bir bölümünü yazmak benim de aklıma gelen ama üşendiğim bir yazıyı yazarak sabah sabah gözlerimi buğulandırmıştır. yazacaktım "fethiye'nin adı atatürk'den yadigar. bilseler pankartı bırak, ilçeyi mahkemeye verirler." diye ama dediğim gibi erindim. saolsun yılmaz hemşerim yazmış...
ayvayı yeme aşamasına gelen osmanlı, hâlâ şov peşindeydi. öyle bi atraksiyon yapalım ki, ahalimiz dünya lideri olduğumuzu görsün dediler.
düşündüler, taşındılar...
üç kıtada uçak uçurmaya karar verdiler. istanbuldan havalanacak, şam üzerinden, iskenderiyeye konacak; böylece avrupa, asya, afrikayı kat etmiş olacaktı. sayın ahalimiz de vay be, amma devletiz haa diye sevinecekti.
*
halbuki, gurur duyulan uçağın elbette bizimle alakası yoktu, ithaldi, fransız malıydı. modeli, bleriot xı/bydi.
sanki biz icat etmişiz gibi, kanatlarına kocaman ay-yıldız işlediler, adını da muavenet-i milliye, milli yardımlaşma koydular, oldu sana yerli malı uçak!
*
burundan pırpırlı, kanatları bezdendi. pilotlar, üstü açık otomobil gibi, kokpitsiz, dışarda uçuyordu. dönemin en önemli pilotu, tayyareci fethi beyi çağırdılar, buna bin, torosları aş, şamdan dön, kahire üzerinden iskenderiyeye git dediler. saçmalamayın birader, f-16 mı bu? demedi, peki dedi. havalandı, eskişehir, konya, adana, humus, beyrut, ine kalka 10 günde şama geldi. kudüs ve kahire üzerinden iskenderiyeye varmak için tekrar havalandı, e olacağı buydu, dandik uçak taberiye gölü yakınlarında düştü, yardımcısı sadık beyle beraber, ilk türk hava şehidi oldu. o zamanlar iletişim imkânları son derece ilkeldi, buna rağmen, tayyareci fethi beyin şehit düşmesi, memlekette adeta uzay mekiği düşmüş gibi etki yarattı. cenaze töreni mahşeri kalabalıktı. şamda selahaddin eyyubi türbesinde toprağa verildi.
*
gel zaman git zaman, sene 1934...
herkes unuttu ama, tarihimizin ilk hava şehidini yüce atatürk unutmadı. kabri sınırlarımızın dışında kalan bu milli kahramanı, vatan toprağında adıyla yaşatmak istedi. muğlaya bağlı meğri ilçesinin adını, fethiye ithafen, fethiye olarak değiştirdi. evet... her milimetrekaremiz kutsaldır, millidir ama, fethiye katmerli millidir. çünkü bizzat yüce atatürkün armağanıdır.
*
peki, neden orası? tayyareci fethi bey, meğrili miydi? hayır. yüce atatürk, adını yaşatacak yer ararken, bizzat meğrinin ileri gelenleri talip olmuştu, bu mangal yürekli kahramanın adını madalya gibi biz taşıyalım, biz yaşatalım demişlerdi, yüce atatürk de kabul etmişti.
*
hatta... faruk nafiz çamlıbelle birlikte 10uncu yıl marşını yazan behçet kemal çağlar, öylesine etkilenmişti ki, tayyareci fethiye ithafen şu dizeleri kaleme almıştı:
aslan uçtu diye söylenir methi
bu kutsal toprağın çocuğu fethi
kahrolur darbanla elbet her zaman
olursa bakış yan, maksat eğri
bak... fethiye oldu sayende meğri
kartalım!
gölgende hürdür bu vatan
*
yüce atatürk sayesinde fethiyeye adını veren bu milli kahraman, doğma büyüme istanbulluydu. ve, hakkında kartalım diye şiir yazılan tayyareci fethi bey, kara kartalın, beşiktaş kulübünün kurucularından biriydi.
*
dolayısıyla...
beşiktaşlı yıldırım demirörenin yüce atatürk pankartı açtılar diye fethiyeyi disipline göndermesi, hem memleket tarihi açısından, hem beşiktaş tarihi açısından, katmerli trajedidir.
*
gene de şükretmek lazım... öyküsünde atatürk, milli, pilot, kahraman, 10uncu yıl marşı kavramlarını barındırıyor diye, ergenekona da bağlayabilirlerdi fethiyeyi!
--spoiler--
not: kaydete bastığım an eksiye basan acınası yaratık. sen ve senin gibiler gibi doğup, yetiştirilmediğim için ne kadar şanslı olduğumu hatırlattın gene bana...