yılmaz erdoğan

entry749 galeri60 video4
    647.
  1. güldürü işini hüznüne katık etmiş yazar.
    1 ...
  2. 646.
  3. atilla dorsay'ın '100 yılın türk filmi' kitabında 'vizontele tuuba' bölümünde yılmaz erdoğan için kullandığı ifadeler:

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1448259/+
    3 ...
  4. 645.
  5. Bir zamanlar Bir demet tiyatro adlı efsane dizisinde hırsızları, rüşvetçileri, çalanları çırpanları yerden yere vurur, harika göndermeler yapardı.. Şimdilerde ise hırsızların, soyguncuların yalakalığını yapıyor.. Ah be Yılmaz Erdoğan; nerden nereye..
    12 ...
  6. 644.
  7. mevlana celaleddin rumi'nin etme şiirini seslendirmesi efsanedir.
    7 ...
  8. 643.
  9. Yönetmenliğinde birşey eksik , herşey var ama o yok.

    Fazla masalsı gibi sanki, her karakter farklı tipte.sıradan tipler yok.
    7 ...
  10. 642.
  11. 641.
  12. nedenini bilmiyorum ama filmlerinden tiksiniyorum.

    arkadaşlarla sinemaya gidiyoruz, o film aşırı derecede sıkıcı(ki oyuncularını sevmeme rağmen) ve midem bulanmaya başlıyor. ciddi ciddi, fiziksel anlamda midemde bişeyler oluyor amk. ve o film yılmaz erdoğanın oluyor. samimiyetle bu adam midemi bulandırıyor benim.

    amk pkk'lısı... herhalde pkk'lılara doğuştan alerji geliştirmişim vov be.

    o değil yılmaz erdoğan cidden çok ağır bir pkk sempatizanıdır, tanıyan bilir.
    4 ...
  13. 640.
  14. Mahsun kırmızıgül e özenmiştir.
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1331036/+
    Edit: kendi kızı olduğunu biliyoz herhalde aq mahsun un dansına şey yaptım bi şeyi de anlayın be.
    4 ...
  15. 639.
  16. Çoktandır tanıyorum bu duyguyu. Bazen bir acı bazen sadece kimliksiz bir bulut sayesinde yirmi dokuz harfle burun buruna gelmek… Hadi yanındayız demeleri bana… Bizi hale yola sok, şekillendir, içindekilerden bir fihrist yap, sırala, yarala… Aslında komikler. Her şeye çare olabileceklerini sanıyorlar. Oysa beyaz kağıt üstünde bazen çaresiz lekelerden başka bir şey değiller. Mesela şu “a” harfini ele alalım. Üçünü bir araya getiriyorsun şaşkınlık oluyor. On tanesini yan yana diziyorsun çığlık kıvamına erişiyorlar.

    Harfler kendilerini bir şey zannediyor.

    Yazmakla ilgili ne söyleyebilirim ki, zamana karşı harf zayiatı. iç yerlerinde beliren gri bir bulutu başkalarının da anlayabileceği hale getirme uğraşı. Oysa ne gerek var bilmiyorum. Kime anlatıyorum? Niçin? Hüzne fiyakalı bir edebiyat giydirmekten başka nedir ki yazmak? Ya da okuyanı gıdık yerinden dürtmek. Gülsünler diye. Üzülsünler diye… Anlasınlar, anlaşsınlar diye. Ve en kimseyle anlaşamayanların işiyken yazmak…

    Anlatabilseydim yazmazdım.

    Yazınca çekilir biri oluyorum, tek bildiğim bu. Hep başkaları için kağıda döküyorum içimin kirlenen seslerini. Evet sesler de kirlenir. Kokular bile hatta. Eski tadı kalmayabilir buğunun.

    Harflerin sözcük oluşturmak için bir araya gelmesi imece usulü bir hüzün inşaatıdır çoğu zaman.

    Bu kadar üzgün olmasam yazmazdım.

    Yeryüzünün bu yarımadasında (belki tamada olsaydı her şey daha kolay olurdu), y4ni bu coğrafyası bile yarım ülkede topu topu yirmi dokuz arkadaşım var. Bazılarıyla çok az görüşsem de, mesela “j” ile çok samimi olduğumuz söylenemez, hep yanımdalar. Bütün sırlarımı biliyor ve benden izin alma nezaketini bile göstermeden açık ediyorlar her şeyi. Kimseyi ağız tadıyla aldatamıyorum bu yüzden. Çizgisiz bir beyaz kağıtla karşılaşmaya görsünler, her şeyi anlatıyorlar. Hem de en burkucu tarafından. Şiir diye bir şey tuttur muşlar, kimseye acımıyorlar.

    Bir tek senden korkuyorlar şu sıralar.

    Bak şimdi de lafı sana getirdiler gördün mü? Ne zaman seni görsem etrafta kimsecikler olmuyor. Harflerim zavallı seslerin gölgelerine saklanıyor. Oysa her kese seslerini gere gere bağırıyorlardı. Kendilerini arayıp da bulamadıkları bir cakayla bir araya getiren bir dimağ bulmuşlardı ve havalarından geçilmiyordu. Biz istersek bir araya gelir gülmekten öldürürüz hepinizi ya da göz pınarlarınızı kanatırız istersek diyorlardı. Onlar benim dilimin kayganlığını aşıp meşhur olmuşlardı. Herkesi etkileyebileceklerini düşünüyorlardı.

    Harflerim beni her şeye alet ediyordu.

    Ama senden korkuyorlar işte. En çok da suskunluğundan. Zaman durdu sanıyorlar sen susunca. Aptallaşıyorlar. Şimdi ne yapacağız, diyorlar. Eyvah oluyorlar aniden. Ve panik halinde sesler çıkarmaya başlıyorlar. Onları unuttun, onları istemiyorsun sanıyorlar harflerini. Güleceksin belki ama kaşlarından bile ürküyorlar.

    Kaşlarının yayına takılı ok oluyor çünkü gözlerin. Baktığı yerden ses getiren gözlerin.. Gözlerinin önünde küçülüyor harflerini. Üzücü bir suskunluğun içinde durup ‘Hepinizi tanıyorum, şaşırtıcı değilsiniz, biz de bu harflerden çok var’ der gibi bakıyor gözlerin.

    Gözlerin olmasa yazmazdım ve gözlerin yokken ben iyi bir yazardım.

    Bozdun harflerimin fiyakasını.

    Ve seninle karşılaştığım, yani annenin seni doğurduğu, bizim birbirimizi doğurduğumuz o günden sonra ilk kez bir araya geliyorlar. Tembelleşmişler. Bir birlerini ilk kez görüyor, ilk defa yan yana geliyor gibiler. Ama şimdi tuhaf bir hevesle bu korkuya direnerek toplanıp bağırmaya başlamalarının bir anlamı olmalı. Sanırım sana alışıyorlar. Kıvırcık saçlı küçük bir kız çocuğunun adının ilk harfinden aldılar işareti belki… Şaka yaptığını biliyorlar artık. Seni seviyorlar.

    işte bu yüzden sürekli bana Seni seviyorum” dedirtiyorlar. Tekrara düşme, sıkıcı olma ya da anlamı aşındırma kaygısını bir yana bıraktılar. Çünkü onlar çok iyi biliyor ki iyi filmlerde çok zor söyletilir ‘Seni seviyorum’ cümlesi. Esas adam, yani sapma kadar insan yürekli, karizmasında fırtınalar barındıran ama işte Allah kahretsin ki sevgisini gösteremeyen adam filmin sonunda, ölürken söyler bazen. Hatta cümle ‘Seni hep sevdim ’e dönüşür. Hep sevmiştir, gizli gizli ağlamıştır ama o cümleyi söyleyememiştir işte…

    Ama ben esas adamları sevmem.

    Esas adamlar sıradan insanlar içindir.

    Sırayı bozmasaydım yazamazdım.

    Şimdi harflerim sana, bütün cesaretlerini toplayıp kendilerine çekidüzen vererek ve ‘Beğenmezse bozulmayalım arkadaşlar” cümlesinin ardına saklanıp, sahip oldukları sesleri titrete titrete bir cümle hediye etmek istiyorlar:

    Merhaba, seni seviyorum, seni sevmeseydim yazamazdım.
    1 ...
  17. 638.
  18. Numan kurtulmuş'un sesinin bu adama ait olduğunu düşünüyorum.
    3 ...
  19. 638.
  20. Mahlası Sancak olan, güzel işler başaran müzisyen, şarkıcı, sanatçı arkadaşımız.
    0 ...
  21. 637.
  22. iyi bir hikaye anlatıcısı. iyi bir oyuncu.
    cebindeki hikayeleri bitmeyen adam.
    0 ...
  23. 637.
  24. 636.
  25. en son akp mitinginde görülen emekli mükremin.
    0 ...
  26. 635.
  27. bu adamı bile pkk'lı ilan etti sözde milliyetçiler.halbuki adam kaç yıldır korkudan memleketine gelemiyor.ayrıca sadece pkk değil hakkarililerin çoğu bile nefret ediyor kendisinden.nerdeyse bütün filmlerinde hakkarinin ekmeğini yedi hiçbir filminde hakkarinin ismini geçirmedi,filmlerini vanda çekti,eski hakkariyi anlatan filmde tek bir kelime bile kürtçe yok lan.kendisi de dahil hakkarilerin çoğu türkçeyi kürtçeden sonra öğreniyor insan biraz utanır yahu bari ser çawan gibi bi iki replik koyar.işte bu kadar asimile olan bi adam bile sırf hakkarili olduğu için nefret ediliyor.al sana türkiyede ırkçılık yok,yersen.
    2 ...
  28. 634.
  29. Yaşından daha büyük gösteren yönetmen aktör ve şair şu sıralar film çekmiyor.
    1 ...
  30. 633.
  31. ama hala güzel
    hakkında konuşmak senin…
    hatta aleyhinde!
    bağır çağır hatta!
    yeri gelirse çok sağlam birkaç gözyaşı eşliğinde
    güzel…
    hala güzel,
    hakkında konuşmak senin…
    dinimin dolanması her görüşmede,
    her karşılaşmada,
    yani her eski sevgililer bayramında hayatın,
    güzel.
    rakının ikinci dublesinde ilk karşımıza çıkanı
    öptüren şey ne ise,
    bir şölenlik hatıra mı yoksa çift dingilli bir acı mı
    yanısıra neyse artık o şey,
    hanı bir bıçak saplaması kadar hasmane
    ve bildiğin cennet davetiyesi kılığında bir şey
    işte ne ise o şey
    o güzel…
    hala güzel hakkında konuşmak senin…
    5 ...
  32. 632.
  33. Kafa dergisindeki yazısında diyor ki; "Ağaçla, çiçekle konuşana manyak, hiç kimseyle iletişim kurmayan, komşusunun adını bilmeyene insan deniyor şehirde. ilk fırsatta terk et güzel kardeşim orayı".
    14 ...
  34. 631.
  35. doğup büyüdüğü,sırtıdan trilyonlar kazandığı memleketi tarihten silinirken sesini çıkarmayan adam.

    hakkarili hemşerilerim kendisini eleştirirken hep savunmuştum ama haklılarmış.
    1 ...
  36. 630.
  37. Sadece pkk'li değil ayrıca semi-subyancidir gözümde.
    Belçim bilginin yaşına bakarak anlayabiliriz.
    O nasıl bir ırkçılıktır ey rabbim!
    Filmlerindeki espriler o kadar iğrenç ki... recep ivedikin atası ya.
    Recep ivedik'in az kalitelisi işte.
    8 ...
  38. 629.
  39. her ne kadar bazı görüşlerinden hoşlanmasam da, bir demet tiyatro gibi bir devi yaratan ve vizontele filmleriyle ağlatan, ankara'ya öyle yakısırdı ki kar şiirini okuyusuyka içimi dağlayan adamdır.
    4 ...
  40. 628.
  41. kendisine pkk'ya destek veriyor diye bok atılmaktadır adeta.bunu bir hakkarili hemşerisi olarak söylüyorum.

    adam kaç yıldır pkk'nın korkusundan memletine gelemiyor amk.

    tanım: ne isaya ne musaya yaranabilen sanatçı
    3 ...
  42. 627.
  43. 627.
  44. bu ülkenin sanat başarı ortalamasını yükselten usta komedyen. demek ki neymiş gün geliyor vatan haini dediğimiz kürtler kendini sanatçı sanan bazı türklerden çok daha faydalı olabiliyor. ayrıca pkk yı savunmamıştır.
    0 ...
  45. 626.
  46. yeni filmi için antalyada set kurmuş ve çekimlere başlamış yönetmen. *
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük