yılmaz özdil in 19 mayıs yazısı

entry9 galeri0
    1.
  1. deniz feneri'nin neden bazıları için sembol olarak seçildiğini gözler önüne seren yazıdır.
    duygulanmamak imkansız.
    eline sağlık üstat...

    --spoiler--
    19 MAYIS

    ilk badireyi henüz Boğaz'dan Karadeniz'e çıkarken atlattı...

    Bandırma vapuru yolcuları.

    *

    Hayırdır inşallah dedi, süvari ismail Hakkı, bu deniz feneri de neyin nesi?

    *

    Senelerdir aynı rotayı kullanmasına rağmen, ilk kez görüyordu bu deniz fenerini... Bizi yolumuzdan saptırmak için koymuş olmasınlar dedi, serdümen Basri... Dürbünle baktılar. Hakikaten öyle. Deniz fenerine uysalar, daha kafadan Poyrazköy'de karaya oturacaklardı.

    *

    Kanmadılar Damat Ferit'in diktirdiği çakma deniz fenerine, engin ufuklara açıldılar. Az gittiler. O da ne? Olmaması gereken yerde, al sana bi deniz feneri daha, Kefken'de... Normalde üç saniyede bir, üç defa çakıp, altı saniye susması gerekirken, kalecilerin gözüne tutulan lazer gibi, devamlı yanıyor, bu tarafa gel, bu tarafa gel diye bağırıyordu adeta... Bunu buraya dikse dikse, ingiliz muhipleri dikmiştir, biz yolumuzdan şaşmayalım dedi, çarkçıbaşı Süleyman... iyi ki de öyle dedi. Dinleselerdi sahte deniz fenerini, harss diye kayalıklara bindireceklerdi.

    *

    Ereğli'ye yaklaşırlarken, kömürümüz azaldı dedi, ateşçi Hamdi, yanaşalım da, fulleyelim bari. Yanaşalım yanaşmasına da, burda olması gereken deniz feneri nerde birader dedi, ikinci kaptan Tahsin... Bi filika indirdiler. Meğer, Bandırma kör olsun, henüz Ereğli'ye gelmedik herhalde diye aranırken, denizin ortasında duba gibi kalsınlar diye... Ampul'ü sökülmüştü deniz fenerinin! Yurtsever balıkçıların istihbaratına göre, Amerikan mandacılarının işiydi. Hamsi takalarıyla omuzlayıp omuzlayıp yüklediler kömürü ambara, vira... Ver elini Amasra.

    *

    Buyrun burdan yakın... Kıyıda, sağ taraflarında kalması gereken deniz feneri, teee derinlerde, sol taraflarındaydı. Ulan bu kadar da adilik olmaz dedi, lostromo Hasan, Anadolu'ya paralel gidelim derken, Rusya'ya doğru sürüklenelim diye, yerini değiştirmişler deniz fenerinin be.

    *

    inebolu sahili, aynı şark kurnazı numara... Ters manyel veren deniz feneri, gene ters yerdeydi. Kaçak kalkan avcıları gibi batırılalım diye umut ediyorlar galiba dedi, kamarot Halit... Tayfa Mehmet'in uzattığı cigaradan bi nefes çekip üfledi, tabip yüzbaşı Behçet, gülümsedi.

    *

    Ve, Sinop... ilk adım'a son kulaçtı. Hayret! Deniz feneri yerli yerindeydi. ikinci yaver Muzaffer, bu saatten sonra, değil deniz feneri, Sinoplu Diyojen'in lambasını görsem, gene inanmam, gölge etmesinler başka ihsan istemem diyordu ki... Deniz fenerinden ateş açıldı iyi mi! Son çare, ingiliz torpidosunun namlusuna deniz feneri süsü vermişlerdi. Gel gör ki, ıskaladılar. Çekti belindeki revolveri erkân-ı harp binbaşısı Hüsrev, bastı tetiğe, bunu Hasan Tahsin'den kaparo kabul edin, öbür taksitleri Samsun'da öderiz diye haykırdı.

    *

    Velhasılıkelam.

    *

    Siz siz olun...
    Varmak için menzile, aldanmayın deniz fenerlerine, Mustafa Kemal'in gözlerindeki ışığı takip edin, karanlık gecelerde.

    Yılmaz Özdil / HÜRRiYET
    --spoiler--
    10 ...
  2. 2.
  3. merakla beklediğimiz köşe yazılarından biri.
    0 ...
  4. 3.
  5. ne yazık ki mustafa kemal'in samsun'a hala gizli gittiğini sanan bir kişinin yazdığı ve ciddiye alınan bir yazı.
    2 ...
  6. 4.
  7. şeyhlerinin allahla konuştuğuna inanan beyinsizlerin beğenmediği yazı...
    3 ...
  8. 5.
  9. mustafa kemal samsun'a gizli mi gitti? hayır, 9. ordu müfettişi olarak gitti. peki bu o'nu ve yaptığı liderliği küçültür mü? hayır. lakin tarihi çarpıtırsanız millet her yeni bilgide diğerlerine de acaba demeye başlar. misal yıllarca mustafa kemal'in harbiye'yi birinci bitirdiği anlatıldı ama sonradan 3. bitirdiği açıklandı. peki bu o'nu küçültür mü? hayır. sadece zaten rejimle problemi olanların eline koz verir.
    1 ...
  10. 6.
  11. deniz feneri ve kömür göndermelerinin bazı arkadaşları rahatsız ettiği yazıdır.

    ben de böyle haltlar karıştırmış olsam ben de tam "kapatıldı, oh" derken tekrar duymaktan rahatsız olurdum ama, doğru.
    3 ...
  12. 7.
  13. yılmaz özdil adlı bazen doğru bazen çarpık yazan kişinin bir çarpık yazısı. sormazlar mı adama cem uzan götürürken ses ettin mi? yanında çalıştığın doğan poaş'ta vergi yolsuzluğu yaparken ses ettin mi? yoksa kankin uğur'la patronlarınız dünyaları götürürken tüm ülkedeki usulsüzlüklerin suçunu bir fırının mutfağındaki böceklere mi attınız?
    0 ...
  14. 8.
  15. ne yazık ki alternatif tarih yazmaya çalışan yavşakları ortaya çıkaran bir yazı.
    0 ...
  16. 9.
  17. gerçekleri apaçık gün yüzüne çıkaran yazıdır.
    9. ordu müfettişi olarak gitmişmiş. samsunspor amigosu olarakmı gidecekti.
    ondan sonrasına bak sen, bu ne lan o zaman:

    şeyhülislam dürrizade abdullah ın fetvası: padişahın izni olmadan, yabancı askerlere karşı duranları, asker ve para toplayanları tek tek veya topluca öldürmek islamın gereği ve görevidir. milliyetçileri öldürenler gazi sayılır, bu yolda ölenler şehit. 1920.

    bu da ergekonun işi değilmi yaraam.
    (bkz: bi siktir git çay koy)
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük