lise sonunda hatıra defteri tarzı öğrenciler tarafından yazılan bir anı türüdür belki.
insan son sene zaten sınava giricektir bir stresi vardır. birde yıllık çıkar işin içine. ayda yılda bir konuştuğun adamlar gelir yıllık ister. ama iyi birşeydir eğer bakarsan daha sonraki yıllarında sana arkadaşlarını hatırlatacaktır. güzeldir hoştur ama yazımı zordur.
klasik yazım örnekleri vardır. xxxx arkadaşım adamın hammaddesidir falandır filandır. ancak yinede içine bir şeyler katmak gerekirki tüm yıllıklar aynı olmasın. zor kısım orada başlar. lan ne yazsam ben buraya diye düşünür yazar. sonunda genellikle aklına arkadaşıyla ilgili komik veya hoş bir olay gelir ve ona bir atıfta bulunarak sonuç kısmı tamamlanılır. yazdıktan sonrası da ayrı bir derttir. acaba yazımı beğenirmi , çok mu abarttım, biraz özgün olmadı sanki falan kuruntuları içimizi kemirse de tüm sınıftan aynı sözcükler döküldüğü için fazla sıkıntı yaşanmaz.
sıkıntılı, zorlu olsada sonucu tatlıdır. daha sonraları için bir hatıra kalabilir.
bir yıllığınızın olması süperdir. bir fotoğrafçı tutulur ve en güzel mezuniyet fotoğraflarınız çekilir. en azından fotoğraf albümü işini görür. yazması zordur. eski yıllıklardan faydalanmak, daha önce yazılmış yazılara göz atmak işinizi kolaylaştırır.
bir anı kalmasını istiyorsanız, yazarsınız ama bir anı kalsın istemiyorsanız yazmazsınız, daha sonra baktığınızda neler yaşamışız diyebilmek içindir yıllık.
birkaç samimi dostunuza yazdıklarınız dışında yazdıklarınızın zorlama olduğunu farkettiğiniz kitapçık. sırf bana yazsın diye samimi olmadığınız birisine yazmak istemiyorsanız hiç girmeyin derim ben.
çoğu insan birbirine yağ çeker. bazıları da içinde tutup söylemediği son hesaplaşmalarını yazar birbirine. Açığa çıkmamış aşklar, hiç ortaya dökülmemiş meseleler, konuşulmamış dargınlıklar da çıkıverir birden ortaya. Ağlayarak verir bazıları yazılarını birbirine. Bazıları da hiçbir şey hissetmediği birine iki satır yazı yazabilmek için saatlerini harcar boşuna. yıllar sonra okumaya kalktığında belki de hiçbir şey ifade etmeyecek yazıları yazmak için harcanır onca zaman. Herşey küçük de olda sevilen birkaç kişiden bir anı kalması içindir tabii ki.
şu dönemlerde herkesin günaydın ya da görüşürüzden önce sarfettiği ilk cümle ' bana yıllık yazdın dimi' ,'ya sana yarın getiricem, ben sana evde özel yazıcam (!)*' vs. vs. cümleleri...elimize almayı iple çekiyoruz da hazırlık aşaması çok angarya yahu!..hele hele en yakın olduklarına yazması öyle zor ki!..bi de selamlaşmaktan öte bi muhabbetinin olmadığı kişilerin sana yazdırmak/yazmak istemesi oldukça anlamsız geliyor...yalnız şu da var ki dahil olmayanın da çok pişman olacağı bir gerçek gibi...bu kısır döngü içinde anlamlı ama aslında çok göstermelik bir çalışma olduğunu düşünüyorum...
zahmetli bir uğraştır. hele orgranize edene allah kolaylık versin, bir sürü tip insanın ağız kokusunu çekmek kolay iş değildir. bir de yazmak çok zor, o kadar seneni paylaştığın adam hakkında 6, 7 cümlelik bir paragraf, yetmez ki.*
bu aralar uğruna deli efor sarfettiğim, yıllarca saklamak istediğim şey. andaç.
- yıllık yapan bi' kırtasiye bul, onlarla anlaş
- okulda tanıdığın tanımadığın herkesi yıllık almaya ikna etmeye çalış
- reklam verecek firma/işletme bul
- kepli foto için kep ve cüppe ayarla, kepli fotonu çektir
- bunu yaparken fotoğrafçının seni acaip şekillere sokmasına izin ver
- arka sayfalar için geçen dört yılda çekilmiş fotoğraflar arasında yıllıkta bulunmasını istediklerini seç, onları düzenle ve basıma hazır hale getir
- bu arada yıllık alıcaz deyip de sonra almaktan vazgeçenleri tekrar ikna etmeye uğraş*
- toplu fotoğraf çekimleri için gün belirle ve yıllık alacak/almayacak olan herkesi bu çekimlerde belirlenen saatte belirlenen yerde olmaya ikna et
- yıllık için yazılan yazıları bir sonraki haftaya ertelemek için basımevi ile iletişime geç
- yıllık için senden yazı isteyen arkadaşlarına yazı yazmaya uğraş*
- yazı istediğin kişilerden yazıları topla ve düzenle
- tüm bölümün yazılarını ve resimlerini topladığında basımevine hepsini teslim et.
çok afedersiniz ama bazen kayışı koparıp " skerm böyle aşkın ızdırabını " diyesim gelmekte. ama buna değecek. yani öyle umuyorum. değer di mi ? efenim ?
açılıp bakıldığında, arkadaşlarınıza verdiğiniz ve size verilen vaadleri okuyup arada hüzünle karışık gülümseme gibi reaksiyonlar verdiren defterciktir. vakti zamanında uğraşıp didinip yazdığınız şeylerin bir gün size çocukça gelebileceği aklınıza gelmez.
kelime sınırı olmasa çok dah güzel olacak hadise. ne yani lan en yakın arkadaşıma da "ali arka sıramda oturuyordu, iyiydi" yazamam ki.
ama * doğru düzgün muhabbetin olmayan kişilerin de gelip "bana da yazıyosun di mi?" demesi fecii can sıkar. o anda bsg de diyemezsin.
bir de bunun kelime sınırını aşmama olayı vardır ki uykusuz bırakır, kimden cümle eksiltsem alınmaz gibi konularda uzun süre kafa yordurur, çileden çıkarır.
kelime sınırlaması ile gönüllere taş oturtan *, bu sebepten birilerine bişeyler yazarken kişiyi kasım kasım kastıran ajanda kıvamı kitapçık. yakın çevreye yazmanın ayrı zor olduğu aynı zamanda. ***
yüzlerce klişeyi bir arada bulabileceğiniz tek yerdir yıllıklar. hatta o kadar klişe şeyler var ki yılın bu zamanı; yani yıllıkların yazılmaya başlandığı günlerde sivri zekalı arkadaşlar sözlüklerden kendisine yıllığa yazılacak klişe bile arayabiliyorlar. evet geçen sene ben de yaptım. *