bugün

yok nedir bilmeyen kuşak.asiler. istedikleri şeye mutlaka sahip olmak istiyorlar. ilgiye kesinlikle ama kesinlikle ağır muhtaçlar.bence bir yarın planları da yok tamamen gün odaklı yaşıyorlar. bilgi birikim konusunda öğrenmeleri çabuk fakat gereksiz bilgilerle dolular.y kuşağına göre daha duygusallar. z kuşağından 5-6 kişiyi takip ediyorum hal hareketlerini falan edindiğim gözlemler bu. ha şu da var y kuşağı olarak çok mu iyiyiz o da sorulması gereken bir şey.
akp'yi bitirecek, atamızın "bütün ümidim gençlerdedir" sözünü haklı çıkaracak kuşaktır.

cumhurbaşkanlığı seçiminde %78'i muharrem'e oy verdi. 2023'e kadar milyonlarcası seçmen yaşına ulaşacak.
adalet, liyakat ve eşitlik isteyen kuşak.

var olsun.
buradayım.
Bu beylere ve hanımlara bakınca istemsizce diyorum ki yeni bir hippi dalgası geliyor.
Bunlar aşırı bireyselci anam. Bunlara bel bağlamayın.
görsel
Akp'yi götürebilecek güçte şey.
Gerçi dünyaya hükmedecekler de şimdilik burnu büyük 35'lilere Masal gelir bizim anlattığımız.
Bu kuşak normal bir kuşak değil.
iyisi çok iyi kötüsü çok kötü.
Bu kuşağı 1995 doğumlulardan ibaret almayın.
2000'den sonraki doğanlar dünyanın her yerinde 68 baharı gibi Bahar getirecekler.
Çok bunlar çok dünyayı sarabilecek karınca istilası kadar çoklar.
şüphesiz #z gibi marjinal olan kuşaktır.
Kötülerinden örnek:
Mesela okul başkan seçimi için oy veriyorduk.
Oyunun fotoğrafını çeken gerizekalılar oldu.
Onlar değil ama diğerleri ülke için gelecek vaad ediyor.
Kötüleri hakkında:
Bel kuşağı olsa bağlamak istemeyeceğiniz kuşak. Öylesi kötüler. Ama hepsi kötü değil.
Güzel olanları da var mesela. Şimdi yabana atmayalım onları.
Ben burada z kuşağına mensup birisi olarak kendi gözlemlerimi aktarayım.
Birincisi sınıfın en yaramazları. Derslerde mahalle karısı(bu tabir biraz kötü oldu ama neyse) gibi vır vır vır konuşurlar. Öğretmeni dinlemezler.
Bizim müzik öğretmenimiz vardı.
Onun dersinde o kadar konuşurlardı ki adamcağız en sonunda bir hastalığa yakalandı onlar yüzünden. Karşısındaki insanı tanıyamama hastalığıydı galiba.
ikincisi 7-24 telefon başındalar. Ben buna eskiden dahildim de şimdi pek bakmıyorum.
instagram ve Twitter bol bol kullanırlar.
Hava olsun diye bol bol fotoğraf atarlar acayip garip tweet'ler atarlar.
Üçüncüsü siz eğer sakin, uslu, akıllı bir öğrenci olursanız size kötü davranırlar karambol atarlar.
Çok attılar bana. En sonunda annem babam da öğrenince az daha okuldan uçuyorlardı.
Ben bayağı asosyal bir insanım. O yüzden beni genelde dışlıyorlardı. Bana "naber lan değişik" diye sesleniyorlardı.
Dördüncüsü bu kuşağın erkekleri bol bol porno izlerler. izlemiyorum diyen yalan söylüyordur. Hatta izlemeyi geç, kendi adlandırmalarıyla "karı"ya yani kerhaneye gidiyorlar. Böyle bir konuşmaya şahit oldum.
Bana teklifte bile bulundu biri:
Gel sana bizim evi ayarlayayım oraya kız atarsın.
Bense değil kız atmak sevgilim bile olmadı.
Şu hayatta elimi tutan kız bile o büsbüyük elimi sadece meraktan veya bilek güreşi sebebiyle tuttu.
Bu zamana kadar bir kıza sebepsiz yere hakaret etmedim.
Bana lan diyen kıza asıl sana lan dediğimi hatırlıyorum Pardon filmindeki ibrahim gibi alınırım bu lan lafından.
Okulun gezisi var gidiyoruz kız gördü bunlar.
Konuşma aynen şu şekil:
"Şu kızın telefonunu alsana."
Tanımadığı kızın telefonunu alıp onunla sevişecek güya özgüvene bak sen.
Hatırladıkça gülüyorum.
Kızın telefonunu almak için ona çakmak vermesi yeterliydi. Çakmağı vardı ama bilerek yok deyince kız da gitti.
Beşincisi bunlar birbirlerine orospu çocuğu diye seslenip mal gibi gülen insanlar.
Neyse. Aklıma geldikçe haklarında daha çok şey yazmaya hazırım.
Bunların 2023'te gidip uzun boyluyu devireceği falan yok.
19-06-2020
Bir acayip kuşak.

