yılmaz odabaşı

entry168 galeri9
    138.
  1. sıcacık öyküleri yoktur. o kadar üşürsünüz ki artık en iyi dostunuz battaniye olur.
    0 ...
  2. 137.
  3. düşler artık ölü çocuklar doğuruyorsa
    sevgiler boğduruluyorsa kürtajlarda
    ve daha eskimemiş tüfeklerle, ordusu bozguna uğramış askerler gibi kalıp
    bozuk paralar gibi savruluyorsak kaldırımlarda
    bir bedeli vardır elbet cennetini çaldırmanın
    ömrünü piç bir bebek gibi bırakmanın
    bulvarlara, bozgunlara ve yalan yanlış aşklara...
    1 ...
  4. 136.
  5. Gidersin, kalbimde bir tabur ayaklanır,
    ilgilenmez ordular, hükümetler
    0 ...
  6. 135.
  7. "Yolcular,mazlumlar,çardaksızlar
    Biz güneşte çekmiş serin kır kahveleri…

    Biz ışıkla sözün tılsımında
    Ve sabrın yankısında saklananlar

    Biz sesinden başka sokağı
    Düşünden başka vatanı olmayanlar…

    Biz yağmurlarda şemsiyesiz yıkananlar
    Yakılanlar,yakınanlar

    Biz lanetli kişiler,ötekiler
    Biz türkü söyleyenler!

    Biz sürgünler,kefensizler
    Biz aylak günlerin upuzun şarkıları

    Biz biat etmeyenler!

    Bütün namlular bize göredir
    Bize göredir çarmıhlar,mezarlıklar
    Bize göre yalnızlıklar

    Biz şehre duyurulan bir kara haber
    Biz bütün ölmüşler,gömülmemişler
    Biz yazgısında gül bitmeyenler
    O seslerin içinde sestik bir zaman
    Yankısı boğuldu,suflesi yalan
    Biz de o düşlerin içinde düştük bir zaman

    Yanıtını çaldırmış sorularız biz!"
    1 ...
  8. 134.
  9. "insanın aşkı da yaşadığı hayata benziyordu; dağınık yaşayanın aşkı da dağınık kalıyordu…"
    2 ...
  10. 133.
  11. ben şu kısa boylu hayatta uzun boylu kederlerle acırım..yorar beni şu telaş, şu karmaşa..bir sığınak aranırken şu uğultuda, bir aşk gelir, bir yara..bir yara..bir yara daha! eski bir aşk, yeni bir ayrılıktır her zaman..bunu kuşlar sorar, yıldızlar da anlatır..kimse bilmez be canım,
    bir yara bir ömrü nasıl kanatır… *
    3 ...
  12. 132.
  13. Geliyormuşum;
    pencerelerde yaz
    ve bileklerimde bayat bir intihar
    Oysa ölünecek bir şey yokmuş;
    gidince sen
    yaşanacak bir şey olmadığı kadar.
    0 ...
  14. 131.
  15. "Ödeştim cehennemimle hiç dublör kullanmadan!

    Boğuldu su, yenildi aşk, çürüdü devlet.
    içimde çok yanılmış bir orman.
    içimde çok yanılmış bir orman."
    3 ...
  16. 130.
  17. biz şimdi ölsek, en fazla kahvede çaylar soğur.
    3 ...
  18. 129.
  19. okurken gözyaşlarımı tutamadığım kitabı yazmış kişi (bkz: şafak keya da çıplaktı) .
    0 ...
  20. 128.
  21. kendisiyle ilk tanıştırıldığımda nefret etmiştim.. hatırlıyorum da..

    cümleleri ağdalı, savunduğu şeyler boş, savunma şekli yapmacık ve sikindirik gelmişti..

    benim zaten şiir namına yegane sevdiğim şey "sevmek kimi zaman rezilce korkuludur, insan bi akşamüstü ansızın yorulur" mısralarıydı.. edebiyattan da edebi konuşanlardan da nefret ederdim,ki bu hala baki.

