yılmaz özdil okuyan bir okuyucu olan hürriyet gazetesinin ona iki beden küçük geldiğini hep söyledim ve söylemekte idim ta ki o kara güne kadar.
(alo enis) konuşması olduğunu sanmaktayım. Ama medyaya yansimadı.
Sözcü gazetesi ise yılmaz özdilin bedenine cuk diye oturmuştur. Susturulamayacak tek gazete olması onun bu tercihinde ve sol görüşlü olması etkili olmuştur.
Yılmaz özdil 40 ının çıkmasının bekleyip doğan beye de ayıp olmasın diyerek gazeteye geçişini geç bir zamana bırakmış idi.
Hadi bakalım hürriyetin yerini alabilecek mi sözcü.
"bilal suriye'ye" lafı kimi yandaşları pek bir gocundurmuştur. yani bir şeyler söylemek lazımmış! sebep?
durum aynıyken başka bir şey mi söylesin? dün şöyle derken, bugün böyle mi desin? askerliğini kantinde yapmış, oğlunu askerden kaçırmış sucukçu muhasebecisi hala türk askerini kullanarak esad'ı devirme planları yaparken başka ne desin?
yine entiri gibi yazmış, şurada şu adamdan iyi yazan en az onbeş yazar var, ama bu götürüyor paraları, yazı mı bu şimdi, kırk versiyonunu yazdık biz bunun,
memlekette köşe yazarı olmak, uludağ sözlüğe 11. nesil olmak kadar ucuz ve değersiz de hadi hürmeten selam verip geçiyoruz.
sağda solda ayak üstü memleket kurtaran muhabbetlerde bu adamın yazılarından daha kaliteli tespitler var. bu ney lan laf sokmaya çalışan tripli ergen gibi.
Ülkenin bilim ve teknoloji de çok ileri gittiğini sanan güruhun eskinin muhabbeti hep aynı şeyleri yazmış demesi ne tesadüf... Yıllar geçti ama Türkiye aynı yerde kardeşim anlayın artık bunu... Irkçılıktan bahsediyorsunuz; hiç Suruç'a, Yüksekova'ya gittiniz mi? Gidin bir bakın eşek değilseniz görürsünüz faşizmi kimlerin yaptığını!
Hürriyet'ten ayrılan Özdil'in yazmaya başladığı yeni gazetesindeki ilk yazısıdır.