Biz lise zamanı ıssız kuytu köşeler arıyorduk sevgiliyle yiyişmek için.

Ahanda burda bir elektrik direği var. Dili olsa da konuşsa. Aynı kız farklı erkeklerle öbüşüb koklaşıyor her hafta.

Tamam z kuşağısınız, marjinalsiniz, özgürlükçüsünüz, dünya vatandaşısınız ama tavşan gibi de sevişmeyin sokak ortasında yahu.
Korkutan kuşaktır.

*Marjinal olayım derken işin bokunu çıkarırlar
Çevreye bakın yüzlerce lgbt cilere özenen erkek/kız var

*Üretimden ziyade tüketicidir

*Kolay beğenir, çabuk vazgeçer

*Zengin gibi davranmak jiks kıyafet, telefon vs hayat felsefesidir

*Karşı cinsi tarafından beğenilmek çok önemlidir

*Bir nevi %80 i falan ilgi or.....şudur.

*Sosyal medya hayatının parçadır
Birbiriyle takipçi kasma yarışı yaparlar

Vs vs

Kısaca eğer ülkelerin geleceği bunlara kaldıysa vay halimize...
ülke gündemini takip ediyor dediği de twitter ve ekşide yalan yanlış ne yazıyorsa sorgulamadan kabul etmek, çoğunluğa uymak, hayatı eğlence ve içkiden ibaret sanan aptal bir nesil oldu bunlar. bu nesli ciddi ciddi öven varsa kusura bakmasın ama çoluk çocuktur.

olmamış nesil. bu klasik bir alt nesli beğenmeme tribi değil. ben de o nesle ait sayılırım. fakat mahalledeki en fakirler bile sanki hayatları müthiş gibi tavırlar, mükemmel izlenimi veren insta sayfaları falan filan. bu nesili yönetmek çok kolay. bunu buraya yazıyorum.
Aşırı rahatlar,

Siyaset ile ilgilenmiyor görünüyorlar ama gündemi takip ediyorlar,

Telefon, tablet ve bilgisayar çağına doğdukları için kendilerini ifade etmekte zorlanıyorlar.

Yazı limitleri en fazla 300 karakter.

Güçlerinin farkındalar.
Ve bunu kullanmaktan çekinmiyorlar.

"Hayır" kelimesini duymaya alışık değiller.

Ahlâk anlayışları farklı.

Yönetici grup bir önceki kuşak olduğu için aralarındaki anlaşmazlık had safhada.

Tek bir parti ve o partinin anlayışı altında yaşadılar.

Haliyle muhalefet onlar için daha cazip görünüyor.

Eğitim ya da okul hayatını kafaya pek takmıyorlar.
Yazılım ve bilişim onlar için "ufuk çizgisi"

Din ile ilişkilerinde bu ilişkiyi mizah malzemesi yapabilecek kadar rahatlar.

Küfür kelimelerini noktalama işareti olarak kullanıyorlar.

Sosyal medya dilini günlük konuşma dilinde kullanmaya azami gayret ediyorlar, bu durum muhabbet ortamlarını oldukça sığlaştırıyor.

Bir sonraki neslin ebeveynleri olup olmayacakları umurlarında bile değil, evlilik onlara biraz mesafeli.

