yılmaz güney'in komünist olduğu kadar bu da gerçektir. bir komünist, ölümün her türlüsüne mazeretsiz karşı ve devletin asasını defalarca kafasına yemiş biri olarak değerlendirdiğimde; bir savcı ben alkollüyken gelip bana 'sen çirkin kralsan ben de buraların kralıyım' diyerek sandalye fırlatırsa, belimdeki silahı çekip vurmaz mıyım? vururum. sarhoş bi faşiste bi komünist gidip 'sen kralsan ben de kralım' deyip kafasına sandalye sallarsa o faşist de belindeki silahı çekip vurmaz mı? vurur. evet bunlar mantıklı mazeretler değil ama tanrı bizi kahretsin, insanız.
milliyetçi-faşist kurtçuk ergenlerin altına doluştuğu başlık. yılmaz güney'i anlatan bütün kitaplarda da onu anlatan belgesellerde de söylenmiş olan gerçek. tabi kitap okumayıp kurtlar vadisi izleyen ergenlerin bunu bilmesini bekleyemeyiz. güney'in katil olması onun devrimciliğini, entelektüelliğini, yönetmenliğini ve oyunculuğunu etkilemez.
Canlı öldüren herkes katildir. Bunu ne olduğun değiştirmez. Öldürdüysen sana verilen lakap budur.
Yılmaz Güney'i hiç sevmesem de (Ki bunun için sağcı, solcu, atayiz, gomüniz, foşik şu bu vs. olmaya gerek yok, birini sevmek veya sevmemek için o insan ile ilgili akıl, mantık vicdan yürütmek ve bunların sonucu olarak bir değerlendirmeye varmak basittir!!!)
Savcı/Hakim her kimi öldürdüyse (Tabi olayın anlatıldığı şekilde biliyoruz, bu söylenenin de doğru olduğu üzerinden yola çıkarak) biri gelip size de durduk yere sandalye fırlatsa, durduk yere aşağılamaya çalışarak rekabet yaratmaya ve üstünlük kurmaya çalışsa yani iyice taciz edip dellendirse siz de "yeter lan" deyip takır takır saydıra bilirsiniz!!!
Beni öldürülen kişinin veya öldürenin kimliği ilgilendirmiyor! Öldürülen hakim olmuş, doktor olmuş, amele olmuş, imam olmuş, orospu olmuş, ibne olmuş, kıza boylu veya uzun boylu olmuş, çaycı olmuş, kamyon şoförü vs. olmuş bir önemi yok.
Her ne kadar öldürmek ağır bir olay olsa da, öldürülen kişinin neden öldürüldüğü, öldürülmeye kadar gidecek ne yaptığı veya öldüren kişinin de ne maksatla öldürdüğüne bakmak lazım!
19 Yaşında askerlik yapmaya giden bir askerde yeri gelince, mecbur kalınca birinin öldürüyor, 30 yaşında terörist de eylem yapmak için bir köyü basıp 6 aylık çocuktan 80 yaşında kadına kadar kim var kim yoksa kurşuna dizip, asıp, yakıp katlediyor.
Bu ikisinin öldürme amaçları arasındaki fark gayet açıktır.
Eğer konu Yılma Güney'in siyasi görüşü, kişiliği, kim olduğu, yaşam b,içimi vs. değil de öldürdüğü bu adamı neden öldürdüğü ise, sadece bu konuyu değerlendirmek gerekir.
Böyle değerlendirince de aynı durumda kim olursa olsun bire bir aynı şeyi yapar veya en azından içinden aynı şeyi yapmayı geçirir.
Unutmayın ki birine verilen unvan, yetki onun kişiliğini, hamurunu, karakterine pozitif katkı sağlayacak diye bir koşul yoktur. Çoğu durumda güç elde eden insan diğerlerine oranla çok çok daha vicdansız, acımasız, kibirli, vurdum duymaz, kendinin adeta tanrı sanan ve diğer insanlara da kendine verilen bu ayrıcalıkları kullanarak hakaret eden, üstünlük kurmaya çalışan vb. bir canlıya düşünür.
Bu evrende en tehlikeli şey bir insana toplum içinde sınırsız yetki, sınırsız ayrıcalık vermek ve yeri geldiğinde o insanı da en ağır şekilde cezalandıracak bir sistem olmamasıdır.
Görüldüğü üzere bizim toplumuzda savcı, hakim, millet vekilleri, bakanlar vs. yani bürokratik/kanuni dokunulmazlık kazanan herkes en ağır suçları dahi işlese en hafif suçu işlemiş sıradan bir insanın aldığının yarısı kadar dahi ceza almıyor, kimi zaman kötü, yanlış yasa dışı bir iş yapıp yapmadığına dair her hangi bir yargılama, soruşturma dahi yapılmıyor!!!
Bunlara direkt isimle yüzlerce gerçek olay üzerinden örnek verebilirim ama görüldüğü üzere bu insanları eleştirmek, hatta ispatlanmış, gün yüzüne çıkmış, açıkça işledikleri suçlar dahi olsa, siz sadece bunlara dayalı haklı bir eleştirmek dahi yapsanız bu sizin ağır bir ceza almanız için yeterli!!!
Bizim toplumumuzun en büyük problemi olaylara hiç bir zaman objektif olarak bakamamak, olayları değerlendirirken önce işin içine siyaset, din vb. ideolojileri karıştırarak (Bunların bilinç altına soktuğu açıdan) bakmak ve haliyle sürekli bir illüzyona kapılıp her açıdan yanılmak ve bütün toplum olarak böyle bir cehennem hayatı yaşar hale gelmektir.
