bir dönem bursa il milli eğitim müdürlüğü yapmış, şimdilerde ise kültür okullarının yöneticisi olan zat-ı muhterem, ayağına gidilesi kişi, eğitim-öğretim lideri. kendisi bursa'nın yerel kanalı olan olay tv'de de bir program yapmakta.
efendim, kendisi kısa boyu ve ayda yılda bir bayrak törenlerinde ahaliye hitap etmesi ile bilinir. yüzünde daimi bir gülümsemeden öte "ağzı kulaklarına varma" durumu hakimdir. geçen yıl sonu töreninde tarihe not düşülecek sözler sarfetmiştir. kızgın anında yanında bulunulmamasına ilişkin fetva veren de çok olmuştur.
kendisi ile yaşanan bir hatıra şöyledir:
bir cuma günü bayrak töreni münasebetiyle avluda nizamlıca beklemekteydik. kendisi kürsüye geldi fakat kürsüden öğrenciler onu göremiyordu. (boy uzatan ayakkabılara selam olsun) bu sebepten kürsünün yanında bir yerde dikildi ve herkesin kendisini gördüğünden emin olduktan sonra mikrofonu ağzına yaklaştırıp sözlerine başladı:
"evet. şöyle bir hepinizi göreyim.
küçükler şey ikinci sınıflar, siz açılın o tarafa hocam bir yardım edin
hah tamam tamam şimdi oldu.
evet. yarın! dördüncü sınıflar! dinliyor musunuz burayı? çocum sus!
evet. ne diyorduk? yarın, dördüncü sınıflar! yarın, cumartesi ingilizce sınavımız var! hepinizi saat dokuzda okula bekliyoruz."
fakat arkadaki asistanı sayesinde acı gerçeği öğrendi ve derhal durumu düzeltti:
"pardon! yarın değilmiş! sekiz gün sonraki cumartesiymiş!"
bu da böyle bir anımdır dostlar. kendisine ait bir iki replik de sıraladıktan sonra entry'mi noktalayayım:
"ben inanıyorum bu olucak"
"ne zaman bakanlık soruları biraz zorlaştırsa böyle oluyor"
"biz zaten türkiye birincisiyiz"
"yüzlerce saat özel ders yaptınız"
"ben özlüceden de bir yedinci sekizincilik bekliyorum. bu olacak."
"fen lisemiz de devreye giriyor"