hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili.
çünkü biz;
kendimizden başka herkesin acısını, üzüntüsünü acımız yaptık..
dünyanın öbür ucundaki bir insanın gözyaşı bile içimizi parçaladı...
yukarıdaki satırlarla dünyaya nasıl baktığını, insanlar için neler düşündüğünü, nasıl bir dünya istediğini çok sade ve anlaşılır bir şekilde anlatmış, büyük insan.
hakkında değişik entryler girilen başarılı oyuncudur. tek hatası birisini öldürmesidir fakat bunu neden yapmıştır bilmemekteyim, o yüzden bir yorum yapamayacağım kişi.
esasında başarılı yapımlara imza atmasına ramen, yaptığı işlerle bu yapıtlarının güzelliğini yıkan yönetmen!
birincisi, o türk yönetmen değil, aksine bu laftan nefret eden her defasın da ve kendi yazdığı yazılar da kürt olduğunu ve türkiye kürdistan'ında yaşadığını söyleymiştir ( tabi bunları türkiye'de söylememiştir, bu lafları 10 kaplan gücünde olduğu paris'te etmişitir).
ikincisi, yılmaz güney, paris'teki kürt enstitüsünün açılışını yapmış ve taa 1980'de fransa'nın tanımaya çaılştığı sözde ermeni soykırımının tanıyan ilk tc vatandaşı ünvanını almıştır.
üçüncüsü, türkiye'de 1980 öncesi solcu geçinmiş (zira o dönemde solcular arasında kürt milliyetçiliği yapsaydı çoktan bitmişti), ancak 1980 sonrası fransa'da tamamen kürt milliyetçiliği yapmış hatta sösylenene göre adana' civarında yapılan bir çeşit köfteyi ısrarla "kürt köftesi" diye anmış ve paris'te öyle tatnıtmıştır!
not: yazdıklarımın biri bile kafadan atma değildir, zaten yılmaz güney'in ölmeden önce arkadaşları tarafından çekilen belgeselinde hem kendi ağzından hem de yazdığı özel defterden hayatta neler yaptığı tasdikleniyor.
...hayat bize
mutlu olma şansı
vermedi sevgili
biz kendimizden
başka herkesin
üzüntüsünü üzüntümüz,
acısını acımız yaptık
çünkü. Dünyanın öbür
ucunda hiç tanımadığımız
bir insanın göz yaşı bile
içimizi parçaladı. Kedilere
ağladık, kuşların yasını tuttuk...
Yüreğimizin zayıflığı kimi zaman hayat
karşısında bizi zayıf yaptı. Aslında
ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili...
Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine
üzülebilmek ve çare aramak. Ben bütün
hayatımda hep üzüldüm, hep yandım.
Yaşamak ne güzeldir be sevgili...Sevinerek,
severek, sevilerek, düşünerek... Ve o
vazgeçilmez sancılarını duyarak hayatın...
yılmaz güney
Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili,
biz kendimizden başka herkesin üzüntüsünü üzüntümüz acısını acımız yaptık çünkü.
Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın göz yaşı bile içimizi parçaladı.
Kedilere ağladık, kuşların yasını tuttuk...
Yüreğimizin zayıflığı kimi zaman hayat karşısında bizi zayıf yaptı. Aslında ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili...
Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve çare aramak. Ben bütün hayatımda hep üzüldüm, hep yandım.
Yaşamak ne güzeldir be sevgili...
Sevinerek, severek, sevilerek, düşünerek...
Ve o vaz geçilmez sancılarını duyarak hayatın...
yılmaz güney
türk sinemasının sadri alışık'la beraber gelmiş geçmiş en iyi oyuncusu olduğunu düşündüğüm; ayrıca cannes'da hak ederek kazanmış olduğu altın palmiye ile de ulusal sinema tarihimize geçmiş kişidir.
ülkemizde, memleketi adına önemli işler yapan birçok sanatçı gibi, yaşarken değeri bilinmemiş, çektiği birbirinden değerli filmleri de -ancak 20 yıl civarında bir rötarla, yasakları aştıktan sonra- kendi memleketinin insanı tarafından izlenebilmiştir.
sivas'ta askerlik yapmış, daha doğrusu firar etmiş oyuncu ve yönetmendir. kaçarken kendisine ateş etmesi gereken top arızalınca, arızalan makineye askeriye tarafıdan zincirlenip kullanılmama cazası verilmiştir. ve gidin bakın o top hala orada durmaktadır.
(bkz: sadece askeriye de olacak olaylar)
boynu bükük öldüler romanıyla 1972 orhan kemal roman ödülünü almıştır. kuyucaklı yusuf'u çağrıştıran, ancak onu ekonomi-politik ekseniyle öteleyen bir romandır bu. güney'in yazarlığının da hafife alınmayacak düzeyde olduğunun kanıtıdır.
"huznun sayisiz tonu, bircok yuzu vardir. cicekler, kuslar ve ruzgarlar gibi. ben, bazi yakin arkadaslarimin araciligiyla huzun, sevgi ve kederi anlatmaya calistim. her ne kadar bazilari tarafindan anlasilmaz ve inanilmaz bulunsa da. oyle hissediyorum ki, insanlar yasadikca yasayacaklar. cunku huzun, sevgi ve kederi sadece insan birarada tasiyabilir" sözünün sahibi olan zat.
türk sinemasının anlaşılamayanı, anlaşılmak istenmeyeni. umut ile türk sinemasının adını dünyaya ilk defa duyuran insandır. tüm başarıları gözardı edilerek, bir hata sonucu işlediği bir cinayet ile adice katil damgası vurulan gerçek sanatçı...