şehir nedir? kent nedir? ve bunların kalbi yani şehir merkezi, kent merkezi insanlar için neden önemli?
londra, roma, paris, barcelona, moskova, new york gibi güzel ve tarihi şehirlerin merkezlerinde, o şehrin kimliğini taşıyan 500 senelik bir yapının yanı başında zafer plaza gibi saçma bir yapı göremezsin. çünkü gelişmiş toplumlar kendi ağaçlarını, heykellerini, tarihi eserlerini, kültürünü talana, ranta peşkeş çekmezler. bizim gibi tüketen toplumlar değil, üreten toplumlardır.
nedir zafer plaza? insanlar buraya gelecek, burada oturup yiyecek, harcayacak, tüketicek, hiçbirşey üretmeden boş boş zaman öldürecek! ve bazıları, o paraları harcayanların büyük kısmının hayatında hiç göremeyeceği kadar zengin olacak. ve bu döngü bu cahil toplum ortadan kalkana kadar devam edecek. bu başlıkta bu saçma yerle ilgili iki üç tanesi dışında, yazılanları okuyunca insan gerçekten çok üzülüyor.
pirinç han'ın batısında onun iki katı bu avm nasıl yapılır? bir şehrin tarihi nasıl ayaklar altına alınır? yani bursa gibi tarihi bir şehirde, o tarihi silüetin tam ortasında böyle büyük bir alanda, tüketim merkezi bir avm sadece geri kalmış toplumlarda olur. yukarıda tophane var. yanı başında bir sürü han, hepsi de 500-600 senelik. bu kafayla sadece şehrin kalbini işgal eden 3-5 patron zengin olur. ama sen o hanların, o 500-600 senelik yapıların arasında yükselen saçma betonarme binaları kamulaştırıp ağaçlandırırsan, zafer plaza'yı kaldırırsan şehir kazanır.
yolum ne zaman bursa'ya düşse uğramak istediğim alışveriş merkezi. şehir merkezinde olması tophane'ye yakın olması avantaj yacak bir işiniz yoksa bir hafta sonunu kendinize ayırın istanbul'dan binin istanbul'dan mudanya feribotuna 50 dakikada mudanyadasınız, 20 dakika kadar nilüfer'e oradan 20 dakikada zafer plaza'ya gelebilirsiniz. avm içinde biraz gezip tozup tophanede bir çay içip bursa kalesine ve balibeyhanına uğranıp, ulucami, yeşil türbe ve emirsultan dolaşılıp akşama istanbul'a dönülebilir. pazar kalabalık oluyor, cumartesi olursa daha iyi olur.
yıllar geçip yeni yeni avmler ve plazalar açılsa da asla eski değerinden ve hatıralarından vazgeçilemeyecek olan bursa'nın piramit yapılı ilginç plazasıdır.
edit: ancak üzgünüm zafer plaza, aradan geçen yıllar ve mahalle değiştirmeler nedeniyle artık bursa carrefoursa'ya çok daha yakınız. ama yine de sen benim ilk göz ağrımsın. onca yıldır senin cinemalarında film izledik, senin lcw, collezione, colin'slerinde kıyafetlerimizi bulduk, senin kahve dünyalarında sohbet edip vakit geçirdik, senin burger kinglerinde arkadaşlarımızla buluştuk, senin mağaza önlerinde milletle dalga geçmeye malzeme bulduk. yine de senle olan anılarımı unutamam. ayda bir muhakkak uğrarım yine. ancak şehir değiştirince napacağım gerçekten bilmiyorum.