yılmaz erdoğanın şiir tekniğini anlayabildiğim kadar yansıtmaya çalıştım efendim
mesela;
işlek üst geçidini kaybetmiş
bir dilenci hüznü var şimdi
eylül yorgunu gözlerimde,
gri binalar kadar masum düşüncelerim
şimdi sana bakarken öylesine kör öylesine
hissiz
ben sana dönen pervane böceğiyken
ve tüm sevdalar yürüme mesefasinde şimdi. *
Zor olmayan şiir yazım tekniğidir, ama yazan Yılmaz Erdoğan olmalıdır. O yazınca "hani o bok kokan yollarda nasıl yürümüştük" cümlesi bile duygusal, romantik geliyor bazılarına.
Gülmüyordu yüzümüz mart akşamlarında
Yüreğimiz küskün kışa... bir bakışa
Ve kalp Atacak bu soğuğun ortasında
Ya ben kışa hasret kaldım
Ya kış mahalleme...
Diye devam eden bir takım kelime dizilimleri ile devam ettirilebilir.
Püf noktası, kesinlikle ve sürekli devrik cümle kurmak. Söylediği şeyi arada kelime dizilimini değiştirip bir daha söylemek. Arada bir lokal unsurlar kullanmak, mahalle, köy, dere vs.
Bir de şiiri okurken tek noktaya sabitlenip son kelimede yükselirseniz, oldu bu iş.
y.e : içkinizi hep buzlu mu içersiniz selma ergeç : evet. buzsuz içemem ben.
y.e : içkilerinde buzu eksik etmeyen kadınların yarası çoktur.
s.e :nasıl.. anlamadım.. neden öyle söylediniz?
y.e : çünkü buzdur yaraya ilk dokunan ve yarayla alay eder yaralanmamış olan..
s.e :sonunu alıntı yaptınız ama yakaladım sizi..
y.e : şimdi alındım size ama ha ha ha
s.e : hay senin yapaçağın kelime esprisine sokayım
y.e : sokmayı bilen kadın...
s.e : lan sus pezevenk.. siktir git burdan
y.e : skilmeden gitmektir zor olan skildikten sonra ne eylesin mahmut..