"türk tarihi boyunca yaptığımız onca savaş ve galibiyet varken elin sikindirik yunanına kazandığımız ne galibiyeti" şeklindeki ifadeleri duyduduğumda öğrendiğim eylem.
bunu söyleyen "akademisyen"in gördüğü tahsil çöpe gitmiş onu anladım.
zira fanatik düşünmeden yalnızca bilimsel bir bakış bile 30 ağustos ile diğer "şanlı" galibiyetler arasındaki farkın öyle küçümsenecek bir şey olmadığını görmeye yeter. zira türklerin şanlı tarihinde aldığı zaferler "yayılmacıdır". tarihimizde kaç tane var olma yok olma savaşı verdiğimizi bilmeyen embesil düşünüş bunu elbet çarpıtır. işte bu yüzden mustafa kemal'in üstlendiği misyon fatih sultan mehmet'ten bile daha önemli ve kutsaldır. adı üzerinde "izmir savaşı", "ege savaşı", "türk yunan savaşı" denmiyor bu savaşa "kurtuluş savaşı" deniyor. ve türklerin var olma yok olma sürecinde lider konumunda savaş kazanmış sadece üç kumandan vardır.
oğuz kağan, bilge kağan ve mustafa kemal atatürk bu noktada kaderdaştırlar. zira* ne kanuni ne alp arslan ne de fatih böyle bir kaderi yaşamamıştır şükürler olsun.
hasılı, tarihimiz şanlı zaferlerle doludur. ancak tüm bu zaferlere bir anlam kazandırma misyonu atatürk'e yüklenmiştir. ben bunu her zaman karşısında olduğum bağnaz/sapkın kemalist ideolojiye rağmen kabul ediyorum çünkü "mantıklı" bakış bunu gerektirir. atatürk'ten nefret edebilirsin ama bu savaşı ve zaferi küçümseyemezsin.