kalpleri yırtık adamlar vardı o filikanın içinde
ellerinde iğne iplik olan fani kadınlar,
yaklaştıklarında daha çok bir dikenli tele dönüşen.
annem kanaviçe yaparken kör oldu
alçak, yükselirken kör oldu,
orospu, ruhunu siktirirken kör oldu,
çocuğu, kulaklarını kesti, kör oldu
dünya, petrole bulanırken kör oldu
japonya'da bir çocuk, atom bombasından kör oldu
sonra hepimiz el ele tutuşup kör olduk
bir piyano tarafından büyütülmüşcesine
hüzünle baktım evrene,
hüzünle baktım gökyüzüne
hüzünle baktım gözlerine,
hüznüm ve gözlerim çarpıştı,
bir sürü hayal havaya uçtu ve boom!
konuşulmuş bir sürü mutlu şey uçtuğu yerde kaldı.
sarılıp bana, göğsümü göğsüne bastırdığın yerde
bir kalp kırıklığı vardı, canımdaki acıyı kapalı gişe oynadım
kalpleri yırtık adamlar vardı o filikanın içinde
ben o filikadan atlayıp boğulmaktan yana oldum.