    sonra bi gün ahmet kayanın bi şarkısını dinlerken sözleri kesin yusuf hayaloğlu diye umup gugılda arattım.. yılma odabaşınınmış..

    adı yılmaz olanları hiç sevmem.. herkeste olan isimlerden nefret ediyorum çünkü.. ama bu adamı adına rağmen sevdim.. doğunun bağrından kopup istanbula ankaraya izmire gelen hemen her tc düşmanı gibi şiirlerindeki çok ses çıkarmadan , dağlara ovalara bayırlara, bi başka vatana özlem mevcut.. bunlar sizi rahatsız etmediği sürece, bu malca kavgayı dışardan çocuk parkında çocuk kavgası izlermişsiniz gibi izlediğiniz sürece bu simgeler de size batmıyo.. geriye sadece sikime yaramasalar da, art arda güzelce dizildiler mi insanın içini bi nebze rahatlatan kelimeler kalıyo..

    bir nehrin tükenişi diye bi şiiri bu adamın.. hayatımda ilginç bi biçimde bi iki kere farklı yerlerinden alıntılar yaparak bu şiirle suçlandım.. bu şiiri bilmeyenler bile bu şiirle suçladı beni.. sonra suçlamalar bitti, davalar düştü, cezalar çekildi, zaman her bi anıyı istisnasız sildi temizledi.. fakat geriye tek deyim kaldı bu şiirden, sularını kaçıran bi nehir gibi uzak olmak..

    bazen soruyolar, nasıl oralar anlat, şimdi olsa gider miydin neler yaşadın diye.. tam olarak böyle işte.. bu şiir gibi uzakta olmak..

    iki arada bi derede, tükenmiş bitmiş.. ne olduğunu bilemeyen, çekinik, ne orda ne burda, ne nehir ne deniz.. hasret özlem hasret özlem hasret özlem.. gurbetin 0-1 sistemi..

    sözlükte vardır mutlaka ama yine de yazıyım meşhur şiiri de ;

    "Hasretin kançanağı gözlerinde oturuyorsun,
    seni soruyorum,
    hiçbir şey bilmiyorsun..

    Hep bir çağlayan gibi senin sevdana aktım;
    sen ise sularını kaçıran bir nehir gibi uzaktın..

    Tükenişi bir aşkın,
    bir nehrin tükenişine benzer.
    Ne deniz olabildin,
    ne nehir kalabildin..

    Kendin ol, kendin ol…
    Sen buysan başkası ol..

    Buysan kederden öleceğim,
    başkası olursan kimi seveceğim?

    Ne Diyarbakır anladı beni ne de sen;
    oysa ne çok sevdim ikinizi de bir bilsen"
    1 ...
  22. 127.
  23. "Ve yıllar geçer, idris'lerin kalplerindeki çocuklar daha ölüdür;
    düşleri hâlâ terasta, idris'ler ise zemin katta kiracı oturur."
    4 ...
  24. 126.
  25. kendisiyle aynı soyadı taşıdığım usta kişilik.
    0 ...
  26. 125.
  27. "bayrakları bayrak yapan bayrak imalatçılarıdır, toprak eğer uğrunda ölen varsa utanmalıdır." dizelerinin yaratıcı şair- yazar. "bir kürdün eylül defterleri" diye de şahane bir kitap yazmıştır.
    1 ...
  28. 124.
  29. "tükenişi bir aşkın,
    bir nehrin tükenişine benzer.
    ne deniz olabildin.
    ne nehir kalabildin..."
    1 ...
  30. 123.
  31. "...söyle senin yüzün nerede, yüzün?
    nerede başlar bir aşk ve biter, nerede? nerelere gömerim seni ben, nerelerde ölürsün oysa sen!" diyen yüce adam.
    3 ...
  32. 122.
  33. hayatı en güzel anlamlandıran şair,