Bir önceki neslin canlarını fazlasıyla sıkıyorlar ama bu da umurlarında değil.
bi boka yaramaycak kuşak topluluğu babasnın kredi kartıyla ıphone alan kuşak .
Tablet ve telefon bağımlısıdır hepsi. Bunlar olmadan yemek dahi yemezler.
Henüz yaşamı ben merkezli yaşıyorlar.
Dünya'nın merkezi olarak kendilerini görmeleri gayet doğal. Bizler de bu yoldan geçtik. Dünyayı ülkeyi değiştireceğiz diyorduk ama şu an eleştirdiğimiz bozuk çarkın dişlilerine kapılmamak ve eleştirdiğimiz insanlar olmamak için savaşıyoruz.

Sorumluluk almadılar daha.
Onları eğiten yetiştiren sistem aile toplum hangi seviyede olduğunu ve yetersizliğini, ellerinde diploma ile ne iş olsa yaparım abi dediklerinde anlayacaklar.

Bırakın borç ödemeyi, borçlarımızı aynı tutsak ve yatırımları yapsak, artan nüfus oranına göre iş üretim yatırımı yapıp, hazine garantisi verilen yol köprü havaalanı şehir hastanelerinin vb ödemelerini yapsak, faizleri geciktirmeden ödesek...
Deprem sel virüs salgını terör olmasa,
Dünya da bir kriz Savaş çıkmasa,
Aynı normal bir enflasyon kalkınma hızı ile 12 yıl önce ki alım gücümüze, milli gelire, refah seviyesine en erken 2030 da erişiriz.
Dikkat edin, 2030 da 2008 de refah seviyenize erişeceksiniz.
Peki dünya Avrupa nerede olacak?

Hâlâ 600 milyar dolarlık borcumuz var unutmayınız.
Üst kuşağının hatalarından arınmış, hatta arınırken dozu fazla kaçırıp fazla gevşek olmuş bir kuşaktır.
Sosyal medya ve oyun bağımlısı üretemeyen kuşak. Bir cacık olmaz. Umut vermiyorlar.
Gereksiz özgüvene sahip, Türk örflerinden uzak nesil. Ancak insanların özel hayatlarına daha saygılı daha hoşgörülü nesildir. Birçok artısı ve eksileri vardır.
eğer sürekli problemler yaşamak istemiyorsanız; kapıların trank diye kırarcasına çarpılmasını, evde mütemâdiyen asık suratlı gezinen tipleri, olur olmaz ota boka bağıran chucky benzerlerini, anne babaya bitmek bilmeyen tripleri ve de kendilerinden yapılması istenen en basit işleri bile gözlerini devire devire yapmaktan kaçınan ergenleri sevmiyorsanız sürekli suyuna gidilmesi gerekir bunların.

aksi halde hoşgeldin migren, buyur geç çarpıntı..

sorunun temelinde kuşağın kendisinden çok o kuşağı var eden ebeveynler var bence..

bıkkınlık getirecek antipatik hallere anne baba da bir yerden sonra;

'bu kuşak böyle işte, kendi hâline bırakmak lâzım bunları, düzelecek de zamanla kendiliğinden olur ve bırak kudurtma şimdi şunu; kırıcam elini kolunu o olacak'..

gibi yaklaşım ve söylemlerle prim veriyor, kendi hâline bıraka bıraka kendinde hâl bırakmıyor!

bir yerden sonra ailede roller bile değişiyor; anne - baba çocuk gibi, çocuk da anne - baba gibi kontrol odaklarından kopuyor.

istedikleri öyle böyle yapılıyor, ihtiyaçları ve istekleri bir şekilde yerine getiriliyor, yemekler bile çocuğun damak tadına göre pişiriliyor, tv'nin ses düzeyine ve izlenecek kanalın seçimine asi ergen hükmediyor vs vs.

saygı, kırmızı çizgi, kural falan zaten hak getire ama bu kuşağın da bir yetiştireni, eğip bükeni de düşünecek biraz; ektiğin kadarını biçersin, otorite ve disipline olgusundan muaf büyüyen her çocuk muhakkak o boşluğu doldurur; ama kötü arkadaşlarla, ama kötü alışkanlıklarla, ama kırıcı ve sert çıkışlarla..
Şanssız kuşaktır. 65 yaşında emekli olabilecekler.
Bunlar da iyice anarşist çıktı önce bakan’ın şirketine 1 puan verdiler şimdide dünya liderine dislike atıyorlar eyyyy z kuşağı kimsin lan sen haddini bil!!!