ak parti zafer havaalanı ve diğer illerde açılmış havalimanlarının bile açıklamasını yapamadı.
ülke yönetmek çok kompleks bir olaydır. gelecek planları mevcuttaki gelişmeler ve diğer etkenler burada önemlidir.
zafer havalimanını anlatmak isterim.
zafer havalimanına kim inecek ne için inşa edildi ?
türkiye'nin üretmeyi planladığı ve gerçekten de dünyanın en büyük ihtiyacı olan küçük yolcu uçakları için yapılıyor.
türkiye tusaş ile 40-60 kişilik kısa ve orta mesafede verimli çalışacak ve tamamen termoplastik malzemeden imal edilen ve koltuk maliyetleri kabul edilebilir oranlarda olan uçak argesini yapıyor.
bu uçaklar kısa mesafeli olacağı için elektrikli dahi olabilecek uçaklardır. bu tür yenilikler havacılık sektörünü artık otobüs seviyelerine indirip kompozit malzemeden olacağı için kolaylıkla gövde parçaları dahi değiştirilebilecek olup bir otobüs biletinden belki biraz daha üstü paraya çok kısa sürelerde şehirler arası ulaşım sağlayacaktır. uçaklar küçük ve kısa mesafe uçtuğu için çok fazla sefer yapacak ve küçük şehirler arasında bile günde 3-4 sefer yapılacak ve yeni nesil bir ulaşım sağlayacaktır.
bu zaten uzun samandır havacılık sektörünün en büyük ilgisidir. özellikle türkiye gibi 4 saatlik uçuşla 50 nin üzerinde ülkeye gidilebilecek bir lokasyonda iseniz sadece büyük şehirlere değil küçük şehirlere de doğrudan uçuş sağlayabilecek bir yeniliktir.
örneğin avrupanın bir çok noktası polonya'da sadece başkent varşovaya uçar. fakat bu küçük ve ekonomik uçakların üretiliyor olması polonya'nın küçük şehirlerine de diğer küçük şehirlerden uçuş olabilmesi anlamına gelir.
mesela Türkiye'den bir yere uçmak istiyorsanız istanbul aktarması yapmak zorundasınız. eskişehirde olan biri azerbaycan'a sadece istanbuldan gidebilir. fakat bu tarz uçakların olabilmesi eskişehirden ya da kütahya'dan ya da sivastan doğrudan azerbaycan'a sefer olmasını saylayacak.
küçük şehirlerin sanayileri ve iş hacimleri hızlıca ve sinerjik olarak büyüyecektir. bu türkiye'nin ve diğer bir çok ülkenin yıllardır çözülemeyen belirli noktalarda yoğunlaşmasının önüne geçecektir.
ayrıca bir çok küçük ülke iç hat uçuşları yapamıyor. zira ülke içinde yeterli yolcu sayısına ulaşmak ya da maliyetlerinden dolayı havacılığı hakkıyla kullanamıyor.
Türkiye büyük projeler üreten bir ülke umarım bu fikirler ve iradeler sekteye uğramaz. allah ülkemizin başına gerçekten vatan sevdalısı liderler nasip eylesin. kim seçilirse seçilsin. yerli ve milli olsun yeter.
yıl içinde otobüsle bile o kadar insan taşınmıyor o bölgeye, neyin garantisi acaba bu? hayatımın 7 senesini kütahya'da geçirdim ben. 500k yıllık uçuş garantisi hiç bir şekilde hesaplama yapılmadığının göstergesidir.
500k garanti verilen yere 4k uçuş mu olur... o garantinin 10k-15k olması gerekirdi maksimum...
bu tarz geçiş garantileri, yolcu garantileri ve hasta garantilerini verenler hiç bi sorgulanmıyor? Kamu'yu zarara uğratma sebebiyle haklarında hiç mi soruşturma yapılamıyor? Sonuç olarak Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın önüne bir rapor geliyor ve o, o raporda ne yazıyorsa ona göre düşünüp tamam bu garanti uygundur diyor... Bu raporu yazan kişi hayatında hiç Uşak-Afyon-Kütahya-Eskişehir bölgesinde bulunmuş mu acaba ?
neyse sonuç olarak açıldığı günden beri zarar eden bir hava alanından bahsediyoruz. bu arada zafer hava alanı müşterim olmasına rağmen doğru ve dürüst şekilde eleştirecek olursam, 100 sene sonra açılması gereken bir işletme olduğunu söyleyebilirim.
içtaş'a devlet 2020 nin ilk 8 ayı için 4 milyon 514 bin Euro ödeme yapılacak.