    yazdığı satırları okurken, hayatınızı daha anlamlı,daha yaşanılır bir dünyada ve yaşayıp anlamlandıramadığımız bu her şeyin ne kadar hüzün dolu olduğunu görürsünüz.
    1 ...
  34. 121.
  35. '' işte bu yüzden coşkulu değilim artık kabara köpüre nehirler gibi; siz orada kalabalık ve kabarık kalın, sağolun, yalnızlık iyi, yalnızlık iyi… ''
    2 ...
  36. 120.
  37. sözlükleri fazlaca ciddiye alıp canı sıkılmış şair. twitter'da bol sitem ve kötü söz yazmakta. bütün sözlükçüleri evde baba parasıyla alınmış bilgisayarların başından, bilip bilmeden ahkam kesen ergenlere indirgemesine ben de mi sitem etsem ki. *
    1 ...
  38. 119.
  39. ölmeden önce gördüm ya oh bee dediğim güzel insan nasıl güzel buğulu bir sesi var.
    1 ...
  40. 118.
  41. "Bileklerimde Bayat Bir intihar"

    "Geliyormuşum;
    pencerelerde yaz
    ve bileklerimde bayat bir intihar

    Oysa ölünecek bir şey yokmuş,
    gidince sen,
    yaşanacak bir şey olmadığı kadar

    Yanıyormuşum;
    vardığım yere bırakıp kendimi.
    Atlasında yeryüzünün
    çılgın
    ve çirkin
    ve hüzünle oyalanan.
    Yüreğimde kül tadı nice yangından kalan...

    Ölüyormuşum;
    senin saçların uzuyormuş üstelik.
    Ölünce ben, cıgarayı da bırakıp taksit ödüyormuşsun.
    Bedenin tecritmiş geçliğinden,
    ikisi de yalnızmış,
    geceler öpüyormuş memelerinden...

    Bense geçliğimi pazarlıksız
    ve hızla geçtiğimden;
    bugünler saçlarımla birlikte şiir yazmayı da kısa
    kestiğimden,
    piç kalmış aşklarla avutup kendimi,
    bileklerimde bayat bir intiharın dikiş izleri,
    gelip geçmiş yılların diş izleri ömrümde,
    neşter ve gülüyormuş hayat.
    Gülüyor...Gülüyor...Gülüyormuşum..."

    gibi efsanevi bi şiirin altına imzasını atmış şair.

    eyvah eyvah.
    3 ...
  42. 117.
  43. yüzünü aradım: kalan kuşlar sen bu kentteymişsin gibi uçuyorlardı. insanlar kalabalık ve kabarıktı; silahları ellerine, tetikleri parmaklarına göre seçiyorlardı.
    3 ...
  44. 116.
  45. istediğin kadar uzağa git; hep aynı gökyüzünü paylaşacağız".
    1 ...
  46. 115.
  47. bak, bir yüzü kararırken dünyanın şafak söküyor öbür yanında. düşürme yüzünü kahrın inzivasına...
    1 ...
  48. 114.
  49. yıllar önce sevgilinin elinde gördüğüm buğulu atlas kitabıyla tanıştığım, siyasi görüşlerini benimsememekle birlikte şiirlerini çok ama çok sevdiğim şair. kıymeti bilinmeli...

    gittiğin yer bir yağmur damlası kadar yakın
    gittiğin yer bir uçurum kadar uzak

    herkes yeniden yazgısına kanacak
    gittiğin yer kalbimde hep kan kadar sıcak

    gittiğin yeri anlamak
    gittiğin yeri ağlamak

    bir çerçevede yarım bir gülüş
    ve yalnız bir fotoğraf bırakarak

    yine bahar açacak, güvercinler uçacak
    gittiğin yerlerde sana kimler bakacak?

    gittiğin yer bir yağmur damlası kadar yakın
    gittiğin yer bir uçurum kadar uzak

    seni benden zaman, seni ölüm alırdı ancak
    gittiğin yer hasretimin kavalyesi olacak..
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük