynak: google'a girip search kısmına
zafer üskül anayasa taslağı
yazıyorsun, çıkan linklere tıklayıp haberi bir güzel okuyorsun.
tüsiad'ından, barolar birliği'ne kadar hepsinin oluru var.
ha şimdi karşı çıkıyorlar o ayrı.
zaten onlar da ne yaptığını bilmiyor..
ilginç bir ayrıntı:
Üskül'ün yanı sıra hemen hepsi sol görüşlü olarak bilinen Anayasa hukuku uzmanlarının hazırladığı taslakta köklü değişiklikler yer alıyor.
Komisyonda Üskül'ün yanı sıra eski
Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden,
eski Anayasa Mahkemesi üyeleri Prof. Dr. Fazıl Sağlam ve
Prof. Dr. Yılmaz Aliefendioğlu,
YÖK üyesi Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu,
TBB eski Başkanı Atilla Sav,
bir süre önce yaşamını kaybeden Prof. Dr. Yavuz Sabuncu,
Prof. Dr. ilhan Özay, Prof. Dr. ibrahim Kaboğlu,
Prof. Dr. Ülkü Azrak,
Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Rona Aybay yer aldı...
aslında hocanın sivil ve renksiz anayasa diye kasdettiği; devlet gibi düşünmeme hakkının bireylere tanındığı, ideolojik postülalara dayanmayan bir anayasadır.
atatürkçülük, 1982 anayasasının ideolojik altyapılarındandır. dehasına olan hayranlığımın ve bize bıraktıklarına olan minnetimin her geçen gün arttığı mustafa kemal atatürk'ün çeşitli söz ve eylemlerinden hareketle "oluşturulmuş", nihai planda totaliter-militer bir devlet düzeninin inşası için kullanılmış, atatürkçülükten ziyade inönücülük olarak anılması evla olan bir ideolojidir.
doğumdan ölüme kadar bu ideolojiye biat etmeniz beklenir sizden. okulda, üniversitede, askerde, işe girerken, dernek-parti kurarken, hatta rtük kanunu sayesinde televizyon seyrederken...
neyse ki o kadar da mazarrat bir ideoloji değildir. bir nasyonal sosyalizmle bi stalinizmle falan karşılaştırılamaz elbette. benim cici ideolojim...
solcu olduğundan zerre şüphe duymadığım zafer üskül'ün beyanına dönersek...
öncelikle; hiç bir yurttaş devletin ideolojisine inanmak, biat etmek zorunda değildir. hadi onu geçtim; inanmış rolü yapmak zorunda bırakılmamalıdır, bu oyunu oynamaya mecbur edilmemelidir. anayasanın dayattığı her hangi bir görüş-ideoloji, sırf anayasada yer aldığı için yasal ve meşru sayılamaz. yurtaşlarına düşünce ve ifade özgürlüğü veren bir anayasada, her hangi bir ideoloji üstün ve meşru görülemez. ki biz buna orjinal demokrasi diyoruz.
zamanlaması yanlış mı olmuştur?...sanırım öyle. fakat zafer üskül, her zaman düşündüğünü çekinmeden söyleyen bir bilim adamı olmuştur. bir milletvekilinin de böyle olması beklenir zaten. yasama meclisi, her vekilin görüşünü-fikrini hiç bir kısıtlama olmadan söyleyebileceği yegane yerdir. siyaset böyle yapılır. ki biz buna orjinal demokrasi diyoruz.