Kesinlikle ama kesinlikle her şeyi arzu etmeleri ve arzu ettikleri şey için asla emek vermek istemeyip sabırsız davranmaları. Bu onları felakete sürükleyecek bir mevzu..
Bunun haricinde ünlülere rahatsız edecek boyutta "fan" olmaları. Bu konuda z kuşağının genel eğilimi şu: ben birini idol olarak alayım, ona hayatımı, hayal dünyamı adayayım. Bunun yanında asla müzikten şarkıdan, bir eserin estetik değerinden anlamazlar ve bu olgular onlar için hiçbir şey ifade etmez. Varsa yoksa idollerinin özel hayatları, uçuk kaçık ve her şeye yönelik olan arzuları ve asla bir şey için sabır göstermemeleri. Ve tabi gözlerinin de onunla konuşsan bile ya çevrede ya da telefonunda olması.
Ailenin ve öğretmenlerin çeki düzenleriyle bu eğilimlerinden kurtulabilirler. Tabi doğuştan bu eğilimde olmayanları da var -her kuşakta olduğu gibi- ama oranları az gibi.
Sahne, sergi, gösteriş insanı olmaları. Yedikleri, içtikleri, bedenleri, aileleri, yaptıkları her şeylerini meydana sunuyorlar. Tek meydana sunmadıkladı şey düşünceleri. Çünkü düşünmüyorlar sadece duyar kasıyorlar. Bir anı, kişi veya durumu yaşarken paylaşmasalar onlar için gerçekleşmiş sayılmıyor. Bu türden bağımlı hayvan sürüleriler. Hemen yön alabilirler.
bi de demiyorlar mı: "bunun böyle olduğuna yemin edebilirim ama ispatlayamam..." bu sözleri söyleyen beyin fukarasının ağzına kürekle vurasım geliyor .ne biçim kuşak ne biçim türkçe!