yılmaz özdil in 5 ekim 2013 tarihli yazısı

entry13 galeri0
    13.
  1. iktidar karşıtı kitap yazınca popülaritesi tavan yapıp , kitabı vitrinlerden düşmeyen fakat Esad bizim başbakanımıza hakaret edemez o kim oluyor dediğinde alaşağı edilen bir köşe yazarımız.

    iktidarı eleştirirken sen çok yaşa , ülkemızın başbakanını diğer ülkelere karşı savunurken kaç para aldın?

    Asıl bunu söyleyen insanlar ! Siz kaç paralıksınız? Türkiye'de yaşamıyorsunuz galiba. Adam bunu söylerken aslında başbakanı değil ülkesini savunuyor. Ama bunu anlamayacak kadar örümcek kafalı olan sizlersiniz. Madem Akp rejimindense gider esad altında yaşarım diyorsunuz kapı orda. Boş laflar..
    0 ...
  2. 12.
  3. kendilerini başkalarının kurtarmasını bekleyenler yalnızca kölelerdir... akp bu milleti köleleştiriyor güzel bir noktaya değinmiş yılmaz bey...
    1 ...
  4. 11.
  5. 10.
  6. esad rejimi altinda olmesini istediğim adamın yazisi.ama iskenceyle ya da kimyasalla aci cekerek öldürülsun.
    1 ...
  7. 9.
  8. aykırı yazınca kendinin bir bok olduğunu sanan yazar, sözlüğüm olsa üyelik vermem, o tip bir yazar.
    0 ...
  9. 8.
  10. Ulusalcilar sayesinde ekmek yiyen adamin yine bir tirt yazisi. Harbi ulusalcilar bu adamin nesini begeniyor.

    "bu adam hakkında ''sadece kuru eleştiri yapıyor, yol göstermiyor ki'' diyen insanlar var. bu adamın yazılarından feyz alıp doğru yola gelmek de birazcık da sana düşüyor açıkçasi"

    Yukarida bu yaziyi okudum. Yahu adami ne olarak goruyorsunuz hangi bilim adami hangi filozof veya hangi hardcore ulusalci seyh falan mi !.
    Ayrica dogru yol dedigin nedir aga?
    1 ...
  11. 7.
  12. yazisi gazeteye basilmadan sozluge dusen yazardir cosku insanidir egimini kemalistlere narkoz ve cosku verecek sekilde almistir. vatan sevmek vatan savunmak iki satir yazmakla elinde bayrak bagirmakla olmaz.
    0 ...
  13. 6.
  14. bugün halk tv de izledim esadla roportajı halk tv yani objektifmişcesine yalan haberin membağı yani .

    esad türkiye cumhuriyeti başbakanına hakaret ediyor karşısında duran sarı saçlı dişi yafşak yafşak gülüyor ağzından sular sızıyor yağları eriyormuşcasına sanki içinde torpil patlatıyorlarmış gibi yani . yediği bokun tadını alamamış belli . sen nasıl bu ülkenin başbakanına sövdürürsün senin türklüğüne tüküreyim ben türküm diyorsa .

    örnek verim hemen bu kefaşe bunu yapabiliyorsa o ideolojiye göre bende atatürke sövenlere sularımı akıtırım helal be sövün ana avrat sövün sövün dersem ne demek istediğim anlaşılmış olur kanımca .

    şimdi bu kaşarın ideolojisi ne olursa olsun ezerim neden ? bu kaşarı ve yanındaki müjdat gezen filan uğur dündar gibi hangi aklın hizmetcileri belli olan kişileri yani bunların sahibi var bunları besleyenler var .

    türkiyeye türk milletine türkiye başbakanına hakaret ettirmem .

    esad bunu ettirecek bir kanala roportaj yapmış zaten halk tv .

    türkiye cumhuriyetine milletine başbakanına cumhurbaşkanına sövmek isteyen varsa halk tv roportaj adı altında sövebilir serbesttir .

    birde özgürlük yok derler .

    hele uğurun bir yandan diktatör dediği bir yandan da o diktatörün söyledikleri üzerinden nemalanmaya çalışması gerçekten midemi bulandırdı .

    para için insan yanlışı nasıl doğru göstermeye çabalar halk tv de ben bundan başka birşey izlemiyorum .

    diktatör dediğin adamla roportaj yap sırf düşmanın düşmanı diye sonrada o diktatörün başbakanımız hakkında söyledikleri karşısında yağ gibi eri bu sertifikalı yafşaklıktır .

    bu sertifikayıda öyle yoldan geçene vermezler hee . iyi para almıştır ben şerefimi koyuyorum ortaya . para için konuşan ile halk için çalışan bir olmaaaaaz .

    durmak yooook yola devaaaaaam .

    ümüğünüzden yakalamışız bırakırmıyız ulen o yolu .

    seçme ve seçilme hakkı .

    din ve inanç özgürlüğü .

    işte bunların ne işe yaradığını biz göstericez artık . camii kapatanlar baş örtülü kızları okullardan kovanlar ezana dil uzatanlar size diyorum len zibil tayfası cami kapatmak ezana dil uzatmak kızları okullardan kovmanın din ve inanç özgürlüğü olmadığını size biz gösterecez .

    din ve inanç özgürlüğü yada seçme ve seçilme hakkı hiç kimsenin tekelinde değildir ancak bunları anlamayan kavrayamayan zibillerede öğretmek boyun borcudur .

    nasıl onlar öğretiyolarmışya baş örtüyle okula gelinmez mini etekle gelebilirsin ama sıkıntı olmaz diyenler varya ahhh bana onlar lazım işte.. çiğ çiğ yesem doymam onları .

    sabır diyorum . bir parça daha sabır . o güzel günlerin kokusunu aldı artık bu millet kaçın kaçabileceğiz bir gezegene artık .

    biz yakalayamaz isek de ölüm sizi yakalayacaktır elbet sıkıntı yok .
    5 ...
  15. 5.
  16. sakkirtlerin hem begenmeyip hem okudugu sonrada yok adam soyleymis yok adam boyleymis diye kicini yirttigi yazidir. adamin bir paragrafta caktirmadan ettigi alayi sabaha kadar hazmedemediklerinin kanitidir.
    0 ...
  17. 4.
  18. sitem dolu mesjların yayınlandığı yazı.

    yazısında aslında olması gerekeni savunmuştur bana göre.

    o mesajları atanlar esad başımızda olsa gezide kimsayasal kullansa ne diyeceklerdi acaba.

    he tayyip kullanmadı mı?

    kullandı.

    söyleyin madem kim taksim'de ellerinde keleşlerle roket atarlarla fotoğraf çektirip gezi parkı bombalansın ister?

    kim esad gibi asıl diktatörle yönetilmek ister.

    tayyip'in yaptığı yada yapacağı hiç bir şeyi savunmadım beğenmedim ve istemedim.

    tayyip esad'a söverken nasıl karşıysam esad'da tayyip'e laf edemez.

    kol kırılır yen içinde kalır.

    bir sorun varsa türkiye halleder.

    kimse tutupta laf edemez.

    esad'a hak verenler suriye pkk militanlarına dağda eğitim verdiğinde de destekliyor muydu?

    yada kamplarına, muhimmat depolarına izin verirken düşünüp "helal be aslan suriye mi" dedi?

    sadece çıkarlarınız için atatürk'çüyseniz ne farkınız var tayyip'ten. (müslümanlığı maske sadece bana göre)

    halkını katledeni ne zamandır alkışlar oldunuz?

    bir sorun varsa ki şu an en büyük sorun akp, biz hallederiz. bizim problemimiz.

    türkiye bölünse suriye sınırları mı açacak?

    türkiye başbakanını türkler eleştirir. suriye'nin başbakanını suriye.

    ne birbirlerine hakareti alkışlanmalı ne de bu iki mevcut rejime köle olunmalı.

    saygılar.
    0 ...
  19. 3.
  20. 2.
  21. pınar başının burma burmalarını sırasıyla dizdiği yazıdır.

    ülkesini savunduğunu bir kez daha göstermiştir.

    bu adam hakkında ''sadece kuru eleştiri yapıyor, yol göstermiyor ki'' diyen insanlar var. bu adamın yazılarından feyz alıp doğru yola gelmek de birazcık da sana düşüyor açıkçası.

    özellikle geçen haftalarda çıkan ''beraber yürüdük biz bu yıllarda'' adlı kitabında neyin nasıl yapıldığını, her şeyin nasıl bu hale geldiğini kronolojik bir şekilde yazmış. kitabın sadece arka kapağındaki yazıyı okuyarak bile yüzlerce sonuç çıkarılabilir.
    1 ...
  22. 1.
  23. yılmaz özdil'den sırf başbakan'ı savunduğu için hakaretler eden sözde okuyucularına tokat niteliğinde yazıdır.

