56 sefer sayılı uykusuz dergisinde şöyle bir baktım da otisabi benim lan. vallahi benmişim bu. şöyle bir lafı var bu abinin bu sayıda.
--spoiler--
-hadi genelleme yapmıyim, bazıları diyeyim ya da daha doğrusu benim rastladığım kadınlar, ilişkilerini sahiplenme üzerine kurup mutsuz oluyorlar. oysa ben onları mutlu etmek, eğlendirmek için çaba sarf ediyorum. anlaşılamıyorum. benim derdim de bu...
--spoiler--
uykusuz'un en zayıf halkası. çizgisi çok iyi olmasına rağmen yaptığı basit espriler ve her hafta aynı konuyu işlemesi (yatağa kız atmaya çalışması) onu okunmaz hale getiriyor.
son haftalarda oldukça basit kurgular yapan çizer. kısaca sadece çizmiş olmak için çiziyor, maksat köşe boş kalmasın. zaten yeterince ekmeğini yedi otisabi karakterinin. nereye kadar sürdürecek çok merak ediyorum.
artık kendine has gelenekleşmiş hovarda tarzından vazgeçmeyen uykusuz çizeri. nam-ı diğer otisabi. playboylara pozisyon konusunda öğretici kurgulamaları vardır. her hafta farklı hatunlar. baymıyor, bilakis iştahla okuyor insan. pembe dizi izleyen birisi için ideal, otursun okusun. en azından televizyon manyağı olmaz.
cana yakın, burnu havada olmayan bir karikatüristimizdir. verdiği ödevleri doğru düzgün yapmazsanız kafanızı kırabilir ama yine de sevilesi biridir. insan yükseldikçe alçalır diye bir şey var ya işte bu tanım ona uymaktadır.
dün tüyap'ta idi.
devasa imza kuyruğuna girmekten vazgeçip, kenardan köşeden imza atmalarını izlediğim uykusuz çizerlerinden biri kendisi. o arada gözgöze geldik, sırıtmama boş bir bakışla karşılık verdiği için diyecek söz bulamıyorum.