Eğer objektif olsak örneğin iktidara destek olan insanlar destek oldukları adamın bütün eylem ve söylemlerine her açıdan bakıp akıl, mantık vicdan yürüterek bir değerlendirme yapar. Bu yapıldığında zaten şuuru yerinde hiç bir insanın aklı, mantığı böyle bir oluşuma destek veremez!
Aynı şey muhalefet içinde geçerli! Sırf iktidar canımıza okuyor diye, ileride eline şans geçse farklı şekilde ama aynı oranda canımıza okuyacak muhalefetlere hiç bir şekilde objektif bakmayıp, üstünde akıl, mantık, vicdan yürüterek değerlendirme yapmadıkları için haliyle sürekli şuursuz bir şekilde destek veriyor. Oysaki objektif bakıp üstünde biraz mantık yürütünce buna da aynı şekilde şuuru yerinde hiç bir insanın aklı, mantığı böyle bir oluşuma destek veremez!
Yani muhalefet ne ise iktidar da o dur, iktidar ne ise muhalefette onun yerine geçmek için her yolu denecek kitledir, kısaca iktidarın aynısıdır.
Bu ancak objektif bakılınca çıplak gözle görülür hale gelir. Yani muhalefeti seçerken yanlış tercih yapmazsan, memnun olmadığın iktidar zaten otomatikman iktidar olamaz.
Yılmaz Güney olayına da biraz objektif, geniş açıdan bakınca olayın Yılmaz Güney ve Bir Hakim değil, birini çok ağır şekilde taciz eden ve kışkırtan biri ve bunun sonucunda da kontrolünün yitirip bu insanı öldüren bir diğer insan olayı! insanlık var olduğu günden bu yana sürekli yaşanana olaydır.....
inkar edilemez hakikat. entellektüel (nah entellektüel bildiğin hanzodur nebahat çehre'ye bilerek araçla çarpan, sarhoşken kafasının üstüne kadeh koyup ateş eden bir hanzo) ya da ödül almış bir sinemacı olması katil olduğu gerçeğini değiştirmez. hem de bir taverna'da sarhoş olup sağa sola ateş ederken kendisini uyaran bir hakimi öldürdüğü gerçeğini hiç değiştirmez.
ne yapmış bu kahraman sosyalist? gitmiş yeğenini göndermiş suçu üstlensin diye. savcı geliyor şahit arıyor tüm tanık olma ihtimali olanlar tavernanın tek kişilik tuvaletindeydik duymadık görmedik kim yaptı bilmiyoruz. ne yapmış kahraman sosyalistiniz yeğenini ağaların yaptığı gibi öne atmıştır kendi götünü kurtarmak için.
edit: hakimin kendisine küfür ettiği palavrasına gelince. ulan savcılar ilk başta şahit arıyor herkes 3 maymunu oynuyor. bu haklı arkadaş nedense yeğenini suçu üstlensin diye karakola gönderiyor. allah allah madem korkusuz yiğit bu arkadaş bu iş ne?
olayın bahanesi olmaz tabi ama Meyhanede oldurmüş yani alkoluydu muhtemelen, ayrıca kufurler hakaretler yemiş yinede buyuk suc tabi, devletin o donem devletden farklı duşünenlere neler cektirebilcegini az bucuk kestirebiliyoruz yani olayın siyasi ollma ihtimalide var sonucta öldürdügü hakim veya savcıydı sanırım yani devleti temsil ediyor bi nevi ve guneyin genclikten beri kac defa hapise girdigini düşünün ve he hep siyasi suclar yüzünden giriyordu.
bir hakimi öldüren vasat bir oyuncudur. üstelik hapishane kaçkını.
hem katil hem de suçunun cezasından kaçacak kadar yüzsüz.
sorsan, entel sanatçı. silkerler hafız. entelliğini de, sanatçılığını da silkerler.
hapishane kaçkını bir katildir kendisi.
bunu silen mod'a not: adam katil, ben yüzsüz deyince mi suç işlemiş oluyorum aklının kenarlarında gezdiğim?
ayrıca iftira mı atıyorum? adam hapishane kaçkını bir katil.
Entelektüel demişler bir de. O kadar entelektüeldir ki, filmlerinden birinde bir kadının vajinasına yılan sokmaya kalkıştığı sahne vardır. kadına verdiği değer(!) Ortada. Karısının başına bardak koyup nişan alan ve ateş eden biridir ayrıca. Komünist ve kürtçü olduğu için çok sevilir ve yaptıkları "devrimci eylem" olarak nitelendirilir. Sarhoşken bir hakimi öldürmüştür. ne de olsa devletin hakimi değil mi? Devlet düşmanı kızıllar savunacak bir şey bulurlar elbet.
Bu adamın yaptıklarını sırf solcu diye savunan güruh, tarihin gördüğü en ikiyüzlü ve zavallı topluluktur. Üzerinde yaşadığı vatandan bu kadar nefret eden başka bir topluluk daha yok. Yazıklar olsun!
Cihangir solcularının bir türlü kabul etmek istemediği gerçektir.. Ogün samast'a sövüp, bu katili yalayıp dururlar.. Çakma hümanist olmak bunu gerektirir çünkü..
Solcuyum dedi, solcu enayileri böyle kandırdı. En pahalı amerikan arabalarına binerdi kendisi.. Terör yanlısı olması da cabası..