    --spoiler--

    kaç para aldın rte’den?

    değerli ağabeyim uğur dündar ekranlara geri döndü, arena programı halk tv’de başladı.

    bir başka değerli büyüğüm müjdat gezen’le birlikte konuk olarak katıldık. arena’nın içinde, yurt gazetesi ve halk tv’nin ortaklaşa gerçekleştirdiği beşar esad röportajı yayınlandı. doğal olarak, kendi ülkesinin çıkarları için ne gerekiyorsa onu söyledi. tayyip erdoğan hakkında “yalancı, bağnaz, dürüstlüğü tanımayan, kişilik sorunları yaşayan, en düşük seviyede ahlaki değere bile sahip olmayan” sıfatlarını kullandı. chp’yi övdü, laiklikten dem vurdu. ahmet davutoğlu’na yalancı derken, dengeyi kolladı, tayyip erdoğan’la arası limoni olan abdullah gül’e toz kondurmadı. sanırsın isviçre’nin cumhurbaşkanıdır, demokrasi dersi vermeye kalktı. dinledik tabii... sonra “en başta ortadoğu hacivatları, hiçbir yabancı ülke liderinin türkiye cumhuriyeti başbakanı’na hakaret etme hakkı yoktur” dedim. “televizyonlar üzerinden yürütülen bu tür psikolojik harekâtları dinleyeceğimize, pırıl pırıl türkiye cumhuriyeti, yüzü batı’ya dönük atatürk cumhuriyeti, nasıl oldu da, bu adamlarla kol kola girdi, nasıl oldu da kendimizi bir anda ortadoğu bataklığında bulduk, buna kafa yormalı” dedim.

    *

    tayyip erdoğan’ın kötü adam olması, esad’ı iyi adam yapmaz.

    *

    mesaj yağdı haliyle...

    *

    “kaç para aldın rte’den?” diye sormuş duygu. “tayyip’in avukatı” demiş mehmet. “sevilen bir lidere, esat’a hakaret ettiniz” demiş utku. “atatürkçü olmadığını gördük” diye öfkelenmiş ulaş. “duyduklarıma inanamadım, o konuşan siz miydiniz, dublörünüz müydü?” diye merak etmiş levent. “tayyip kendi halkına hakaret ederken bir kelime itiraz ettin mi?” diye sormuş erhan. “sözleriniz beni rencide etti, sizi kınıyorum” demiş mehmet. “başbakan’a yağ çekerek sempati kazanmak istemişseniz, buna değmezsiniz” diye uyarmış özgür. “sizi yanlış tanımışız” diye sitem etmiş ömür. “en sevdiğim gazeteciydin, adın üstünde yoz, tayyip seni de korkuttu demek ki, allah belanı versin” diye saydırmış sadık. “tayyip’i savunmaya geçtiniz, size yakışmadı” diye kızmış bilgi. “tayyip erdoğan bu ülkenin kurucularına, mesela ismet inönü’ye hakaret ettiği zaman aynı cesareti gösterip, tayyip erdoğan bu lafı edemez dediniz mi?” diye sormuş alpaslan... ki, hakikaten inönü’yü savunan hiç yazım yoktur! “sizi ne zaman satın alacaklar diye bekliyorduk, sizi dinlerken ağlamamak için zor tuttum kendimi, bundan sonra gazete almayacağım, köşe yazısı okumayacağım” diye veda etmiş ismail. “esad’ın maruz kaldıklarını bilmeden konuşuyorsun, şerefsizsin, alçaksın, gazeteci bozuntususun” diye bağırmış cihan. “abim olsanız bu kadar severim sizi ama, az bile söyledi esad” diye üzülmüş bülent. “senin içyüzünü de öğrendik, neden bir anda değiştin, silivri’yle mi korkuttular seni” diye kuşkulanmış ali. “en kritik anda dönüveren piyondan başka bir şey değilmişim” umut’a göre... “hayal kırıklığıymışım, esat’ı eleştirmek benim ne haddime”ymiş barış’a göre... “ne siz, ne de devletimizin yöneticileri, esad’ın siyasi duruşunun ve kişiliğinin yanından bile geçemez, şeriatçıları tercih etmişsiniz, dün bunu gösterdiniz” diye yargılamış emrah. pınar’a göre “tayyip’in kalemi”yim. erkan’a göre “akp’nin köpeği”yim. ahmet’e göre “satılmış olduğum” ortaya çıkmış. “seni adam yerine koyuyorduk, bugünden itibaren tarihin çöplüğüne atıyoruz, senin de g.t kılı olduğundan zerre kadar şüphem kalmadı artık” demiş neşe. “hayırdır, abd sizi de mi beslemeye başladı?” diye sormuş emre. “tayyip’in esad’a karşı neler yaptığını, türkiye’yi savaşa sokmaya çalıştığını, teröristleri hatay’da besleyip, sınırın öteki tarafına savaşmaya gönderdiğini bir kez olsun yazdın mı?” diye merak etmiş hasan. “el kaideci misin nesin” demiş akın. ismini vermeyip, santor adıyla mesaj gönderen arkadaş, “esad tarafından yönetilmeyi akp tarafından yönetilmeye tercih ederim” demiş. “seni okuduğum için kendimden utanıyorum, bundan sonra okursam namerdim” diye söz vermiş erkan. “defol izmir’e git” diye kovalamış hakan. “yandaşsın” demiş uğur. “iktidara yaranmaya çalışma, halkın yanında ol biraz” diye uyarmış hasan. “müslüman kardeşler seninle gurur duyuyordur herhalde” diye giydirmiş arzu... halit’e göre “tayyip’in ruh ikizi”ymişim. “ilk defa keşke işinden kovulsan diye içimden geçirdim, hak etmiyorsun bu mesleği” diye dua etmiş oktay. “bizim başbakanın yanlışlarını anlatacağınıza sayın esad’a yüklendiniz, çok komik oldu, umarım maddi çıkar peşinde koşmayan yılmaz özdil olmaya devam edersiniz” demiş bir profesörümüz... “seni çok sevmiştim, yazıklar olsun sana ve senin zihniyetine, gözümüzde çok küçüldün” demiş adaşım yılmaz. “20 yaşındayım, 13 yaşımdan beri yazılarınızı takip ederim, şimdi ziyan ettiğim yıllarıma yanıyorum, seni okumakla yaptığım aptallığa yanıyorum, laik falan değilsin, açıp biraz tarih oku, mustafa kemal kimlerle savaşmıştı, bir düşün bakalım” diye atatürkçülük dersi vermiş burak. “esad’ın sözlerini hakaret olarak algılamıyorum” demiş şehnaz. “doğru söyle, bu ülkenin gençlerini tayyip’in arkasına dizip savaşa göndermek için kaç para aldın?” diye sormuş yücel. “en büyük hayal kırıklıklarımdan biri olarak tarihe yazıldın, sen başbakanın avukatı mısın, seni okuduğum günlere lanet ediyorum, yalakaların en dibindesin” diye haykırmış nazım. “rte’yi aslanlar gibi savundun, içime sindiremedim” demiş ismail. “ne çok severek okurdum seni, esad karşıtlığı üzerinden karşı devrimi selamladın, meğer ne yalakaymışsın, git tayyip’e danışman ol” diye önermiş kurtuluş. “seni vatansever sanırdık, esefle seyrettik, kepazeymişsiniz” demiş aykan... duygularını “esad hakkında söylediklerinizden ötürü türk halkına özür borçlusunuz” diye özetlemiş faik. “kırk yıl düşünsem, allahüekber diyerek insanların kalbini sökenleri savunacağınız aklıma gelmezdi, yazıklar olsun, inanın artık sizin gibiler yüzünden geleceğimden korkuyorum, bizleri koruyacak tek kişinin beşar olduğunu düşünüyorum” demiş sinan. “size saygım sonsuz ama, kusura bakmayın, kim bu tayyip erdoğan’a ne söylerse, onun arkasında olurum” diye kestirip atmış doğan... nevzat’a göre “israil köpeği”yim. ekrem’e göre “vahabi kuklası”yım. “hocaefendinden ne emir aldın, açıkla da bilelim” demiş tarık. “cemaatin sözcüsü müsün?” diye sormuş neşe. “müslüman kardeşler’in avukatı olmak sana mı kaldı, kim verdi sana bu talimatı?” diye merak etmiş bihlul. “ab’ye bu kadar hayran olduğunu bilmiyordum, meğer boş kutuymuşsun” demiş kadri. “ne yani, esad’ın söylediklerini reddedip, tayyip’e mahkûm kalmaya devam mı edelim, gezi direnişinde hayatını kaybeden çocukların ailelerine ayıp ettiniz” demiş kaan. ibrahim’in mesajını çok beğendim, “müjdat gezen yalakalar için zeytinyağı getirmiş, jöle getirseydi daha iyiydi” demiş.

    *

    çoook uzun, uzatmayayım.

    *

    akp’nin toplumu ne hale getirdiğinin kanıtıdır bu... bir başka ülke liderinin “umut” olarak görülmesi, dışarıdan medet umulması, sadece hükümetin değil, kendilerinden umut kesilen muhalefet partilerinin de can kulağıyla irdelemesi gereken bir tablodur.

    -------------------

    not:

    ‘beraber yürüdük biz bu yıllarda’ nın ilk imzası, bugün saat 13’te, suadiye d&r’da... yukarıdaki sevgi dolu mesajlara bakılırsa, tenha bir imza günü olacağını düşünüyorum *

    --spoiler--

    kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/24854678.asp
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük