fark edildiğinde başından aşağı kaynatılmış su döküldüğü hissi uyandıran olaydır. kapıya kırmızı bir gül bırakıp gitmek tercih edilmelidir. bazen de tırnak çorabın içinden çıkar. mikropluk ikiye katlanır. çok zor günlerdir velhasılı kemal.
çorabın yırtık olduğu farkedildikten sonra yapacak bir şey olmadığını farkedip, çaktırmadan karşı tarafa olduğunca malzeme verip unutulmaz anılar sahibi olmasını sağlayabilirsiniz.
gittiğiniz misafirlikte ev sahibinden iğne iplik isteyip, çorabınızı oracıkta çıkarıp, hatta evin hanımına çorabın deliğini diktirip, sonra da iğneyi lazım oldukça kullanırım düşüncesiyle üzerindeki ipliğiyle birlikte kıçınıza batırıp avden ayrılabilirsiniz.
eğer farkeden olduysa sakin davranıp hay allah bu ne zaman yırtılmış gibisinden bir tepki verilmesi gerekir. bazen de çaktırmadan yırtık ayak baş parmağındaysa ki genellikle öyledir sündürülüp ayağın altına alınır öyle oturulur.
eve girerken terlik verildiyse ev sahibi tarafından sorunsuz atlatılan durumdur.terlik yoksa eğer gelsin kırmızı yanaklar,gelsin parmak kıvırıp deliği saklamaya çalışmalar,yerin dibine girmeler teyy teyy.
hele de nazının geçmediği, yeni tanıştığın ya da yeni gittiğin birinin evi ise felaket bi durumdur. bütün gün aklın yırtık çorabındadır. eğer yırtık, parmak tarafında ise parmaklarınızla alta itmeye çalışırız çorabı. resmen eziyettir o gün.
dünyanın en dandik şeylerinden birisidir. sürekli yırtık olan çorabınızı diğer ayağınızın altına almak zorunda kaldığınız durumdur.
alternatifi için ise ; daha girer girmez -hay mua goim çorabım yırtılmış demek.