2020 yılının ilk 8 ayı için garanti edilen iç hatlardaki 501 bin 706 yolcu sayısı 4 bin 746'da kaldığı ortaya çıktı. iç hatlardaki garantinin gerçekleşme oranı yüzde 0.94 oldu.
arkadaş tamam devlet her projesinde fizibil olmak zorunda değil. bazı projeler hizmet götürmek için zararına da olsa yapılır. ama zafer havalimanı kadar saçma başka proje yok.
bölge 100 sene geçsede gelişmez ve devlet sözleşmenin bittiği 2044 yılına kadar bu garanti geçişleri öder devlet içtaş'a.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/2028248/+
pembe: kütahya - zafer havalimanı karayolu (44 kilometre)
açık mavi: afyonkarahisar - zafer havalimanı karayolu (60 kilometre)
açık yeşil: uşak - zafer havalimanı karayolu (100 kilometre)
turuncu: kütahya - afyonkarahisar - uşak demiryolu (240 kilometre)
söz konusu mesafeler bölge halkı için gerçekten uzun ve ulaşımı özel arabası olmayana sıkıntılı hale getiriyor. o nedenle buraya raylı sistem şart. ama turuncu ile işaretlediğim mevcut demiryolu ile de bu mümkün değil. çünkü havalimanı mevcut demiryolu ile çok alakasız bir noktada.
o nedenle havalimanı önünden geçecek yeni bir demiryolu yapılmadan ve hızlandırılmış trenler çalışmadan buraya yolcu gelmesi beklenmemeli. bu olmadıkça da sayın hükümetimiz, havalimanını yapan ve işleten ic içtaş şirketine milyon avroları bayılmaya devam edecek.
yolcu sayısı iniş ve kalış yapan leylekler hesaba katılmadan verilen havalimanıdır.
işte bu muhalifler hep böyle...
kardeşim leylekleri neden hesaba katmıyorsun? yeryüzünde onları düşünerek havalimanı yapan ilk ve tek ülke olmamızın mana ve ehemmiyetini kavrayamıyorsun değil mi a vizyonsuz herif?
devletin verdiği garanti yolcu sayısına ulaşılamamış. 5 yıl için devletin havalimanını işleten firmaya ödediği para 26 milyon euro. verilen müşteri garantisinin sadece %4 ü gerçekleşmiş :D
şahsım adına devletin garantör olduğu hiç bir projeyi istemiyorum. piyasada havaalanı, köprü, yol talebi varsa özel sektör bu işi üstlenir. özel sektör üstlenmiyorsa devletin bizzat kendisi yapması veya teşvikle, garantörlükle yaptırması sonucu bakın nasıl zarar ortaya çıkıyor.
edit: "Yap-işlet-Devret (YiD) modeliyle ihale edilen projelerde garanti ödeme miktarı, 2017'de 3 milyar 403 milyon 6 bin 450 lirayı bulmuş. 3.6 milyar tl evet.
Bırak yaşayan gezen gelen giden insanı, Üzerinden 4 milyon 73 bin 181 tane kuş bile geçmeyen bölgeye havaalanı yapıp bu kadar insan yolculuk edecek garantisini kim verdiyse onu ilk önce göz, sonra beyin kontrolleri taraması yapılıp ondan sonra tekrar ilkokula yazdırıp okuturlar.
Ondan sonra bu anlaşma sözleşme projede bu işletmeyi yapan bu taahhüt ile para kimin cebinde giriyorsa o kuruluşa şirkete devleti kandırmak dolandırmak soymak aldatmak vs adı her neyse dava açılmalıdır.
Unutmadan; bu vb. sözleşme taahhütler sonunda seve seve ödeyeğiz anlamı çıkaranlar yanılıyor.
Devlet istesin bu ödemeleri yapmaz.
